“Flam Fiyort Gezisi, Şelale ve Göller, Oslo Şehir Turu. Mangal Keyfi”
3. GÜN-17.07.2019 - NORVEÇ
Bir gün önce İsveç Göteborg şehrini ziyaret ettikten sonra gece yarısı şehirden ayrılıyoruz. Hemen belirtelim İskandinav ülkelerinde yazın 24 saatlik günün on dokuz saati gündüz, beş saat gece oluyor. Sabah güneş saat beşte doğuyor. Akşam yirmi üç gibi güneş batıyor. Gündüz vaktinin uzunluğunu siz düşünün. Ha bire geziyoruz. Gün bitmiyor.)) Kışın da tam tersi oluyor.
Sabah erkenden yani saat beş civarında Norveç’in başkenti Oslo şehri çevre yolundan geçerek Flam Fiyort turuna katılmak üzere yola devam ediyoruz. Oslo şehri deniz kenarında ve yat limanında o kadar çok yat var ki herhalde her Norveç vatandaşının otomobillerine ilave aynı zamanda küçüklü, büyüklü tekne ve yatı var. Doğma büyüme Fethiyeli ve ülke içinde çok gezen birisi olarak Türkiye’de bu kadar yatı bir arada görmedim desem doğrudur.
Uygun bir konaklama tesisi yanında sabah kahvaltısı için mola veriyoruz. Küçük gruplar halinde kahvaltı yaparken birbirimizi yakından tanıma fırsatı buluyoruz. Kahvaltıyı birlikte yaptığım grup eczacı, mühendis, muhasebeci, hemşire ve öğretmenlerden oluşuyor. Hem kahvaltı yapıyor ve tanışıyoruz. Hem de seyahat üzerine konuşuyoruz. Kahvaltı sonrası hemen yanı başımızdaki göl kenarında doğal güzelliklerin fotoğraflarını çekiyoruz. Otuz dakikalık molanın ardından yola koyuluyoruz.
İnişli yokuşlu yol boyunca çok sayıda göl, şelale ve ormanlık alanları hayranlıkla izliyoruz. Nihayet Flâm kasabasına geldik. Flam kasabasında 400 kişi yaşıyor ama yıllık 300 bin kişiden fazla turist geliyor. Önemini anlayabiliyorsunuz. En büyük hayallerimden biri de internette gördüğüm unutulmaz seyahat rotalarından biri olan Flam Fiyort turuna katılmaktı. Flam’dan Fiyort turuna katılmak için bilet alıyoruz. Kırk beş dakika sonra kalkacak gezi teknesini beklerken Vikinglerin yaşantılarının sergilendiği çadırları ziyaret ediyoruz.
Nihayet Fiyort yolculuğu için yaklaşık yüz yirmi yolcu kapasiteli çift katlı gezi teknesi hareket ediyor. Fiyort yolculuğunda her iki yanımızdaki tepelerden çok sayıda şelalenin Fiyortlara doğru gürül gürül aktığını görüyoruz. Fiyort yolculuğu sırasında müthiş manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Sanki rüyada bir yolculuk yapıyoruz. Hem manzarayı seyrediyoruz, hem de bol bol fotoğraf çekiyoruz.
Norveç Fiyort turuna katılmak en büyük hayallerimden biriydi, bu hayalimi de gerçekleştirmiş oldum. Hemen yanı başımızdan geçen devasa büyüklükte Cruise yolcu gemileri de fiyort turlarına katılıyor. Yaklaşık 2 saat süren Fiyort yolculuğu sonunda iskeleye yanaşıyoruz. Flam Fiyort turuna katıldığım için Rabbime şükürler olsun diye dua ediyorum.
Yol kenarında mola vererek namaz kılarken çevremizdeki diğer turistler ilk defa namaz kılan Müslümanlarla karşılaşmış olmalılar ki şaşkın bakışlarla bizi izliyorlar. Namaz molası sonrası otobüse binerek Oslo şehrine doğru yola çıkıyoruz.
Oslo'da mihmandarımız Kemal Çetin Bey ile buluşuyoruz. Kemal Bey otuz beş yıldır Norveç’te yaşıyor ve muhasebecilik yapıyor. Aynı zamanda Norveç-Türkiye iş adamları derneği yönetim kurulu üyesidir. Türkiye’den gelen gerek resmi görevlilere gerekse bizim gibi turistik gezilere katılan gruplara gönüllü rehberlik yapıyor. Kısaca Norveç Oslo’ya gelen ve kendisine ulaşan herkese bir şekilde yardımcı oluyor.
Norveç'in başkenti Oslo’da önce Oslo’ya gidenlerin görmeden dönmemesi gereken yerlerden biri olan Holmenkollen Kayak Merkezi'de kayakla atlama olimpiyatlarının yapıldığı tesislere gittik. Tesisler hem yüksek bir noktada hem de atlama rampası üzerindeki platformdan tüm Oslo şehrini ve muhteşem doğayı izlemek ayrı bir zevk veriyor. Bu arada bazı arkadaşlarımız buradan çelik teller üzerinden macera dolu yolculuk yaptılar. (Ülkemizde de Erzurum / Palandöken kayak tesislerinde Dünya Üniversite Olimpiyatları nedeniyle yapılan ve halen faal kullanılan kayakla atlama kuleleri olduğunu biliyorum. Yolu düşenlere tavsiye ederim.)
