Avrasya Diyalog Vakfı'nın Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde (MQİMO) düzenlediği "Rusya ve Türkiye 21. yüzyılda birlikte» konferansına katılan Rusya Liberal-Demokrat Parti (RLDP) Başkanı Vladimir Jirinovski; konferanstan sonra medya mensuplarının sorularını yanıtladı. Rus liderin en çarpıcı açıklamaları ise dille ilgili olan soruya verdiği cevaptı.
Jirinovski, Her Türk Rusça öğrensin çağrısı yaptı ve ekledi.” Biz Ruslar Türkçə biliyoruz. Dil öğrenmek için sıra sizde.”
Aslında Jirinovski doğru diyor. Bugün Rusların, özellikle de, Rus kızlarının neredeyse yarısından çoğu Türkiye Türkçe’sini oldukça iyi biliyor.
Oysa Azerbaycan Türkleri 70 yıl Ruslarla içli dışlı yaşadı. Rusya’nın göbeğinde Rus gelinlerimiz oldu. Ama hiçbiri bir tek kelime Azerbaycan Türkçesi’nde konuşmadı. Hatta Bakü’de yaşayan Rus gelinler bile… Oysa bugün abartısız Rusların yarısı Türkiye Türkçesinde konuşabiliyor. Peki neden? Bu soru beni de her zaman düşündürdü. Kimi bu durumu, Rus kadınlarının Türkiyeli erkeklere olan ilgisiyle izah etmeye çalıştı. Fakat bu hiçte inandırıcı gelmiyor bana. Zira 70 yıl boyunca Türkiye Türkü olan erkeklere gösterilen ilgiden daha fazlası bizim erkeklere gösterildi. Belli bir politikanın sonucu Azerbaycan'ın en önde gelen ailelerin erkek çocukları rus kızlarla evlendirildi.. Bunda en önemli etken de Rus Çarı ikinci Piotr ‘un Rus halkına vasiyet niteliği taşıyan öğüdüydü.
Piotr vasiyetinde “Ey Rus halkı. Neslimizin tükenmemesi için kızlarımızın diğer milletlerle evlenmesine izin verin. En önemlisi de Türklerle evlenmelerini sağlayın”.demişti. “ İşte bu yüzden Rus kadınları Türkçeyi, Türk erkeklerine bayıldığı için öğrenmiyor.
Bence asıl sebep Türkiye’nin bölgede süper güç olarak ortaya çıkmasıdır.
Ruslar, istese de istemese de , Türkiye, doğunun, bölgenin, hatta Avrupa'nın, Amerika'nın süper güç olarak gördüğü devlettir. (Müslüman ülkelerinde başlatılan "devrimler" adı altında İslam ülkelerini zayıflatma planı, bu gücün yani Türkiye’nin ileride daha da büyümesinin önüne geçmek içindir.-NA).
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği döneminde Ruslar bu bölgenin süper gücü olduğu için ortak dil Rusça idi. Hatta Avrupa, Amerika bile bölgeye Rusça bilen uzman ve diplomat göndermeye özen gösteriyordu. Şimdi ise tam tersi oldu. Artık Türkiye bölgede giderek güçlenmeye başladı ve ortak dil de Türkiye Türkçesi olma yolunda. Bunu Ruslar da iyi biliyor. Türkiye'yi yakından tanıyan, Türk düşmanlığını hiçbir zaman gizlemeyen Jirinovsikinin bu açıklaması bunun ispatıdır. Çoğumuzun ciddiye almadığı, ancak yeteri kadar akıllı bir politikacı olan bu kişi ortak dil tehlikesini iyi biliyor. Hatta dilin Rusça’da Türkçe’ye dönüşmesinin Amerika, İngiltere, İsrail ya da Türkiye’nin isteğiyle olmadığını anlayacak kadar …
Bu dönüşüm ekonomik,kültürel, siyasi, sosyal ve ilmi faktörlere bağlıdır. Devletler güçlendikçe, dünyada önemli rol oynadıkça, zayıflar istemeden de olsa onların etkisi altına giriyor.
Türkiye Türkçesini rusların, ukraynalıların, moldovalıların, belarusların, ermenilerin, gürcülerin ve başkalarının öğrenmesi de bu yüzdendir. Çünkü Rusya'da, Ukrayna'da, Belarus'da, Moldava’da, Ermenistan'da, Gürcistan'da İngilizce değil, Türkiye Türkçesinde konuşanlar daha çoktur. Sovyetlerden ayrılan Rusya dışındaki ülkelerde, yeni yetişen nesil, Rus dilini bilmiyor.
Jirinovskinin Türk gazetecilerle Türkçe sohbetinde , gazetecilerin kendisine sıcak tepkiler vermesi de dikkatimi çekti. Eminim, bu Türklerden nefret eden ve söylemlerinde bunu açıkça ortaya koyan Jirinovskinin de dikkatinden kaçmadı.
Herkese malum ki, Türk halkı O’nun diline, bayrağına ve dinine saygı duyan herkesi kucaklayabiliyor. Bunu ırkçı lider Jirinovski də iyi biliyor. Dolayısıyla, Türkiye'den gazetecilerle Türkçe konuşup, Türk halkı hakkında hoş sözler söyledi. Dedi demesine de, ama nasıl dedi o çok önemli. Mesela ne mutlu türküm özdeyişini , “Ne mutlu Rus ve Türküm diyene” şekline dönüştürdü.. Bu söylemde büyük bir siyasi anlam saklı… Bu başka bir yazının konusu olduğu için şimdilik uzatmıyorum., Ancak bir zamanlar Türkiye'de çalıştığı dönemde, gösterdiği "sevgi" karşılığında bu ülkede istenmeyen adam ilan edilen, defalarca duma (Rusya parlamentosunda) Ermeni “soykırımı” meselesini gündeme getirip, Türk halklarıyla ilgili kalleşçe ifadeler kullanan bu kişinin "canı yangılığının" nedenini anlamamak cahillik olurdu. Dolayısıyla, Türk medyası bu adamı severek reklam yapmaktansa, amacının arkasında duranları araştırmalıdır.
Zaten dünyada başımıza getirilen her oyunun arkasında, bize çocuk gibi adeta bir "çikolata" verip, (bu "çikolata" kadında olabilir) yüzümüze gülerek aldatmaları olmadı mı?
Aman dikkat, bunlar her zaman Sun Tuzun dediği gibi “Planlama gizli, saldırı hızlı olmalıdır” prensibiyle hareket ediyorlar. Unutmayalım bu planın içinde "sevgi de" var.