Eyüp Mezarlıklarında dolaşmak maneviyatı tüm sıcaklığıyla içine çekmek isteyenlerin en büyük mekânıdır burası. Pierre Lotti’yle başlamak güne sonra birçok üstadla selamlaşmak. Selamun Aleyküm Ehli kubur. Aleyküm Selam Ehli Dünya demektir, Eyüp Sultan.
Mezar başları, mezar taşlarını okuyamayanlar için en büyük ipucudur çoğu vakit. Eski mezarda yatan şahsın bayan mı, erkek mi, hangi mesleği icra etmiş vaktinde hepsini anlamak için mezar başlarına bakmamız yeterli. Birçok figürle karşılaşa bilirsiniz burada. Açık hava müzesidir adeta. Geçmişle bağımızı koparmamamızı sağlayan tek somut gerçeklerdir.
Erkek mezar taşları üzerinde en sık görülen Sarık, Fes, Kavuk, Uzun Külah gibi semboller vardır. Her birinin anlamları işte mezar başlarında gizlidir. Bayanların mezarları onlara has özelliği sahiptir. Bir kadının incelik ve letâfetini ortaya koyan çiçeklerle süslüdür. Osmanlı kadınları Hotoz taktıkları için hotoz başlıklı mezarlar yerini alır.
Eyüp Sultan Mezarlığı adından da anlaşıldığı üzere adını İstanbul Surları önünde şehit düşen Hz. Ebu Eyyüb El Ensari den alır. Hz. Eyyüb El Ensari’nin Türbesinin burada olması halkında ona yakın gömülme isteği Eyüp Mezarlığı’nın meydana gelişine neden olmuştur. İstanbul’daki en büyük İslam mezarlıklarından birine ev sahipliği yapar. Padişahlar, Sadrazamlar, Şeyhülislamlar, Vezirler, Kumandanlar, Hanım Sultanlar, Saray mensupları, Şairler ve değerli alimler burada da ebedi istirahatgahına defnedilmişlerdir.
(Sokullu Mehmet Paşa Türbesi)
Eyüp Mezarlığı’nda metfun bazı değerli ünlüler;
Sultan Reşat (35. Osmanlı padişahı),
Necip Fazıl Kısakürek (Şair ve Yazar),
Hüseyin Avni Lifij (Ressam),
Bakkal Arif Efendi (Hattat),
Zekai Dede Efendi (Bestekâr)
Gönenli Mehmet Efendi (İslam âlimi, Reisul kurra),
Şeker Ahmet Paşa (Ressam),
Ömer Ferit Kam (Yazar),
Hattat Hulusi Efendi,
Süleyman Nazif Efendi (Yazar),
Kara Ahmet (Pehlivan),
Vedat Tek (Mimar),
Mareşal Fevzi Çakmak (Asker),
Prens Sabahattin (Siyasetçi),
Münir Kökten (Musikişinas),
Ahmet Haşim (Şair),
İsmail Hakkı Uzunçarşılı (Tarihçi Yazar),
Ömer Rıza Doğru (yazar),
Süheyl Ünver (Tıpçı, Sanat tarihçisi),
Peyami Safa (Yazar),
Sadettin Heper (Musikişinas),
Küçük Kemal (Tiyatrocu),
Nihat Sami Banarlı (Yazar),
Ziya Osman Saba (Şair),
H. Hilmi Işık (Yazar),
Zübeyir Gündüzalp (yazar),
Ömer Nasuhi Bilmen (âlim),
Ahmet Kabaklı (Yazar),
Esad Coşan (Âlim, ilim adamı),
Bekir Berk (Yazar, Avukat),
S. Ahmet Arvasi (Yazar, Mütefekkir),
Prof. Dr. İbrahim Canan (Hadis âlimi),
Mezarlıklar arasında huşu bulmak benimkisi, ruhun toprak ile bütünleşmesine şahit olmak. Sayısız ulemanın, sadrazamın, âlimin karşısına toprak üstünde çıkmak. Varla yok arasında kalmak. Duyguların sarmaş dolaş olması belki de.
(Balı Baba Türbesi)
(Halid bin Zeyd bin Kuleyb) Ebu Eyyûb El-Ensarî Hz.)
Peki, bu kültür mirasımıza sahip çıkıyor muyuz? Bu sorunun cevabını öğrenmek için ailece bu değerli zatların arasında geziye çıkmayı ne dersiniz?