Daha sonra önce Frognerserten evlerini ziyaret ettik. Bu evlerin özellikleri 150 sene önce ahşaptan yapılmıştır. Oslo şehrine gelen herkes mutlaka bu evleri ziyaret ediyor.
Ardından Oslo Vigeland Heykel Parkı'nı gezdik. Mimar Vigeland, parkın bir köşesine kendi heykelini yapmıştır. Kemal Çetin Bey’in verdiği bilgilere göre Oslo şehrinin %60'ı parklardan oluşuyor. Bu yönüyle dünyanın en büyük yeşil alanına sahip şehridir. Yeşillikler içinde evleri zor görüyoruz. Norveç Avrupa ortalamasının üstünde yaşam standardına ve ekonomik gelişmişliğe sahip olduğu için Avrupa Birliği'ne girmek istememektedir. Zira ülke kıyılarındaki petrol rezervlerinin zenginliği ve Avrupa balıkçılık sektörünü elinde bulundurması ile tanınmaktadır.
Norveç krallıkla yönetilmektedir. Norveç’te 2019 sayımına göre beş milyon dörtyüz otuz bin kişi yaşamaktadır. Başken Oslo ise dokuz yüz otuz bin nüfusa sahiptir. Norveç’te yirmi üç bin civarında Türk yaşamaktadır. Türkler daha çok Drammen şehrinde yaşıyorlar. Genellikle ticaretle uğraşıyorlar. Vaktimiz olsaydı Drammen şehrini ziyaret ederek vatandaşlarımızla muhabbet ederdik.
Norveç halkının genel özelliği iklimden ve ekonomik rahatlıktan kaynaklanan rahatlıkları ve sakinlikleridir. Bireysel yaşam ön plandadır. Ülkede İngilizce anadil kadar etkilidir. Otobüse binerek deniz kenarına geldik. Öncelikle uzaktan görünen meşhur Oslo Opera Binası'na doğru yürüyüş yaptık. Uzaktan küçük gözüken Opera Binası’nın yanına geldiğimizde devasa büyüklükte olduğunu gördük. Bina halen çok yönlü bir sanat eseri olarak faaliyet gösteriyor. İstanbul Ortaköy'ü andıran deniz kenarında kafelerin restoranların yoğun olduğu kordon boyunca yürüdük. Ardından Oslo’nun İstiklal Caddesi diyebileceğimiz trafiğe kapalı caddesinde yürüyüşe devam ettik. Yol boyunca kafeler, restorantlar, alışveriş merkezlerinin yanında tarihi Saray, Parlamento binası, Belediye binası vb. yapılar var.
Kemal Çetin Bey dedi ki: “Arkadaşlar size bir sürprizim var. Seksen km. uzaklıkta bize ait göl kenarındaki mesire alanında size mangalda tavuk ziyafeti çekeceğim. Yalnız mangal ve tavuk etleri bana aittir. Siz pişirecek ve servis yapacaksınız.” Gezi grubu olarak bir memnuniyet duyuyor ve diyoruz ki “Hayhay efendim ne demek. Seve seve mangalda tavuk pişirir ve arkadaşlara gazoz eşliğinde servis yaparız.”
Kemal Çetin Bey'in işlettiği göl kenarındaki mesire alanına doğru yola çıktık. Yol kenarında dikkatimizi çeken çok sayıda göl vardı. Norveç’in tabiat harikası bir ülke olduğunu gözlemliyoruz. Nihayet Kemal Bey’in mesire alanına geldik. Çevreyi biraz gezdik. Mesire alanında kiralık, ağaçtan bungolov tipi evler ve karavanlar var. Kemal Bey'in anlattığına göre Norveç vatandaşları yazın şehirlerde kalmak yerine camping alanlarında bungolov ve karavan kiralıyorlar. Biz yazın nasıl yaylalara gidersek Norveç vatandaşları da yazın yurtdışına ya da göl kenarlarına akın ediyorlar.
Bazı arkadaşlar gölde yüzdü. Bayanlar etrafı keşfe çıktı. Peygamber Efendimiz der ki “ İnsanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir.” Biz erkekler mangalı yaktık. Kömürler tavına gelince tavuk etlerini pişirmeye başladık. İş bölümü sonucu bazı arkadaşlar tavuk etlerini pişirdi. Diğer arkadaşlar ekmekleri hazırladı. Pişen etleri ekmek arası yaparak bayanlara servis ettiler. Sonuçta herkes afiyetle tavuk ekmek yedi. Gazozunu içti. Bize de teşekkür ettiler. Bu arada saat yirmi üç oldu. Norveç’te güneş batmak üzere ağaçların arasından kayboluyor.
Artık vedalaşma zamanı geldi. Kemal Bey'e sarılıyoruz. Bayanlar, Kemal beyin hanımıyla vedalaşıyor. Kemal Bey yaklaşık on iki saat bize mihmandarlık yaptı. Kemal Çetin ve ailesine sonsuz teşekkür ederiz. Altı saatlik yolculuk için otobüsle İsveç’in başkenti Stockholm şehrine doğru yola çıktık.
Mail adresim: salimfethiye@hotmail.com