İyimser olmanın imkânsızlaştığı bir ortama doğru mu?

xxx33

Dün bütün internet sitelerinde, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi Ayder Yaylası'nda bulunan bir otelde müşterilerin uyması gereken kurallar, haber yapılmıştı.
Otelin odalarının duvarlarına asılan yazıda belirtilen kurallar şu şekilde sıralanıyormuş:
- Sıcak su saat 16.00'dan sonra verilir, çok acilse tencerede ısıtırız.
- Hijyen ve sessizlik için ahşap katlarda ayakkabı ile dolaşmayınız. Dolaşanlar teşhir edilir.
- Odalar arasındaki bölme ahşaptır ve ses izolasyonu yoktur, en ufak gürültü diğer odalardan çok rahat duyulur, çiftlere önemle duyurulur.
- Yaylamızda kanalizasyon olmadığından ve tuvaletsiz kalmak istemiyorsanız tuvalet kağıdı veya başka cisim atmayınız, taşarsa temizlemeyiz.
- Yemeklerde mönü dışında isteyeceğiniz her şey ekstradır. Siz içtikçe biz memnun oluruz.
- Odalarda ve tesis içinde sigara içme cüretini gösterenleri tebrik ederiz.
Bu uyulması gerekli kurallar listesini gülüp geçilecek mizah içerikli bir haber olarak algılamak yerine, otel müşterileri için sıralanan kuralların benzerlerini, tüm Türkiye'de yaşayan insanlar, kurumlar ve kesimler için de yapmak daha doğru olmaz mı?

Kurallar listesi
Şöyle bir deneme yapsak mesela:
- Demokrasinin varlığı sadece seçim dönemlerinde kabul edilir. İki seçim arasında demokrasi dışı her işi yapmak mümkündür. Ancak çok hayati durumlarda demokrasinin varlığı kabul edilebilir.
- Huzur, istikrar, birlik ve bütünlük için, yasa ve kural dışı eylemlere tanık olsanız da gürültü yapmayın. Yurt ve dünya gerçeklerini vurgulayanlar çeşitli şekillerde damgalanır.
- Yapacaklarınızı yaparken gürültü çıkartmayın. Bilin ki sizi hem içeriden hem dışarıdan herkes izlemektedir ve dinlemektedir.
- Hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku daha ağırlıklı olduğu için, ne şaşkın olup basılın, ne de taşkın olup asılın.
- Yerel hukukun ve geleneklerin dışında sakın Avrupa hukukunun veya Evrensel İnsan Hakları mevzuatının öngördüğü temel hak ve özgürlükleri ekstra olarak istemeyin.
- Futbol kuralları dışında hiçbir kurala saygılı olmayın.
- Karşınızdakinin düşüncesini anlamaya çalışmayın, sadece kendi düşüncenizi seslendirin. Sizin gibi düşünmeyenlerin ya darbeci ya da şeriatçı olduklarına inanın.
Evet... Türkiye büyük bir otel olsa ve bu otelin duvarlarında anayasa ve yasalar yerine, yukarıda yazdığımız uyulması gerekli kurallar asılı bulunsaydı, ne kadar rahat ederdik kim bilir.
Sarsıntılı bir dönüm noktasından geçtiğimiz şu sıralarda, siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan kesimler de gergin ve kamplara ayrılmış durumdalar.

Gelecek umudu
Tepede kavga edenlerin bile gelişmelere tam teşhis koyamadıkları ve geleceğin belirsiz olduğu bu dönemde, aynı mesleğin sahiplerinin birbirlerini insafsızca karalayıp yıprattıklarını, hepimiz üzülerek izliyoruz.
"Tetikçilik" sanki yükselen değer bugünün Türkiye'sinde.
Yazıyı bir "Dış Gözlem" le noktalayalım. İngiliz The Times gazetesi "Liberal bir gelecek umudu yok oluyor" başlığı altında şu yoruma yer vermiş:
- Türkiye'nin geçmişi, liberal bir gelecek umutlarını yok ediyor. Ülkenin modern geleceğine kavuşma şansı yok olurken, Türkiye' nin kimliği için verilen mücadele daha da kötüleşeceğe benziyor. Türkiye'nin müttefikleri aylarca, eski nesil milliyetçi generallerin genç ve Avrupa'ya dönük siyasetçilerin önünü açacağını umdu; ancak bu olmayacak...