Bitlis’e yaptığım seyahate ilişkin “Beş Minareyi Gördüm, Altı Şeyi Göremedim…” başlıklı bir yazı kaleme almış sizlerle paylaşmıştım. Hava muhalefeti sebebiyle program mecburen uzayınca Bitlis Güroymak (Norşin) ilçesine ziyaret imkânı da buldum. İlçenin Değerli Kaymakamı Ramazan Cankaloğlu’nu ve onun refakatinde ilçeyi tanımak ayrı bir keyifti…
İlçede kısa bir tur attık ve tarihi mekânlara merakımız bizi “Kalender Baba” Kümbetinin de içinde olduğu “Şelçuklu Mezarlığına” götürdü. Varlığından haberdar dahi olmadığım mezarlığı gezerken hayli üzüldüm. Ahlat’ta yer alan “Selçuklu Mezarlığı” kadar olmasa da dönemin özelliklerini içeren böylesi önemli bir mekan maalesef iyi bir durumda değil… Halen yeni definlerin de yapıldığı mezarlıkta tarihi mezar taşları yok olmaya yüz tutmuş. Mezarlık çok bakımsız. Sayın Kaymakama “burasının yeni definlere kapatılıp, düzenlendiği takdirde ilçe turizmine katkı sağlayacak bir potansiyelde olduğu ve bir çalışma yapıldığı zaman muhtemelen toprak altında kalmış yeni mezar taşlarının ortaya çıkacağını” belirttim. Doğrusu Kaymakam Bey konuya çok olumlu yaklaştı. İnşallah burası en kısa sürede düzenlenir ve Bölgenin ziyaret edilecek önemli yerleri arasında yerini alır…
(Güroymak Selçuklu Mezarlığında Günümüze Ulaşmış Mezar Taşlarından Görüntülediklerim)
Mezarlıkta hiçbir açıklayıcı tabela vs yer almıyor. Ancak Mezarlık içerisinde oldukça sağlam olarak ayakta duran “Kalender Baba” Kümbeti sebebiyle dikkat çekiyor. Anadolu’nun pek çok yerinde “… Baba” diye isimlendirilen mezar, türbe, kümbet’e rastlarız. Mistik ve batini bir boyuta sahip “Baba” ifadesi orada yatan kişiye saygıyı güçlendiren bir ifade… Tarikat şeyhlerine, Ahi Pirlerine, Saygı duyulan Alimlere “Baba” denildiğini biliyoruz. Zaman zaman da “tarihsel bilgiden kopuş”la heybetli mezarlara “kimin mezarı” olduğu gerçeğinden uzak ve çoğu zaman da isim de değişmiş olarak “….. Baba” şeklinde halk arasında anlam yüklendiğini ve mübarek addedilerek ziyaret yeri haline getirildiğini görüyoruz.
Güroymak’ta yer alan “Kalender Baba” Kümbeti de tam böyle…
Kitabesinde yer alan ismi “Karanday Ağa Kümbeti” olan yapı halk arasında zaman içerisinde “Kalender Baba” olarak isimlendirilmiş bir kümbettir. Kümbet Bitlis’ten Muş’a giderken Güroymak (Norşin) ilçesinde yer alan duvarlarla çevrili bir mezarlık içerisinde yer alır. Yazının girişinde de bahsettiğim gibi aynı bahçe içerisinde Ahlat Şelçuklu Mezarlığına benzer mezar taşları sebebiyle 13 yüzyıl kalma olduğu anlaşılmaktadır. Burada yer alan ve muhtemelen tamamı gün yüzüne çıkarılmamış mezarlar tıpkı Ahlat’takiler gibi kırmızı Ahlat taşından yapılmıştır. Dolayısıyla Ahlat’ın küçük bir minyatürüdür diyebiliriz.
İşte Karanday Ağa Kümbeti bu mezarlığın merkezinde yer alır. Selçuklularda kubbeli türbelere rastlanmaz. Kümbetler vardır ve Kümbetler Selçuklu mimarisinin en önemli eserler arasında yer alır.
Kümbet “üstü koni veya piramit şeklinde bir külahla kapatılmış olan türbelerin” ismidir. Bazı farklılıklar olsa da genel anlamda Kümbetler yer altı seviyesinin altında cenazelik (mezar odası) ve onun üzerine inşa edilen ziyarete ve ibadet amaçlı kullanılabilen alandan oluşur. Kümbet yapımında kullanılan temel malzeme taş ve tuğladır. Taş kullanımı İran Selçuklu kültüründe sadece tuğla kullanılarak yapılan kümbetlerden ayrıştırır. Bazı kümbetlerde süsleme amaçlı ahşap ve çini, mozaik kullanıldığı da görülmektedir. Anadolu Selçuklu döneminde inşa edilen kümbetlerde süsleme amaçlı motifler arasında zincir motifler, altıgenler, yıldızlar gibi geometrik motiflerde sıklıkla görülür. Kümbetlerde görülebilecek yazılar genellikle kitabe ile sınırlıdır. Kitabeler yazılar dışında da bitkisel süsleme ve motifler de içerebilmektedir.
“Karanday Ağa” türbesine geri dönelim… Kümbet Ahlat’ta bulunan Buğatay ve Hüseyin Timur türbelerinin bir benzeri niteliği taşır ve aynı dönemin eseridir. Karanday Ağa Kümbetinin tıpkı belirttiğimiz Kümbetler gibi yer altında yer alan mezar odası ve onun üzerine inşa edilen ibadet (ziyaret) bölümlerinin ölçülerinin neredeyse aynı olduğunu ve üçünün de dış cephelerinde uygulanan süslemelerin bile aynı ustanın elinden çıkmış gibi birbirine benzediğini söylemekle yetinelim. Kümbetin mimari özelliklerini merak edenler sanat tarihçilerin makalelerine bakmalarını tavsiye edelim…
Peki kimdir bu Karanday Ağa? Kümbette yer alan kitabe şu şekilde:
“Bismillahirrahmanirrahim. Bu türbe büyük emir, emirler meliki Karanday Ağa’ya aittir. O fena aleminden rahmet ve bereket alemine 689 senesi Şaban ayının beşinde intikal etti.”
Belirtilen tarihi Miladi takvime çevrildiğinde 13 Ağustos 1290’a ulaşıyoruz. Karanday Ağa’nın hayatı ile ilgili detaylı bir bilgiye ulaşamıyor ve kendisinin bölgenin idaresinden sorumlu bir emir olduğu dışında net bir bilgi olmadığını söyleyebiliyoruz.
(Kümbetten Fotograflar)