Yürekteki amansız sevinç, mutluluk, huzur ne varsa hepsi, o. Bazen kalbimizde ki amansız gök gürültüsü. Bazen de rengarenk gökkuşağı. Nedir insana her şey olabilen?
…Dosttur…
Elimizde tuttuğumuz sevgi yumağımızdır Dost. Hani biz hep deriz ya; „Biz sevdiklerimizi kır çicekleri gibi elimizde değil, kurşun yarası gibi yüreğimizde saklarız“ işte onlardandır dost. Yürekte saklanır, orada himaye edilir.
Dost çicektir, bazen lâle, bazen gül ve bazen de çok güzel papatya. O çicek yüreklerde sulanır, büyütülür ve ALLAH´a hediye edilir. Sevilir, ALLAH için gönül verilir.
Hele bir de onunla geçirdiğin dakikalar vardır ki, tarifsiz. Pek kıymetli, vefakar. Kimseyle değişmek istemezsiniz o anları, o dakikaları. Bilirsin ki o gittiği an yine kendinsindir. O varken o vardır. Çicek kokan dostun.
Dostun yeri bambaşkadır yürekte. Sevgi başkadır onu severken. Sevilmek başkadır dostun tarafından sevilirken. Bir tebbessüm ederse eğer, işte dersin bu! işte bu! Yeter sana, başka bir sey istemezsin çeker gidersin.
Monotonlaşan hayata bazen hayat katar dost. Sana doğruyu der, yanlışın varsa sert çıkışır bazen, aldırmazsın. Çıkışmaları bile can yakmaz aksine yürek okşar.
Kurulan köprüler üzerinde hareket edersin. Yürekten yüreğe uzanmış sevgi ve dostluk köprüsü. Hiç korkmazsın o köprüden geçerken.
Saklın asla olamaz ondan, o zaten anlar dökülürsün hiç durmadan. Anlatırsın o dinler, bazen seninle ağlar, bazen gülümser senin gibi. Bazen de adamı fırcalar. Olsun, dostla olan her şey bir o kadar güzel.
Onu hatırlatan her şey hoştur, güzeldir. Yediğiniz bir parça çukulata da olsa, kalbinizdeki yeri bambaşkadır. Çünkü o dostla diz dize yenilmiştir. Tadı damaklarda saklıdır, üzerinden ne kadar zaman geçsede O başkadır…
İşte dost budur…
Nice dostlu günlere efendim