Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Mahkeme'nin kuruluş yıldönümü vesilesiyle yaptığı konuşmada herkesin kulağına küpe olması gereken tespitlerde bulunuyor!
Bize göre konuyla ilgili herkes bu konuşmayı tekrar tekrar okumalı ve payına düşen dersi çıkarmalıdır!
Özellikle de yargı mensupları bu konuşmayı birkaç kez okumayı ihmal etmemelidir!
Hele hele Yüksek Yargı temsilcileri ve yargı mensuplarının kurdukları derneklerin önde gelen isimleri Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın konuşmasındaki tespit ve tahlilleri daha bir özenle okumalıdır!
Zira bu tespitlerin her biri yargının içinde bulunduğu içler acısı durumu gözler önüne seren yerden göğe haklı tespitlerdir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç diyor ki:
Bu yargı ile çağdaş hukuk devleti olamayız!
Haksız mı?
Bu yargı ile bırakın çağdaş hukuk devleti olmayı sıradan bir hukuk devleti olmak bile hayal değil mi?
Yargı mensuplarının karar verirken kendi siyasi görüş ve inançlarını hukuk kurallarının önüne geçirdiği ortamda yargının tarafsızlığından nasıl söz edilebilir?
Bir yandan karar ve açıklamalarında kendi siyasi görüş ve inançlarını öne çıkarıp dururken bir taraftan da biz yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına gölge düşmesin diye çırpınıyoruz demeleri kendi kendilerini aldatmaktan başka neye yarıyor?
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç "Yargı toplumun algısını önemsemeli" derken de önemli bir tespitte bulunuyor!
Toplumu kaale almayan, toplum ne derse desin, ne düşünürse düşünsün biz bildiğimizi okuruz havasını estirenler yok mu?
Toplumun emrinde ve hizmetinde değil de tepesinde ve ensesindeki balyoz gibi durmak çağdaş yargı mensubuna yakışır mı?
Yargı bağımsızlığının önemine dikkat çeken Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın bu tespitine de can-u gönülden katılıyoruz.
Yargı gerçekten bağımsız olmalıdır!
Ne iktidarın, ne muhalefetin, ne üniformalı bürokratların ne de sivil bürokratların etki alanına girmemelidir.
Hepsinin üstünde yer almalıdır! Yargı mensupları kendilerinden "Bizden" ya da "Bize yakın" diye söz edilmelere asla fırsat tanımamalıdır!
Bunun yolu da hiç şüphesiz karar verirken kendi siyasi görüş ve inançlarını devre dışı bırakmalarından geçmektedir!
İşte bütün bu nedenlerle Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın kuruluş yıldönümü konuşmasını önemsiyor ve bu konuşmaya kulak vermek şart diyoruz!
Yargının bağımsızlığı kadar tarafsızlığı da sağlanabilirse Türkiye'nin pek çok sorunu çözülme aşamasına ulaşmış olacaktır!
Haşim Kılıç'ın bu konuşmasını dinlerken keşke öteki yüksek mahkeme başkanlarından da böyle güzel sözler işitsek diye düşündük. Sahi onlar da böyle haklı tahlil ve tespitlerde bulunsalar güzel olmaz mı?