Suga, Oraj, Çarşaf ve Sakal eylemi…
Cuma namazında bombalama yapılacak,
Bir uçağımızın Yunanistan tarafından düşürülmesi sağlanacak,
Darbe karşıtlarına; ‘Yumruk’, ‘Kürek’, ‘Testere’, ‘Tırpan’, ‘Orak’, ‘Döküm’, ‘Urgan’,
Yetmedi hükümete ültimatom verilecek…
Ses kayıtlarından;
“İstanbul’un üzerine çökeceğiz”, “Gereken dersi vereceğiz”, “Acımasızca hareket edeceğiz.”
Fişleme, savaş uçakları ile takip ve kanlı eylem planları…
Islak imzalar, tanıklar, raporlar, belgeler ve halen birilerinin dilinde olan tatbikat ve seminer…
Geçelim CHP’ye
“Yargıya müdahale var” demekle yetinmeyerek, AK Parti hakkında kapatılması için gerekli incelemenin yapılması amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran CHP’ye…
Bakalım neler yapmışlar:
*Şemdinli için iddianame hazırlandı: Baykal ortalığı ayağa kaldırdı.
*Cumhurbaşkanlığı seçimi: CHP; “367 kararı çıkmazsa çatışma çıkar.”
*Ergenekon deşifre oldu: CHP’li vekiller yargıyı kafese aldı!
*Islak imzalar ortaya çıktı: CHP’den “Deli saçması” açıklaması geldi.
*Soruşturmalar derinleşti: CHP savcı ve hâkimleri hedef almaya başladı.
*İddianameler açıklandı: CHP’li siyasiler mahkemelere hakaret yağdırdı.
*Deliller gün yüzüne çıktı: “Uydurma” denildi, topuk selamı çakıldı ve gizli tanıklar ile görüşüldü!
*CHP’nin eski lideri; Ergenekon’un avukatı olduğunu, yeni lideri; üye olacağını açıkladı.
*Balyoz’a sıra geldi: Savcılar darbe yapmakla suçlandı.
*Karar verildi: Yargıtay’ı mahalle baskısına alma operasyonu başladı.
Özetle:Her defasında Anayasa'nın 2. ve 138. maddeleri, Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nun 4. maddesi ile TCK'nın 277. ve 288. maddelerinde düzenlenen hükümler ihlal edildi, yargı bağımsızlığı yok edildi.
“Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs”, “Yargı görevi yapanı etkileme” ve “Hâkimler Savcılar Kanunu'nun 4. maddesine muhalefet” suçları her adımda işlendi.
Sonuç:Evet ben de son tutuklamalardan haz almadım. Aklıma karar verildiğinde kanal 24’de bir dönem yayınlanan “Keşke olmasaydı” belgeseli geldi. Darbeler, yasaklar, işkenceler, linçler ve karartmalar… Tüm bunlar anlatılıyor ve “Keşke olmasaydı” deniliyordu. Ama Balyoz iddianamesine, delillere ve anlatılanlara bakacak olursak az kalsın yine oluyormuş. Evet; Suga, Oraj, Çarşaf ve Sakal planları keşke hiç hazırlanmasaydı. O planların mimarları yüzünden insanlar; eşlerini, oğullarını, babalarını, ağabeylerini, kardeşlerini, dayı/amcalarını, arkadaşlarını cezaevine uğurlamasaydı. Verilen karar sonrası komutan aileleri isyan edip, yıkılmasaydı. Muhtıra ve darbe rüyasıyla yatıp kalkanların da kâbus ile uyanması sağlanmasaydı!