CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu izliyor musunuz? İzliyorsanız sizler de mutlaka bizim gibi Kılıçdaroğlu'nun Milli Görüş çizgisinin izlediği çalışma şeklini "birebir taklit etmeye" çalıştığını fark etmişsinizdir! İzlemiyorsanız bundan sonra takip edin, Kılıçdaroğlu'nun kimlerden esinlendiğini gözlerinizle görün!
Kılıçdaroğlu örgütüne seslenirken mahalle temsilciliklerinden hatta sokak temsilcilerinden söz ediyor!
Partililerden sokak sokak gezmelerini, kapı kapı dolaşmalarını istiyor!
Vatandaşla birebir temas kurulması gerektiğini vurguluyor!
Sokak temsilcilerine kadar herkesi yakından takip ederek yaptıkları çalışmalar hakkında hesap soracağını söylüyor. Telefonu açıp "Bu sokağın sorumlusu sen misin?" diye sorup yaptığı çalışmalar hakkında bilgi isteyeceğini ifade ediyor! İftarlara katılın diyor! Camileri AKP'lilere bırakmayın diyor!
Bu çalışma şekli kime aitti?
Elbette Milli Görüş çizgisindeki partilere aitti!
Bu çalışma şeklini sırtlarındaki Milli Görüş gömleğini çıkarıp atmış olsalar dahi AKP'liler de halen sürdürüyorlar!
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları gösteriyor ki, kendisi Milli Görüş çizgisini gayet iyi izlemiş ve ders almış!
Başarıya giden yolun nasıl bir çalışmadan geçtiğini inceden inceye takip etmiş.
Ve şimdi uygulamaya koymak istiyor!
Bunda ne kadar başarılı olur bilemiyoruz!
Çünkü sokak sokak gezmek, ev ev ziyaret etmek her babayiğidin harcı değildir!
Bu tür bir çalışma özveri ister!
Her şeyi genel merkezden beklememe, icap ettiğinde cepten harcama fedakarlığı ister!
CHP tabanı böyle bir çalışmaya hazır mıdır?
CHP tabanı böyle bir çalışmaya hazır mıdır bilemiyoruz ama Milli Görüş çizgisinin taklit edilmeye başlanmasından çok büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade etmeliyiz!
İktidara gelmenin ve gelinen iktidarda tutunabilmenin yolunun nereden geçtiğini öteki partilerin de görmesi elbette memnuniyet verici bir gelişmedir.
Bizi üzen Milli Görüş çizgisinin böylesine taklit edilir hale geldiği bir dönemde kimi insanların Milli Görüş çizgisi ile aralarına duvar örme gayretkeşliğidir!
Yani ellerindeki nimetin kadrini, kıymetini bilememeleridir!
Öteki partilerin taklit ederek başarıyı yakalamaya çalıştıkları bir dönemde kimi insanların Milli Görüş çizgisinden uzak durarak başarılı olmaya çalışmaları manidar değil mi?
Anlamsız boş sözler diye küçümsenmeye çalışılan sözlerin kıymetini başkaları bilirken en yakındakilerin içerikli görüş açıklama sevdasıyla abesle iştigal etmeleri anlaşılır gibi mi?