Günümüzdeki kadın cinayetlerini görünce bunları aşk mı yaptırıyor diye insanın aklına gelmiyor değil. Aşk bazen öldürür bazen diriltir. Züleyha aşkı uğruna Yusufu zindanlara attırmıştı. Firavn aşkı olan Asiyeyi öldürtmüştü. Gülfem de Kanuninin hem Züleyhası hem Asiyesiydi. Hürrem Sultanın ardından Gülfem de aşığının öfkesiyle infaz edilenlerdendi. Kanuniyi kızıl saçlarının fırtınalarında savuran Hürrem, Osmanlı Sultanına aşklarının meyvesi olan şehzadeler doğurmuştu. Onun vefatının ardından teselliyi sakin ve sissiz olan Gülfem de bulmuştu Süleyman Han. Cariyesiydi. Her bir cariyenin hayali, Hürrem Sultan gibi Sultan Süleymana yakın olmaktı. Böylesi büyük bir aşka Gülfem muhatap olmuştu. Yumuşak karakterli, naif bir kadındı.
Sultan Sülaymanın gözdesi olduktan sonra günlük akçesi 6 dan 150 akçeye çıkarılmıştı. Böylece para biriktirmeye başlamıştı Gülfem Hatun. En büyük hayali ise içinde camisi kütüphanesi bulunan bir külliye yaptırmaktı. Bu maksatla yıllarca akçe biriktirmişti. Nihayet biriktirdiği akçeler belli bir miktara ulaşınca Üsküdar da camisinin temeli atılmıştı. Sarayda Sultan Sülaymanın gözdesi de olsa Gülfem hatun, yüzü ahirete dönüktü. Hayır işinin hayırlısın saklı olanı olduğunu bildiğinden yaptırdığı külliyeden çok az kimseye bahsetmişti. Sultan Süleyman bile bu külliyeden habersizdi.
Bir müddet sonra Gülfemin camisi cami için biriktirilen akçeler tükenmişti. Gülfem ne yapacağını bilemedi. Sultan Süleymandan istese, aşkına gururuna yediremezdi. Hal böyle olunca saraydaki diğer Hasekilerden yardım istedi. Böylelikle haset hatunlara gün doğmuştu. Hatta bunların arasından bir tanesi vaziyetten istifade etmek için Gülfeme enteresan bir teklifte bulunmuştu. Eğer Gülfem padişah ile birlikte olma sırasını kendisine verirse ziyadesiyle yardımcı olacağını bildirdi. Gülfem hatun için yaptırdığı camiyi bitirmek önemliydi. Bu nedenle kadının teklifini kabul etti.
Gecelerden bir gece Gülfemi beklerken karşısında başka cariyeyi görür Süleyman Han. Kızar, niçin gelmediğini sorar. Sırasını satın aldığını, halvet sırasını kendisine sattığını söyler haset ruhlu cariye camiden bahsetmeksizin. Kanuni duyduklarına inanamaz, kızar ve Gülfemi huzuruna çağırmaya gerek bile duymaz. Harem ağasına emreder on değnek vurularak cezalandırılmasını söyler.
Padişahın emrini ikiletmeyen Harem Ağası, hiçbir şeyden haberi olmayan Gülfem hatunu alıp götürdü. Derhal emir uygulandı ve Gülfem hatun ne olduğunu anlamadan falakaya yatırıldı. Cezası değnekti, fakat Gülfemin kibar bedeni acıya dayanamadığından güzeller güzeli cariye on değneği bulmadan ruhunu teslim etti.
Sultan Süleyman acı haberi aldığında son derece müteessir olur, bir de işin aslını öğrendiğinde hepten yıkılır. Öfkesine mağlup olmanın vicdan azabı içini yakar. Artık Gülfemi geri getiremezdi. Fakat yarım kalan camisini Mimar Sinana tamamlattı. Yanında da medrese yaptırdı. Gülfem hatun inşasını arzu ettiği bu küçük külliyenin içinde bir türbeye gömüldü. Mezar taşına ise “şehide” kadın şehit yazıldı.e-mail:naimozguner81@gmail.com