Bilindiği üzere ülkece Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla 11 Ekim, 'Dünya Kız Çocukları Günü' olarak ilan ettiği günü onlara layık olarak kutladık. Sosyal sitelerimizden bol bol kız çocuklarımızın resimlerini paylaştık. Ee ne oldu şimdi? Bugün 13 Ekim kızlarımız yine oldukları yerde duruyorlar. Sizce ülkece etkilendik mi bugünden?
- Erkek çocuğu olmayan kız evladına sahip olan ailelere acınası şekilde bakmıyor muyuz bugün?
- Kızlarımız eşlerinden şiddet gördüğün de onlara olur ben neler, neler yaşadım senin yaşadıkların devede kulak misali diye yatıştıran aileler bugün nereye gittiler?
- Kayınvalide ve ailesi tarafından erkek çocuk isteriz. Öyle ki mirası erkek çocuğu olan evladına devreden aileler bugün yok mu oldular?
- Bu kız okumaz, biz en güzeli evlendirelim diye açılan sohbetler artık kalktı mı?
- Okuyup da ne yapacak kızınız, gelin bizim oğlana alalım kızınızı diyen kayınvalide veya kayınpeder adaylarına bugün duymaları gereken cevap verildi mi?
- Cadde ve sokaklarda araçlarımızın yanına gelip bizlere mendil satan kızlarımız bugün sıcak evlerinde veya okullarına mı gittiler?
- Devlet ve bizler bugün sokaklar da veya iş yerlerinde karın tokluğuna zorla çalıştırılan kız çocuklarının hakkını bugün koruyor muyuz?
- Adil miras paylaşımları yapıyor muyuz? Kız çocuğuna mal olmaz diyen nesiller bugün yok mu oldular?
- Sen kızsın gece sokağa çıkamazsın diyenler bugün, onları dışarı çıkarıyor mu?
Gerçek manada büyük sosyal projedir ismi geçen günün önemi doğrultusunda başlatılan etkinlikler. Ne kadarı gerçek şekilde işleniyor orasını araştırmak gerek. Kızlarımızın, kadınlarımızın o kadar çok hakları ihlal ediliyor ki!
Gerçek Müslüman kimse Peygamber efendimizi kendine yoldaş edinen kişidir. Peygamberimiz (SAV) kızı Fatıma odaya girdiğinde ayağa kalkar, kızının alnını, saçını öper ve yanına oturturdu. Peygamberimizin bu sıcaklığı, bu sevgi ve saygı göstergesi Mekke ve Medine'de derin izler bırakmıştır. Çünkü Mekkeliler kız çocuklarıyla anılmayı bile hoş görmezlerdi. Onları diri diri toprağa gömerlerdi. Peygamber efendimiz bu yaşanan döneme cahiliye dönemi demiştir.
Kuranı-ı Kerimde kız çocuklarına yapılan zulüm yer almaktadır: "Onlardan birine, bir kızının olduğu müjdelendiği zaman, içi öfkeyle dolarak, yüzü kapkara kesilirdi. Kendisine verilen kötü müjde yüzünden halktan gizlenmeye çalışır. Onu (kızını) utana utana tutsun mu, yoksa toprağa mı gömsün? Bak ne kötü hüküm veriyorlar (Nahl,58-59).
“Oysa onlardan birine, Rahmân’a yakıştırdığı kız çocuğunun dünyaya geldiği haberi verilince, utancından yüzü simsiyah kesilir, öfke ve kederinden yutkunur durur.”(Zuhruf / 17. Ayet)
Diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman: (Tekvir / 8. Ayet)
Günahı neydi de öldürüldü? (Tekvir / 9. Ayet)
Hz.Ömer’den nakledilen bir rivayete göre Temîmli Kays b. ‘Âsım, Resûlullah(s)’a gelerek, “Ben Câhiliyye döneminde sekiz kızımı diri diri toprağa gömdüm.” dedi. Hz. Peygamber, “Her birine karşılık bir köle azad et.” buyurdu. Kays, “Benim develerim var.” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “O halde her birine karşılık bir deve kes.” dedi. Bir başka rivayette Hz. Peygamber’le görüşen kişinin adı verilmemiştir. “Bir adam Resûlullah’a gelerek, “Biz Câhiliyye insanlarıydık, putlara tapar; çocukları öldürürdük. Benim bir kızım vardı. Anlayacak yaşa geldiğinde, onu çağırdığım zaman sevinerek koşa koşa yanıma gelirdi. Bir gün onu çağırınca peşimden geldi. Onu bize ait, uzak olmayan bir kuyuya götürdüm. Elinden tutarak onu kuyuya attım. Duyduğum son sözleri, “Babacığım, Babacığım!” çığlıklarıydı.” Resulullah’ın gözlerinden yaşlar süzüldü. Orada oturanlardan biri, “Resulullah üzdün!” diyerek adama sitem etti. Resûlullah, “Bırak kendisi için önemli olan şeyi soruyor.” dedi. Sonra adama dönerek, “Hâdiseyi yeniden anlat.” diye buyurdu. Adam olayı yeniden anlattı; Resulullah da sakalı ıslanıncaya değin ağladı. Daha sonra adama, “Allah, Câhiliye döneminde yapılanları affetti. Sen iyi davranışlarına devam et.” dedi.”
Peygamber efendimiz(S.A.V.) Akabe Biatları(Sözleşmesi) olarak bilinen toplantıda aldığı kararlar içinde de çocukları öldürmemek yer almaktadır. Kız çocuklarına hassas davranan tek ve ilk din İslam olması. Savaşta masum çocukları katleden savaş yanlısı olanlarında bugünlere onay vermesi gerçekten tutarsızlığın tek göstergesidir.
Birleşmiş Milletlere Üye olan tüm ülkeler dünyada kaç milyon kız çocuğunun açlıktan, savaştan, darptan katledildiğini araştırıp sebep olanlara karşıda bir sonuç almalarını arzu ederim.
Kendi evlatlarıma layık görmediğim hayatı bir başka çocukların yaşadığını görüp ses etmeden duramadım bir vakit. Hava olabildiğince soğuk yer İstanbul Eminönü. Zavallı satıcılar tezgâhlarını zabıtadan oradan oraya kaçıştırırken. Hiç kimse ayakları çıplak kaldırım taşlarında oturan çocuğu görmüyordu. Dayanamadım yoldan geçen Polis memurlarını çevirdim çocuğu gösterdim. Lütfen müdahale edin yeter artık dedim her iki metrede bu görüntülere şahit olmak içimi üşütmüştü. Bu çocukların okulda olması gerekmez mi dedim. Neden bu çocuklara kimse dokunmuyor yazık değil mi dedim. Polis memurları emir gelmeden bir şey yapamadıklarını söyledi. Maalesef ki hiç kimse onları görmüyor. Onların çocukluklarını ellerinden çalanlara ses etmiyor. Bu olaylar olalı 5 sene oldu şimdi değişen ne? Savaşlar, annesiz, babasız kalan milyon tane kız çocuğu kaldı geriye...
Hangi çocuk hakları savunucuları bir el attı bu sokak çocuklarına.. Okul vaktinde sokakta dilencilik yaptırılan çocukların haklarına kim bakıyor soruyorum? Keşke sokakta gezen köpeklerle ilgilendiğimiz kadar onlarla da ilgilene bilsek. Kâğıt üstünde veya sosyal sitelerimizde kız çocuklarımızın gününü kutlamak gerçekten basit ve komik geliyor bana vesselam..
Gününüz bitti tıpkı Külkedisi Masalı gibi...