Anayasa Mahkemesi'nin önündeki 'anayasa değişikliği paketi'nin âkıbetiyle ilgili haber ve yazıları okuyorsanız sizler de farkındasınızdır: Anlatım giderek heyecanlı bir futbol maçı anlatımına benzemeye başladı. Sanki sahaya biri Anayasa Mahkemesi olmak üzere iki takım çıkmış ve hepimiz nefeslerimizi tutmuş maçı bitirecek golü hangi takımın atacağını merakla bekliyoruz...
En son hamle "Yasalaşma süreci henüz tamamlanmadığı için başvuru reddedilmeli" tavsiyesinde bulunan raportörden geldi; buna rağmen pek aldıran yok. Atılan gole ofsayt muamelesi çekiliyor...
Oysa Anayasa Mahkemesi denilen kurumun kendisi maça çıkmış bir takım gibi davranamaz; çünkü –futbol benzetmesini kullanmaya devam edersek– olsa olsa maçın hakemi olabilir Anayasa Mahkemesi... Ancak mahkemenin bundan sonraki ilk toplantısından çıkacak kararın maçı bitirecek 'altın gol' olacağı inancıyla, herkes, dikkatini, üyeler üzerinde yoğunlaştırmış bulunuyor.
Daha önceki maçlarda sarı kart görmüşler ve bu defa sahaya çıkamayacağına inanılanlar var üyeler arasında. 'İhsas-ı rey' anlamına gelen sözleri telefon dinlemelerine takılmış, ya da kanaatini bir biçimde belli etmiş iddiasına muhatap üyelerin bu sebeple kendilerinin mazur görülmesini istemesi bekleniyor.
Üyelerin durumuyla ilgili karar vermek de Anayasa Mahkemesi'ne düşüyor elbette... Konuya ilişkin görüşlerini bilimsel ortamlarda ve medya yoluyla açıkladığı için bir raportörüyle ilgili şikâyetleri, ilişki kesmeyi de içerecek biçimde, görüşmeye hazırlanıyor Anayasa Mahkemesi... Bir üyenin 'ihsas-ı rey' ithamına maruz kalması bir raportörün görüş açıklamasından daha ciddi bir suçlama; mahkemeden esas beklenen, ithama muhatap üyesine yönelik itirazları da görüşmesi...
İtirazları ciddiye alıp görüşmeye karar verirse, kendisini –olması gerektiği üzere– 'hakem' olarak gördüğünü anlayacağız Anayasa Mahkemesi'nin... Hakemler de, hâkimler gibi, tarafsız, yansız ve âdil olmak zorunda. 'Anayasa değişikliği' ile ilgili önündeki davayı bu vadide kendisine yönelik kuşkuları gidermek için fırsat bilirse Anayasa Mahkemesi, bir süredir zedelendiğine inanılan imajını yeniden düzeltmeyi de başarabilir.
İmaj düzeltmesine bir yerden başlamak gerekiyor; önemi sebebiyle bu dava başlamak için uygun bir tercih olabilir.
Üyelerin önünde davayla ilgili görüşü sorulmuş hukukçunun hazırladığı rapor duruyor. Ülkenin itibarlı ve deneyimli anayasa hukukçularının pek çoğuyla uyuşuyor raportörün görüşü: Anayasa değişikliği paketi Meclis'ten 367 oydan daha az destek bularak çıktığı için halkoyuna sunulmak zorunda; halkoyu safhası yaşanmadan hukuki süreç tamamlanmış olmuyor. Önlerindeki raporu rehber saydıkları takdirde, üyelerin, şu aşamada herhangi bir davranışta bulunması gerekmiyor.
Raportör sürece değil de şekle yönelik bir itirazda bulunmuş olsaydı, bildiklerini yapabilirdi üyeler; toplanıp istedikleri yönde rahatça karar alabilirlerdi. Ancak rapor "Süreç tamamlanmadı" dediği için elleri kolları bu defa o kadar serbest görünmüyor.