Kürt sorunu başta olmak üzere birçok soruna çözüm olacağı düşünülen sivil anayasanın gündeme alınacağı hafta ortalık toz duman oldu. Analar yine ağladı, yüreğimiz yine yandı. Bu acı 30 yıldır sürüyor. Çözüme doğru ne zaman adım atılsa kan gövdeyi götürüyor. Bizler “artık yeter!” dedikçe kanlı bir el yine sahneye çıkıyor.Ne zaman Türkiye normalleşme sürecine girse, çeteler alaşağı edilmeye başlansa, vesayetçi ve statükocu düzen darbe yese yollara döşenen mayınlar patlatılıyor. Doğu ve Güneydoğu’da daha istikrarlı ve kalıcı bir kalkınma için, kentsel ve bölgesel gelişmeye yönelik yeni yaklaşımlar ışığında yeni stratejiler belirlenme aşamasında şiddet tırmandırılıyor. Elde edilen tüm kazanımlar bir anda yok ediliyor. Her defasında çözümsüzlükten beslenen yapılar kardeşlik için atılan adımları yok ediyor.
Kodları vermiştim ama
Silvan saldırısı sonrası kaleme aldığım yazımda derin senaryonun kodlarını çözmeye çalışmıştım. Şifreler çözülmedikçe analar ağlamaya devam edecek diye uyarmıştım. Saldırının olduğu zamanlamaya dikkat çekerek BDP- Ak Parti görüşmesini hatırlatıp, olumlu gelişmeler yaşanıyor ve dikkatler yeni anayasa sürecine yoğunlaşıyor derken eşzamanlı kaçırılan iki asker ve bir sağlık görevlisinin izini bulmak için yollara düşen 13 askerin öldürüldüğünü vurgulamıştım. Saldırının ardından yapılan çelişkili açıklamaları hatırlatıp olaydaki karanlık noktalara dikkat çekmiştim. Diyalog ortamının askıya alınması ve tırmanan gerilim ile BDP`ye Meclis`e dönmesi çağrısında bulunan Öcalan’ın pasifize edilmeye çalışıldığını, çözüm için adım atan hükümetin yalnızlaştırıldığını ifade etmiştim. Eşzamanlı olarak yazımda PKK`nın içindeki Şahinler kanadının önemli ismi Cemil Bayık’tan gelen şiddet yanlısı açıklamalara yer vermiştim. Bayık’ın Öcalan’ı hedef alan sözlerinin de dikkate alınması gerektiğini belirterek, “Öcalan devlet ile görüşüp bir yol haritası belirliyorsa, Bayık kiminle görüşüp bu açıklamayı yapıyor?” diye sormuştum. Ama Türkiye maalesef bu uyarılara yine kulak tıkadı. Sorulara cevap aramadı. Derin bağlantılar ve eş zamanlı gerilimi yükseltmek için kurulan şer koalisyonları görülmezden gelindi. Israrla şiddeti çözüm olarak sunan tüm yapılar birlikte hareket ederek yeni anayasa sürecini engellemek için her türlü eylemi sahneye koydu. Seçimlerin ardından yemin kriziyle başlayan süreç; sokak eylemleri, kaçırma olayları ve güvenlik görevlilerine düzenlenen saldırılar ile yeni bir boyut kazandı. Anayasal çözüm sürecinin başlatılması ve şiddetin tümden devre dışı bırakılması yönünde adımlar atılırken, bazı çevrelerin gerilim üretecek açıklamaları da barış sürecini bir başka bahara erteledi.
Yeniden başa dönüldü!
Umut Ramazan ayına ertelendi. Ramazanla gelen huzur, Oruçla gelen mutluluk; herkese eşitlik ve adalet temennileri ile sürerken, silahlar yine devreye sokuldu. Ramazan ayı başlamasına rağmen şiddet olayları hız kesmedi. Hakkâri Çukurca’da yaşanan son olay ise çözümü neredeyse imkânsızlaştırdı. Savaş uçakları Kandil ve Zap`a hava harekâtı düzenlerken, Kürt sorununun şiddet sarmalının dışına taşınması için verilen mücadeleye resmen ara verildi. Yeni bir beyaz sayfanın açılmasının beklendiği günlerde öfkenin dili yeniden her yere hâkim oldu. Bayık ve yandaşlarının örtülü talebi olan Öcalan’ın aradan çekilmesi gerçekleşti. BDP’nin meşru bir zeminde siyaset yapmasının önü kesildi. AK Parti’nin kardeşlikten yana attığı adımların önüne setler çekildi. Muhalefet ise bayram edercesine bir yandan hükümeti suçladı bir yanda da savaş çığlıkları atmaya başladı. Meydana getirilen kaos Kürt açılımını yerle bir etti. Yeniden başa dönüldü. Bu dönüş inşallah 1990’lı yıllara kadar uzanmaz.
Şifreler açık
Ben yine zamanlamaya dikkat çekmek istiyorum. Silvan saldırısı olduğu saatlerde Ak Parti ile BDP görüşmesi vardı da Hakkâri Çukurca’da yaşanan son olay anında ne vardı? İşte bir şifre daha veriyorum. Saldırıdan bir gün önce Sivil bir Anayasa için Meclis`te ilk adım, atıldı. Cemil Çiçek`in anayasa turlarına başlayacağı tüm ajanslar tarafından flaş haber olarak verildi. Başbakan Erdoğan`ın da sivil Anayasaya destek istemek için muhalefete mektup göndermeye hazırlandığı duyuldu. Çiçek, CHP ve MHP liderlerini sabah ziyaret edip bayram sonrası somut adımlar atmak için girişimde bulunacaktı. Sabah olup ziyaretler başladığı anda yeni flaş haber; Hakkâri saldırısı oldu. Gündem altüst oldu. Ama ziyaretler gerçekleşti. Üstelik görüşmeler olumlu geçti. Ama bu olumlu gelişmeler yerine ülke saldırılara yoğunlaşmak zorunda kaldı. Sivil bir anayasa için 12 Haziran seçimlerinde verilen sözler Hakkâri saldırısı ardından hava harekâtı ile bir kez daha kısılmış oldu. İnşallah bu sesi iyice kısacak ya da kesecek kötü olaylara tanıklık etmeyiz.
KAYNAK: ÖZGÜNDURUŞ