2547 sayılı yüksek öğretim kanununun 45. maddesi (Değişik: 17/8/1983 - 2880/26 md.) şöyle diyor:
"Öğrenciler Devlet Yükseköğretim Kurumlarına, esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla girerler. Sonuçların değerlendirilmesinde adayların ortaöğretimdeki başarıları dikkate alınır...
Yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçiminde, adayların ortaöğretim süresindeki başarıları Yükseköğretim Kurulunun uygun göreceği şekilde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından geliştirilecek bir yöntemle ek bir puan olarak tespit edilir ve yükseköğretim kurumlarına giriş sınav puanlarına eklenir. Bir mesleğe yönelik programlar uygulayan liselerin mezunları, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek aynı alanda bir yükseköğretim kurumuna girerken, başarı notları ayrıca tespit edilecek bir katsayı ile çarpılmak suretiyle değerlendirilerek giriş sınavı puanlarına eklenir..."
Bu kanun maddesine göre:
1. Meslek liselerinden mezun olanlar yüksek öğrenimde, alanlarının dışında bir dal seçerlerse onlara farklı katsayı uygulanacaktır.
2. Katsayıyı belirleme görevi ve yetkisi Yüksek Öğretim Kuruluna (yani YÖK'e) aittir.
3. Danıştay'ın katsayı ile ilgili kararları YÖK'ün yetkisine müdahale mahiyetinde olduğu için kanuna aykırıdır.
4. Bu ülkede yüksek yargı bazı kararlarıyla "Kanun benim" demekte ve hem yasamanın hem de yürütmenin yerini almaktadır.
Bunları yalnızca biz (bir şekilde İmam Hatiplerle ilişkisi olanlar) değil, başkaları da, mesela bir Boğaziçi Profesörü de şu cümleleriyle ifade ediyor (Neşe Düzel'in Prof Gülen Aktaş ile yaptığı röporajdan):
"Katsayının amacı İmam-Hatip liselerine gidişi azaltmak tabii. Katsayı uygulamasıyla birlikte İmam-Hatip'e giden öğrencilerin sayısı düşüyor ama diğer meslek okullarına giden öğrencilerin sayısı kadar da düşmüyor...
"Katsayı meselesi 28 Şubat sürecinde başladı. Katsayıyla ilgili olarak 1998'de çıkan kanun 1999'dan itibaren yürürlüğe girdi. Sistem ilk uygulanmaya başladığında Danıştay'da dava açıldı ve Danıştay "eşitlik ilkesine aykırı" diyerek katsayı uygulamasını iptal etti... Bunun üzerine o zamanki YÖK, katsayı için tekrar bir karar aldı. Bu kez Danıştay, katsayı uygulamasını 1999'dan itibaren geçerli olmak üzere kabul etti.
"Meslek eğitimini desteklemek, meslek eğitimi almış çocukların boşu boşuna üniversiteye gitmelerine engel olmak gibi resmî gerekçeler sunuluyor ama... Katsayı, aslında, İmam-Hatip liselerinin üniversitelere öğrenci sokmasını engellemek için alınmış bir karardır. İmam-Hatip liselilerin doktor, yargıç, kaymakam, vali olmaları istenmiyor. Onlara, "madem İmam-Hatip'e gittiniz, imam olun" deniyor.
"Meslek liselilerin üniversiteye girmeleri imkânsız hale getiriliyor. Zaten mağdur olan daha da mağdur etmek acaba hangi eşitlik anlayışına sığıyor?