Mabedde yangın var !
Aile içi şiddetin teolojisini anlatan bir vaizi dinleyen yurt dışında doktorasını yapmakta olan bir talebe eşini o sohbetten sonra dövmeye başlıyor.Zira din bir zulme caiz derse ve insanda zaten öyle bir temayül varsa kişi o zulmü irtikap eder. O sohbette vaiz şöyle diyordu: “Eşinizi aşırıya kaçmamak kaydıyla dövebilirsiniz ve bir kadın buna olumsuz yaklaşmamalı çünki aksi takdirde erkek döverek deşarz olmaz ise başka arayışlara girer ve dolayısıyla kadına kuma gelir.” Yani deşarz olmak için kadın dövmek.. İşte bugün aile içinde şiddet gören müslüman kadının bu zulme maruz kalışının teolojik nedeni bu zat gibi geleneğin zifiri karanlığı içinden konuşan tiplerdir.
Bir ailede huzursuzluk ve hatta şiddetin olması sosyolojik bir gerçektir.Lakin böyle bir utanç verici tabloya teolojik zemin hazırlamak ve onu kutsala fatura etmek bir hezeyandır ve asla kabul edilemez.Yukarda arzettiğim şiddete maruz kalan kız gözyaşlarıyla çok yakın bir dostuma şunu demiş: “Bir gün o zatın karşısına çıkıp benim yuvamın yıkılmasına ve evimde huzurumun bozulmasına neden oldunuz.Bu nedenle size hakkımı helal etmiyorum."diyeceğim.
Mabeddeki bu yangını, ya söndürmek için geleneğin közleri içindeki dini çıkarıp özüne tahsis edeceğiz ya da bu diriltici din geleneğin elinde asırlarca can çekişecek !
Din tereyağı gibidir ve bozulduğu zaman zehir olur.Uydurulmuş dinler bu nedenle toplumsal krizlere sebep olmaktadırlar.İçine hurafe giren bir din algısı insanları felakete götürür. Bugün gelenekçi toplumlarda çocuk yaşta kız çocuklarının evliliği sosyal bir yaradır.Peki bu sosyal yaranın bir virüs gibi etrafı sarmasında yobaz ve gelenekçi zihniyetin payı yokmudur? Mesela “Beş yaşında bir çocukla dahi velisi ruhsat verdiği takdirde (cinsel ilişkiye girmesenizde) nikahlanabilirsiniz” diyerek fetva veren yukarda bahsi geçen vaiz gibi yüzlerce gelenekçi din adamlarının zihniyetinin? Bir din Allah’ın kitabından aklın ışığıyla alınmadığı takdirde zulüm kaçınılmaz olur.Bizlerin insanları uyarmak ve uyandırmak gibi bir vazifesi var. Zira biliyoruz ki mabedde yangın var !
Kişi yaşadığı hayatı ya kainatı tefekkür eden bir mercek ya da akletmeyerek heva eksenli maddesinin enkazı altında kalmış bir böcek gibi yaşar. Kitaptan beslenen indirilmiş din, bireylere değil hakikate ve adalate sadık şahsiyetler yetiştirirken geleneğin közüyle zehirlenen uydurulmuş dinler tarikat, mezhep ve meşrep holiganlarını çıkarır."Şayet bir vaiz, “Bir rivayet Allah resulu için öküz konuştu diyorsa inanacaksın,Buhari ve Müslime kayıtsız şartsız iman edeceksin" diyorsa bu zihniyet maç sahasındakilere benzer dini sahada holigan üretmektedir.Oysa ki Kur'an, bizim mezhep veya meşrep holiganı değil adaletin ve tevhidin sadık bir tarafgiri olmamızı istiyor.
Unutmamak lazim ki din, mitolojinin konusu olduğu müddetçe hayatın konusu olamaz.Aklın ve vahyin et ve tırnak gibi olması gereken birlikteliğine muhalif anlatılarla İslamın mabedinden hurafe kusanlar niyetleri ne olursa olsun bu dinin hakiki düşmanlarından daha zararlıdırlar.Bu dine yapacağımız en büyük iyilik merhum İkbal'in de dedigi gibi bu hurafelerin ve mitolojik anlatıların dinimize ait olmadığını beyan etmektir.Vahdet ise ,demitolojizasyon neticesinde teolojinin evvela ontolojiyle barışması ile ancak mümkün olabilir.Temel kaynak Kur'an olmadıkça tefrika kaçınılmazdır.
Fransız düşünür Pascal “ Dinsel inançlara sığınmadıkça insan kötülüğü büyük bir zevkle ve acımasızlıkla yapamaz” der. Zira tarihin en dehşetli ihanetlerinin ve katliamlarının,soygunlarının ve vurgunlarının arkasında aldatma ve susturma aracı olarak kitabına uydurulan din ve kutsal yaftalı kavramlar vardır. Paul Tillich “Dinler tarihi,insanın,Tanrısal güce katılmaya ve onu beşeri amaçlar için kullanmaya yönelik girişimleriyle doludur” der.Zira insanların, sömürmek için uydurulmuş dini değerlere ihtiyaçları vardır.Aksi takdirde etkili olamazlar.Amerikan parasının üstünde dahi “In God we trust” yazar. “Tanrıya biz tevekkül ederiz” Bu yazı güya dini değerlere saygının göstergesi gibi takdim edilir. Oysa ki kapitalist dünya o üzerinde Tanrıya hürmet ifade eden o para için milyonların kanını acımasızca dökmüştür.Zira mamon Allah kitleleri aldatanların hakiki tanrısıdır.İtalyan düşünür Giardano Bruna “ Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır,yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini gerçekleştirmek için Tanrı’yı kullanırlar."
Bugün dahi mezhep,meşrep ve fırka holiganlığının neticesinde yaşanan şiddetin ve şekavetin,çocuk yaşta yaşlı adamlara dini nikah kisvesi altında peşkeş çekilen kız çocuklarının, içtimai hoşgörüsüzlüğün,terörün ve zulümlerin, aile içi şiddetin, kız çocuklarının üniversite hatta ortaokul ve lise eğitimi dahi tahsil edememesinin temelinde Kur’andan referansı olmayan uydurulan dinin yobaz vaizlerinin etkisi yadsınamaz bir gerçektir.
Mabeddeki yangını söndürmenin tek yolu ise bu dinin temel kaynağının Kur'an olduğunu hatırlatmak ve din adına elimizde olan tüm bilgileri o elekten geçirmek ve birde bu dinin içine girmiş İdris kılıklı İblisleri,bu dinin Pavluslarını,kutsal yaftalı sömürü hokkabazlarını ve din bezirganlarını deşifre etmektir.Zira hurafeden ve batıldan temizlenmeyen bir din değil dünyaya insanın kendisine dahi reçete olmayacaktır.