Bir masum yavrunun hayalleri, iki pitbull cinsi köpek tarafından vahşi şekilde kanlı kanlı çalındı. Nice Asiye gibi yavrularımız param parça oldu ama Asiye’nin çığlıklarına ses geldi. Yetmezmiş gibi Asiye’nin babası Hüseyin Bey işinden, evinden oldu. Her zaman diyorum ya hangi ara bu kadar vicdansız olduk! Allah’a çok şükür devletimiz var. Buradan yazımı okuyan sevgili okurlarıma soruyorum. Siz olsanız ne yapardınız? Asiye sizin evladınız olsa evladınızı bahçede oynaması için bıraktınız ve yarım saat içinde evladınızı bahçede kanlar içinde gördünüz, ne yapardınız?
Bu köpek olmak zorunda değil ki! İki ayaklı kişilerde bunu yapabilir. Sorumlusu kim? Aile evlatlarının acısıyla mahvolmuşken darbe üstüne darbe yemişti. İşinden oldu… Bu mu ahlâk? Yetmedi daha geliyor.. Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği (SOHAYKO), yetkilisi dün televizyon ekranında köpeklerin saldırısına uğrayan aile hakkında şikâyetçi olacaklarını ifade etti.
“Asiye kızımızın hayatını tehlikeye atan hem de binlerce masum köpeğin zalimce barınaklara toplatılmasına neden olan Asiye'yi ihmal eden aile ile ilgili Dernek olarak şikâyetçi oluyoruz." Cidden insan bu kadar basit bir varlık mı soruyorum size?
Asiye’nin hayalleri ne olacak? Her gün göreceği kâbustan kim onu kurtaracak!
Geçtiğimiz yıl yaşadıklarımı ben biliyorum. 8-9 köpek üstüme geldi içlerinden biri ayaklarımın dibine kadar geldi köpek benim belimi geçiyor. Ben 1.70 biri olarak benden cüsseliydi. Yaşadıklarımı sadece benim gibi yaşayanlar bilir. Köpekleri çok seviyorum ama onlara dokunamıyor uzaktan seviyorum. Kısaca Fobim var. Yüksek sesle havlamaya başladı. Diğer köpekler zaten havlıyorlar. Ben o an gittim dedim. Kendimi hastanede felan hayal ettim, hani ölmeden film şeridi geçer ya gözünüzün önünden ben aynen öyle oldum diyebilirim. Çünkü sayısız köpek ısırması hatta ölenlerin olduğunu duyuyordum. Bir beyefendinin parkta yürüyüş yapmasının sayesinde kurtuldum. Bu arada ben henüz yol kenarındaydım onların mekânına adım dahi atmamıştım. Bana asla hareket etmem gerektiğini ki zaten kıpırdayacak dermanım kalmamıştı. Dizlerimin bağı çözüldü deyimini bizzat yaşıyordum. Okul evime uzak olmadığı halde köpeklerin yüzünden aracımla okula gidiyordum. Araçla gitmem bile çok zor oluyor köpekler aracın önüne atlıyor yavaş yavaş kornaya basa basa her zaman bu şekilde çocukları okula götürüyoruz ve alıyorduk. O gün nasıl bir cöh(cesur) geldiyse bilemedim. Hava güzel yayan gideyim istedim. İlk ve son yayan gidişim oldu. Gerçekten araçla çocuk almaya utanıyoruz ama köpekler dirlik vermiyor. Sayısız kısırlaştırılmamış köpeklerle karşılaşıyorduz.
Ben kaç hafta geceleri o ayağımın dibine kadar gelen köpeğin sesi ile uykumdan sıçrıyordum. Kaç yaşında biri bunu yaşıyor düşünün Asiye yavrumuzu düşünemiyorum.
Bulunduğum parkın adını köpek var parkı yapsalar tam yerinde bir karar olur. Hayvan severler bu parka yiyecekleri getiriyorlar ve araçlarına binip gidiyorlar kendileri bizim mahallede oturmuyorlar bile. Köpekler sadece kendilerine yemek veren insanları tanıyor onun dışında kimseye izin vermiyor sokakta dolaşmamıza. Sahip oldukları alan o kadar çok fazla ki! Şuradan gideyim diyemiyorsunuz, her yerdeler.
