Maddi Refahtan Önce Manevî Refah Gelmelidir

Demliyazılar

Cezmi KOÇ

Herkes ister bu güzel vatanımızın duble yollarla döşenmesini.
Yurdumun dört bir yanının raylarla döşenmesini.
Her vilayete, ilçeye, bucağa doğalgaz boruları döşenmesini.
Çağın gerektirdiği ne kadar teknolojik araçlar varsa herkes tarafından en etkin şekilde kullanılmasını,
Yaşam standartlarının en üst seviye gelmesi için evlerimizde, çalıştığımız yerlerde konforun artmasını ister.
Kısacası maddi refahın yükselmesini istiyoruz.

Ama…

Ahlâk olmayınca,
Birbirimize saygı ve muhabbet olmayınca,
Hoşgörü denen duygu körelmişse,
Herkesin birbirini anlayış gösterme erdemliliği dumura uğramışsa,
Küçüklerin büyüklere karşı olan saygıları tamamen yitmişse,
Artık bir selamı samimiyetle vermeyip sadece vermek için veriliyorsa,
Sokaktaki hayvanlara eziyetler yapılıyorsa,
Dedikodu, gıybet, nemime, çekiştirme, kıskanma, haset gibi duygular tavan yapmışsa,
Sevgi kavramının yerini nefret almaya başlamışsa,
Anne ve babanın değeri yitmeye başlamışsa,
Camilerde ayakkabı çalma sıradanlaşmışsa,
Şehid cenazeleri artık sıradan bir haber olmuşsa,
Bu cenazeler siyasi rant haline gelmişse,
Acısı olan insanların üzerinden oyunlar oynanıyorsa,
Sen ne kadar yol yapsan da, ne kadar konforlu evlerde otursan da, teknolojinin nimetlerinden ne kadar fazla yararlanılsa da, ulaşımda ne kadar hızlı olsan da, Türkiye’nin her tarafını hastanelerle döşesen de ahlâk olmayınca neye yarar?

Ahlâk kuralları bir toplumu ayakta tutan en etken kurallardır.
Bu kurallar her zaman maddi refahın önüne geçmiştir.
İnsanlar tamamen karnını doyurmadan yaşayabilir ama toplum ahlâk kuralları olmayınca yok olmaya mahkûmdur.
Günümüz Türkiye’si de şu anda şiddetli bir şekilde ahlâkî erozyona uğramakta.
Tüm yazılı ve internet medyasına baktığımızda üçüncü sayfa haberleri neredeyse tavan yapmış durumda.
Artık çocuk tecavüzleri kanıksanmış duruma geldi.
Artık kadınların hoyratça davranışlarından dolayı kadın katliamları sıradan bir hale geldi.
Artık öğretmenlere şiddet fazla kaale alınmamaya başladı.
Artık zina denen illet toplumun her tarafını sarmaya başladı.

Ne yapmak gerektir..?

Hükümetin en büyük yapacağı icraat Manevi Kalkınma Projesini hayata geçirmeli.
Bunun için okullar, camiler, internet, her türlü medya araçlarıyla yeni projeler üretilmeli.

Bu projeler en etkin şekilde olmalı.

Bu da yüz beş tane İlahiyat Fakültesindeki binlerce akademisyenlerle, Diyanet İşleri Başkanlığının yüz binin üzerindeki İmam – Hatip, Müezzin – Kayyum, yaklaşık yirmi bin Kur’an Kursu Öğreticisi ve yaklaşık beş bin Vaiz ve Müftü vasıtasıyla olmalıdır.

Hatta Üniversite desteğiyle projeler hazırlanarak yukarıda saydığımız kişilerle hedefe ulaşabilinir.

Eğer Hükümet manevi refahı göz ardı ederse, toplum içinden çıkılmaz olaylarla karşı karşıya kalır.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.