Amiral Gemisi Hürriyet, bayram günlerinde "Tuncay Güney Dosyası"nı açtı. Aman ne dosya?
Tolga Tanış'ın yazı dizisini "Toronto'daki Adamın Sırrı" diye anons ettiler!
"Büyük Gazete"nin Tuncay Güney'le ilgili herhangi bir sırrı açığa çıkardığı yoktu. "Dosya"yı okuyanların, Hürriyet'in böyle bir niyeti olmadığını görmeleri de zor değildi.
"Tuncay Güney Dosyası"nın bayramda Hürriyet okurlarını ziyaret etmesinin amacı ne olabilirdi, peki?
Ergenekon itirafçısı Tuncay Güney'i "şakır şakır yalan söyleyen, dengesiz, fevkalade tuhaf bir portre" olarak resmedebilmek; bu suretle Güney'in Ergenekon kapsamında deşifre ettiği kimi hayati gerçekleri lekeleyebilmek
En azından, -gün ışığına çıkarılan "derin bağlantılar"ın, "derin arka plan"ın doğruluğu hakkında kamuoyunda ciddi kuşkular uyandırabilmek!
Hürriyet, Tuncay Güney'in arka planını aydınlattığı "alacakaranlık kuşağı hadiseleri" ve "derin ilişkiler" hakkında şimdiye kadar nasıl bir yayın politikası izledi?
Resmen "hasıraltı" çalıştı.
Başından beri Ergenekon'a toz kondurmayan, darbeci örgütün dolaylı savunuculuğunu yapan "zatı şahane" nerede oturuyor?
-Amiral Gemisi'nin kaptan köşkünde
*
Tuncay Güney, "Büyük Gazete"nin yazı dizisinden on gün kadar önce ne demişti?
"-Hürriyet'in korkusu, benim konuşmamdır. Hürriyet kendileri hakkında açıklama yapmamı engellemek için bana saldırıyor. Hürriyet benim için 'bu adam bir şey değil' diyor. Hiç kimse olayın kendilerine dokunmasını istemiyor. Bu işi sulandırıp bazı insanlara dokunulmasını istemiyorlar." (Yeni Şafak, 28 Kasım'08)
Hürriyet muhabiri Tolga Tanış, Toronto'da Güney'le bir araya geliyor, ancak bu buluşmadan bir "röportaj" çıkmıyor; "didişme" yaşanıyor.
Sonrasında ne oluyor?
Tuncay Güney, Hürriyet'in "Susması/ Doğan Grubu hakkında konuşmaması için" muhabiri aracılığıyla kendisine para teklif ettiğini iddia ediyor:
Hürriyet yönetimi ve Tolga Tanış, iddiayı sert bir dille yalanlıyor.
Tanış, Güney'in sözünü ettiği diyalogların kesinlikle yaşanmadığını ileri sürüyor.
Hürriyet yönetimi ise Güney'in açıklamalarından korkacakları bir şeyin olmadığını söylüyor.
Diyelim ki, Tuncay Güney Hürriyet muhabiriyle aralarında geçen konuşma hususunda "senaryo" yazdı ve "hayali bir diyalog" üretti.
Bu durumda dahi, "Hürriyet'in Ergenekon süreciyle ilgili olarak herhangi bir korkusu yok" diyemiyoruz.
Neden mi?
Hürriyet (yönetimi ve yazarlarıyla) aylardır canla başla Ergenekon örgütünü kollayan, doğrudan veya dolaylı savunan yayınlar yapıyor da ondan
Hürriyet, Ergenekon soruşturmasını ve davasını sulandırmak, küçük düşürmek, etkisizleştirmek uğruna ciddi bir çaba gösteriyor, debeleniyor.
Tuncay Güney, Hürriyet'teki yazı dizisinden hemen sonra çok çarpıcı bir iddia daha ortaya attı ve "Medya dünyasındaki önemli bir ismin örgütün yöneticisi olduğunu" öne sürdü!
"Susurluk kazasının ardından Veli Küçük'ü ilk arayan gazeteci o ünlü isim"miş, mesela; "Paşa, onunla yanımda konuştu!" diyor, Tuncay Güney
Bunlarda mı hayal ürünü?
*
Final Sorusu: Susurluk-Ergenekon hattında bugüne kadar hangi ünlü gazeteciler (veya gazeteler) ortaya çıkarılan derin mi derin bağlantıları örtbas etmeye çalışmıştı, acaba?