2011 yılında Somali’de açlıktan ölümler başlamıştı. Kamplarda on binlerce insan hastalık ve açlık sebebiyle ölümün pençesinde kıvranıyordu. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan harekete geçti. Erdoğan, ailesi, bir grup işadamı, STK temsilcileri ve gazetecilerle birlikte Somali’ye gitti. Hem de gidilen ülkede ciddi güvenlik zafiyetinin varlığı bilindiği halde.
O günlerde Konya merkezli Rida Derneği’nin Başkanı Tamer Kalender Somali’ye giderek kendilerine emanet edilen yardımları Somalili ihtiyaç sahiplerine ulaştırmış. Orada tanıştığı bazı kimseler, “Kenya’da bulunan Dadaab Kampı’nda da büyük sıkıntılar var. Orada yüzbinlerce Somalili mülteci açlıkla karşı karşıya. Oraya da yardım götürseniz ne iyi olur” diye bir hatırlatmada bulunmuş.
Tamer Bey de o günlerde Kenya Dadaab’a gitmiş. Tavsiye üzerine Dadaab’da birlikte iş yapmak istediği bir kuruluşun dürüst çalışmadığını ve samimiyetsizliğini gördüğü için onlardan uzaklaşmış. Fakat kendisine emanet edilen yardımların yerine ulaştırılması lazım..
Tamer Bey o günü şöyle anlattı: “Kendimi hiç o kadar yalnız ve çaresiz hissetmemiştim. Yardım dağıtmadan Türkiye’ye geri dönemezdim. Allah’a yalvardım, yardım istedim. ‘Buralarda hiç Türk yok mu?’ diye sordum TİKA’nın yerinde birisine. Bir isim verildi. Aradığımda muhatabım şen şakrak ve ilgili bir kişi portresi çizdi.”
Tamer bey bu şahısla buluştuğunda, onun Türkiye’de üniversite okumuş bir kişi olduğunu öğrenmiş ve yardım dağıtımları için ondan destek istemiş.
O genç, “Garissa’da Aden isimli bir arkadaş var. O dürüst ve güvenilir bir kişidir. Ona gidin” tavsiyesinde bulunur. Tamer Bey Aden’le buluşur. Aden, yerel bir yardım kuruluşunda idarecilik yapan bir eğitimcidir. Tamer Beylerin yetimlerle ilgilendiğini öğrenince “Ben de bir yetimim. Size yardımcı olacağım” der. Sonra da, “Dadaab’a dönün. Orada arkadaşım Abdülbasıt’la tanışın. O güvenilir bir kişidir. Size yardımcı olacaktır” der.
Dadaab’a gidip Abdülbasıt’la tanışan Tamer Bey onun kendisini insanların ihtiyaçlarını gidermeye adamış güzel bir Müslüman olduğunu görür. Bir mescidi tamamlamak üzere çırpınmaktadır. Çevredeki arazileri göstererek, “Buraları satın alıp yetimlerin eğitimine tahsis etmemiz lazım” der. Sonra da Tamer Beyi çevresinde sevilen bir kanaat önderi olan babasının yanına götürür. Onunla tanıştırır. Abdülbasıt’ın babası ilim ve hal sahibi sevilen bir şahsiyettir. O da Tamer Beyi dinledikten sonra oğluna dönerek, “Tamer Bey binlerce kilometreden yardım için buralara gelmişler, biz de ona destek olalım” der. Meğer kendisi de yetim olarak büyümüş bir kimseymiş..
2014 Kurban Bayramında Dadaab ve Kakuma kamplarında Rida ile birlikte Deniz Feneri Derneği de kurban kesti. 2014 Şubat’ında binlerce çocuğu sünnet ettirmek üzere iki kuruluşun yetkilileri tekrar Kenya’ya gittiler. Deniz Feneri adına Ankara Şube Koordinatörü Hamit Kunt iki kamp bölgesinde de incelemelerde bulunur.
2015 Kurban dönemine ulaşmadan önce, Abdülbasıt’ın öncülüğünde Dadaab Kamplarında yaşayan yetim çocukların yatılı olarak eğitim görecekleri, kampların dışından çocukların da gündüzlü olarak katılabilecekleri bir kompleksin projesi hazırlandı ve geçtiğimiz aylarda da temeli atıldı.
İnşaatı hızla devam eden 300 bin dolarlık projenin maliyetini Bursalı işadamı Mehmet Fındıkkaya üstlendi. Fındıkkaya’nın, babası merhum Şerif Bey ve annesi Aysel Hanım adına yapımını üstlendiği külliye bölgedeki yetimlerin yetiştirilmesi için çok önemli bir fırsat olacak.
Geçen yıl Rida’nın daveti üzerine Kenya’ya giden Deniz Feneri önemli projelere imza atıyor. Kamplarda Rida ile ortak yürüttüğü projeler yanında Dadaab’ta yapımı devam eden külliye benzeri projelere yenilerini ekleyecek.
Bu yıl yine Rida’nın daveti üzerine Kenya Dadaab’a Beşir Derneği de gitti ve kurban kesti.
Türkiye’de üniversite öğrenimi görmüş bir gencin yardımıyla Aden ve Abdülbasıt’a ulaşan ve yardım dağıtımlarında onların büyük desteğini gören Rida, Deniz Feneri ve Beşir derneklerinin bölgede yaptığı ve yapacağı yardımlara vesile olduğu için de ecirler alacaktır. Allah Rida ekibinden ve hayırda işbirliği yaptığı diğer kuruluş çalışanlarından, bağışçı ve gönüllülerinden razı olsun.
Mehmet Fındıkkaya’yı ve onun şahsında bütün hayırseverleri tebrik ediyorum. Allah kazançlarına ve ömürlerine bereket versin, geçmişlerine rahmet eylesin. Hayatta bulunan yakınlarına da sağlık, afiyet ve uzun ömürler ihsan eylesin.
Ne mutlu hayrın yaşatıcılarına, destekçilerine.. Ne mutlu onları ihtiyaç sahipleriyle buluşturanlara..