Kapitalizmin dini imanı para

xxx95

Bir hafta arayla önce ASKON (Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği), ardından TUSKON (Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) toplantısı... Bu toplantılarda iki parti lideri Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş tarafından özellikle ekonomi ağırlıklı verilen mesajlar... Bu iki toplantı arasındaki günlerde gündeme gelen diğer konular...

En çarpıcı gündemi IMF konusu oluşturdu. Numan Kurtulmuş özellikle IMF'nin istediği Gelir İdaresi'nin bağımsızlaştırılmasını 'Duyun-u Umumiye' olmaya benzeterek dedi ki; Osmanlı'da gelirlerin 1/3'üne el konulmuşken, şimdi yüzde 100'üne el konulmaya çalışılıyor... Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapmaması gerektiğini ısrarla vurgulayan Kurtulmuş, 1999'dan beri IMF ile yürütülen ekonomide mülkiyet değişiminin çok özel bir politika olarak uygulandığını, hane halkının yardıma muhtaç hâle getirilerek kapıya bırakılan yardımların tehdit olarak dahi kullanılabildiğini açıkladı...

Numan Kurtulmuş hafta içinde ekonomi ile ilgili önemli konuları dile getirdikten sonra, yine dönüp IMF konusuna gelerek şu sert açıklamayı yaptı: Başbakan bile ASKON toplantısında IMF anlaşmasını ucuz para kaynağı olarak açıkladı... Bu iş madem bu kadar basit neden kamuoyuna açıklamıyorlar?!. IMF konusunda artık her şey gizli tutuluyor... Çerçeve anlaşması tamam diyen Ali Babacan bile şimdi açıklamıyor...

***

Fırsat buldukça üyesi olduğum İstanbul Saadet Partisi Ekonomik Konular Başkanlığı toplantılarına katılıyorum... Ekonomik Konular Başkanlığı, Anadolu esnafı ile doğrudan yoğun ticari ilişkisi olan Mahmutpaşa esnafı ile yüz yüze bir anket araştırması yaptı... Numan Kurtulmuş geçen hafta bu çalışmanın sonuçlarını duyurdu... Mahmutpaşa'da 260 iş yeri sahibiyle yüz yüze anket gerçekleştirildi... Mahmutpaşa Anadolu esnafının mal aldığı yer, oradan Anadolu'nun da nabzını tutmak mümkün... Arkadaşlarımız 260 Mahmutpaşa esnafıyla yüz yüze görüştü, sonuçlar maalesef çok kötü ve endişe verici... Bazı yanıtlar şöyle; 'işlerim çok kötü' diyenler yüzde 41, 'kötü' diyenler yüzde 48, 'çok iyi' ya da 'olumlu' diyenler sadece yüzde 1.5! Yüzde 23'ü alacağının yasal takibe girdiğini ancak öyle alabileceğini söylüyor... Normal ticarette alacaklarının ancak 6 ayda alabildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 15. 'Alacaklarımı zamanında tahsil edebiliyorum' diyenlerin oranı yüzde 19. 'Sorunlarınızı kimler dinliyor?' diye sorduk. Yüzde 89'u 'kimse dinlemiyor' dedi. Yüzde 9'u 'Belediye dinliyor' derken, sadece yüzde 2'si 'İstanbul Ticaret Odası (İTO) dinliyor' dedi. 'Vali dinliyor' diyen bir kişi bile yok!..

Saadet Lideri Kurtulmuş tarafından hafta içi ekonomi ağırlıklı verilen mesajların özü ve özeti şöyle: Üç tane sakallının, başörtülünün cipe binmesi fakirleşmemizi örtmüyor... Tüm özelleştirmelerle elde edilen gelir toplamı 50 milyar dolar... Aynı politikalar sonucu devlet iç borç faizi için bir yılda 51 milyar dolar ödemek zorunda!.. Bankacılık ve finans iyileştirilmişti ama sonuç; 7 yılda tüketici kredileri de özel sektörün borcu da patladı... Özel sektörün borcu şu anda 220 milyar doları aşmış durumda.. Sermaye el değiştiriyor, bizim iş adamlarımızın şirketleri de küresel sermayenin eline geçiyor... Ayrıca ülkeye sıcak para denilen 'spekülatif para' girişi de aynı hızla devam ediyor... Tobin vergisini önerdik; '3 ay, 6 ay, 2 yıl süreler koy, uzun süre kalırsa vergi alma ama kısa vadede çıkacaksa bir bedel ödesinler' dedik... Bu ülkeye 1 milyar dolar giriyor 2 milyar dolar olup çıkıyor!!!

Kurtulmuş, özellikle Başbakan Erdoğan'ın sık sık kullandığı 'paranın dini imanı yoktur' sözünü sert bir dille eleştirdi ve bu sözün 'Kapitalizmin dini imanı paradır' sözünü örtmek için kullanıldığını hatırlatmayı da ihmal etmedi... 'Paranın dini de imanı da olur' diyen Kurtulmuş, sözünü şöyle tamamladı: Kapitalizmin dini, imanı paradır...

Kapitalizm ve IMF üzerinde günlerdir durduk ya; doğrusu bunların alternatifi üzerinde de durmak gerekiyor... Bundan sonra bir-iki yazıda bunu yapmayı düşünüyorum...