Türkiye önümüzdeki ayları çok zorlu geçirecek gibi... Çok sıcak gelişmelere tanıklık edeceğiz. Şimdiden bunun sinyallerini almaya başladık. İnşallah yanılırız. Ve inşallah sorumlu kişiler bunların önüne geçer. Neticede tecrübeli bir Türkiye vatandaşı olarak sadece tahminde bulunuyorum. Şamil Tayyar gibi elimde ne bir belge var nede birileri bana bir bilgi sundu. ETÖ bu süreçte durmadan, bıkmadan ve acımadan birçok yerde tetikçilerine ciddi eylemler yaptırabilir. Özelikle büyük şehirlerde ve yazın tatil beldelerinde sivil halka yönelik terör eylemlerine bile tanıklık edebiliriz. Önemli kişiler suikasta kurban gidebilir. Birçok ilde farklı görüşten gençleri birbirine düşürme planları devreye sokulabilir. Şehit cenazeleri tamamen AK Parti aleyhtarlığına döndürülebilir. Farklı dinlerin temsilcileri katledilebilir vs. Zaten bir kısmını yapmaya başladılar. Düğmeye basıldı anlayacağınız. 12 Eylül’e kadar Allah Türkiyelilerin yardımcısı olsun.
Halkın da sağduyusu bir yere kadar öyle değil mi! Halkın sabrını mümkün olduğunca kırmaya çalışacaklar. İnsanlar Kürt açılımını da anayasayı da istemiyoruz diyene kadar vazgeçmeyecekler belli… Buna birde muhalefet parti liderlerinin kışkırtması eklenince gerçekten özgür bir Türkiye isteyenleri zor ve sıkıntılı günler bekliyor.
Bu süreçte AK Parti hükümetine, polis ve istihbarat teşkilatına büyük işler düşmektedir. Bu canilerin her türlü eylemini boşa çıkartacak girişimlerde bulunmalıdırlar. AK Parti yetkilileri de bunları deşifre etmeli ve halka gerçekleri açıklamakta gecikmemelidir. Asla vazgeçmeyecekler, bu kesin… Ne de olsa İsrail’de arkalarında… Bu ülkede satılmış, hain arayanlar aslında adresi buralarda aramalı. Kendi çocuklarını, kardeşlerini, komşularını acımadan öldüren, ülkeyi kaosa sürüklemek için Hatay’da, Trabzon’da, Muğla’da ve birçok ilde olaylar çıkartan ve insanların ölümüne neden olan bu hainleri/örgütleri ve bunların arkasındaki ülkeleri iyi tanımak gerekir.
Bu ülkede liberalleri ve AK Parti’yi, satılmış, işbirlikçi ve hain olarak takdim eden ve bu özgürlükçüler üzerinde yoğun bir propaganda kampanyası başlatanlar bu güçlü, nüfuzlu ve eli silahlı olan kesimden başkası değildir. Yani kısa adıyla Ergenekon. İnsanların, liberalleri satılmış ve işbirlikçi olarak görmeleri isteniyor. Bu bir bakıma Ergenekon’un bir kamuflajıdır. İnsan öldürenler, ülkede karışıklık çıkartanlar vatansever olarak gösteriliyor ve böyle inandırılıyor. Çocuklar öldürülmesin diyen, yeni ve farklı projelerle ülkenin gelişmesini, herkesin hakkını kolaylıkla alabildiği özgür ve demokrat bir ülke arzulayanlar ve bu uğurda mücadele edenler -yani kısa adıyla liberaller- ise ne yazık ki satılmış, işbirlikçi ve hain olarak takdim edilmek isteniyor. Ergenekon’un gazına gelen birçok insan da bilerek ya da bilmeyerek liberalleri hedef tahtasına oturtuyor. Ve onların ağzıyla liberalleri hain, satılmış ve işbirlikçi olarak görüyor.
İsrail, Ergenekon ve PKK işbirliği devam ettiği sürece de bu hedef şaşırtma sürecektir. Yani bu süreçte özgürlükçüler hain olarak bilinecek, Ergenekon ise vatansever. Liberaller ülkeyi AB ye peşkeş çektirenler olarak bilinecek Ergenekon ise ülkeyi bölünmeden kurtaran bir zihniyet. Yani bir bakıma adam öldürenler kahraman, yaşasın diyenler hain olarak bilinecek vs. İsrail’in yardım gemilerine yaptığı hain saldırıyı bile gelip AK Parti’ye fatura eden parti liderlerine sahip bu ülke… AK Parti’yi ve özgürlükçüleri bilerek ve kasten saha dışına atma girişimleridir bunlar… Dünyada kaç masum insan ölmüş umurlarında değil doğrusu…
Türkiye’de gelen şehit haberlerini bile hemen politikaya çeviren ve akabinde AK Parti’yi ve liberalleri hedef alan söz ve söylemlerde bulunmaları doğrusu insanı kuşkulandırıyor.”Kınalı kuzular” gazıyla Anadolu’nun gariban çocuklarını ölüme gönderenler bu çocuklara yakıştırdıkları bu sıfattan ötürü hiç mi utanmıyorlar acaba…”Kınalı kuzu” vatanı için kurban edilmeye hazır anlamında anladığım kadarıyla. Oysa bu çocukların vatanı için yaşaması gerekiyor, vatanları için üretmeleri gerekiyor. En önemlisi de bu topraklarda mutlu ve huzurlu olmaları gerekiyor. Herkesin derdi bu olmalı…
Türkiye’de Ergenekon çökertilmeden kimse rahat edemez. Ne Kürtlerin dili, ne Alevilerin Cem evi, ne başörtüsü ne de diğer farklılıkların sorunları çözüme kavuşur. Onlar Silivri’yi Türkiye, Türkiye’yi de Silivri yapmadan bu işin peşini bırakmayacaklardır. Bu yüzden ne olursa olsun anayasa taslağına destek vermek durumundayız. Bu süreçte kimin hain kimin vatansever olduğu, kimin demokrat kimin despot olduğu, kimin katil kimin insanı değer verdiği nasıl olsa belli olacak. Ve nasıl olsa bir gün bu ülkede herkes insan gibi yaşayacak ve birbirlerine saygı duyacaklar. Az kaldı…
AK Parti’ye bu anlamda güveniyor ve samimi buluyorum. Liberaller de bu ülkenin özgürleşmesi için çok ciddi gayret sarf eden bir kesimdir. Şüphesiz onlar da samimiler. Türkiye’de adil bir ortam isteyen ve herkesin inancını rahatlıkla yaşayabildiği, dilini rahatlıkla konuşabildiği bir ülke isteyen İslamcılar da, Aleviler de ve Kürtler de samimi… Farklı olanı dışlamayan, muhabbet besleyen Ermeniler de, Hristiyanlar da samimi. Samimi olmayanlar, art niyet taşıyanlar, statükoyu savunan ve bundan rant elde edenlerdir. Ölen çocukların üzerinden güç devşirmeye çalışanlardır. Daha fazla yemek için insanları sefalete mahkûm edenlerdir. Askeri rejimi savunarak insanların değerlerini/vasıflarını hiçe sayanlardır.Vesselam