Ankara-Çankaya Belediyesine yapılan hiçbir şikâyet kavuşmamıştır. Gerek ilköğretim okul müdürlerinin yaptığı, gerek bireysel yapılan şikâyetler. Gerek sosyal medya üzerinden yazılan şikâyetler yerini bulmamıştır. Her zaman hayvan hakları ile ilgili bir söylem ile geçiştirildi ve sayısız köpek türedi. Kısırlaştırma bile yapılmadı. Sayıları günden güne arttı hatta dedik araçlarla hususimi getirip koyuyorlar diye düşünmedik değil.
Öyle ki çocuklarımız için yapılan parkta kaydıraktan kayan minik köpecikleri bile görebilirsiniz. Bizim çocuklar sadece uzaktan bakıyorlar oyun alanlarına, onlar varken girmek mümkün değil. Küçük bir çocuk köpekten kaçarken araba çarpıp vefat ediyor. Bir başkasını ısırıyor. Köpekten kaçıp düşüp kol kıranların sayısı yakın çevremde çok.
Buradan hayvan severlere sesleniyorum. Neden elbirliği ile hayvan köyü oluşturmuyorsunuz? Böyle bir şeyi neden talep etmiyorsunuz? Barınaklara güvenmiyorsanız devletten bir arsa talep edin ve devlet ve bizler elbirliği ile güzel projeler gerçekleşebilir. Sürekli kavga dövüş, şikâyetle kim nereye gelmiş soruyum? Hatta benim bu köpek fobim belki gider bende bu projede yer almak isterim.
Kendi kapınızın önünde köpekleri besleyin, kim köpek kedi seviyorsa sokakta her hayvana kendi gözü önünde sahip çıksın. Her hayvan severin kimlik kartı olsun ve o köpekten sorumlu olsun! Gelip benim mahallemde bakıp gidip kendi evinde rahatça oturmasın. Geceleri köpek sesinden uyuyamıyoruz. Her geçen aracın, her motosikletçinin peşine köpek takılıyor yazıktır günahtır. Biraz düşünün! Kazalar oluyor köpeklerin yüzünden.
Masum canlıları öldüren ve onların ölmesini isteyen bizden değildir. Her canlının yaşam hakkı vardır. Bulundukları ortama ayak uydurmaları şartı ile gelene gidene saldırmaları şartı ile değil. Buradan hayvanları besleyen hayvan dostlarına sesleniyorum. Vahşi olmalarını tetikleyen yiyecek içecekleri vermekten sakının belki de sizlerin yüzünden bu kadar vahşiler. Bizim mahallede hiç kedi yok, benim çocuklarım sokak kedisi görmüyor mesela sizce neden?
Bu kedilerin yaşama hakkı yok mu? Yerlere kuş bile inmiyor sayısız köpek yüzünden. İnsanlarında evlerinde beslediği köpekler var onlarda salıyor dışarı. Sahip çıkın hayvanlarınıza sonra biz anne ve babalar suçlu olmayalım. Acı üstüne acı yaşatmayın kimseye.
Bakın Peygamber efendimiz ne diyor: “Merhamet edene Allah da merhamet eder; yerdekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin.”
(Ebû Dâvûd, Edeb: 58) meâlindeki hadisiyle insanları hayvanlara karşı iyi davranmaya yönlendirdiği; aç veya susuz bırakılmaları, dövülmeleri, yavrularının alınması, yarışma düzenlenerek dövüştürülmeleri, güçlerini aşan ölçüde yük taşıtılması gibi kötü muamele yapılmasını görünce de müdahalede bulunarak ilgilileri uyardığı görülmektedir.
Ben şuna çok şaşırıyorum hani hayvanları düşünen hayvan severler var ya neden hayvan satan dükkânların kapanmasını istemiyorlar. Yazık günah değil mi? Mini minnacık kediler, köpekler annelerinden babalarından ayırıp onları satıyorlar. Nasıl kıyıyorsunuz annelerinden ayrılmalarına neden bu dükkânlara tepki vermiyorsunuz? Hayvanların ırkının değiştirilmesi demek tabiatın dengesini bozmak demektir. Sokak hayvanlarını alın onlara hayat verin. Neden demiyorsunuz?
Yoksa sizde evlerinize evcil hayvan mağazasından(petshop) aldığınız hayvanlardan mı besliyorsunuz?