Ayakkabısına basmasına, efeliğine, özel mimiklerine, aldığı ultra astronomik maaşına, ders almayıp ders vermesine, eleştiriye tahammülsüzlüğüne, oyuncu seçimindeki adaletsizliğine, takıntılarına vesair bütün olumsuz yönlerine alıştı bu millet. Ama artık bardağı taşırdı. Evet kimden bahsettiğimi biliyorsunuz. Tabiiki Miili Takım Teknik Direktörü Fatih Terim.
Kaybedilen her maç ve puandan sonra Fatih Terim resmen çılgına dönüyor. Futbol dünyasında Fatih Terim kadar yurt içi ve yurt dışından bu kadar düşmanı olan herhalde başka birisi yoktur.
En son Belçika maçında yaptığı hareketleri herhalde görmeyen kalmamıştır. Tamam rakip takımın antrenörü topları oyun alanına atmış olabilir. Kendisi aynıyla mukabele edeceğine hakeme meseleyi aktarsaydı daha iyi olmazmıy dı?
Maç öncesi Hıncal Uluç'a, maç sonrası Tamburacıya saldırmalar, aleni galiz küfürler, külhanbeyli yürüyüşler, topu rakip takımın yedeklerine atmalar Türkiye Cumhuriyeti Milli Takım Teknik Direktörüne yakışıyor mu sizce?
Merhum Hasan Doğan, zerafeti, güleryüzü, efendiliğiyle yediden yetmişe herkesin sevgisi kazanmış ve Türk futbolünü en iyi şekilde temsil etmişti. Yeni yönetimde merhum başkanın yolundan gideceğini beyan ettiler.
Benim gerçekten merak ettiğim husus futbol federasyonu yönetiminde bir tane dahi akil adam yok mu Terim'in bu çılgınlıklarını durduracak?
Milletçe kaprizsiz, gürültüsüz, problemsiz bir başarıyı kutlayamayacak; veya başarısızlığı olgunlukla karşılayamayacak mıyız?
Dünya üçüncülüğünü elde eden Şenol Güneş'e demediğini bırakmayan bu medyaya acaba Fatih Terim bir ceza mı yoksa?
Gönlümüz sporcunun ve spor adamın zeki, çevik ve ahlaklısından yanadır.
Milli Takımımıza başarılar diliyorum.