Amerika ile ilgili değerlendirmeleri bitirmeden siyasi konularda yazı yazma niyetinde değildim. Ama siyasi gelişmeler o kadar hızlı değişmekte ki bir kaç kelam etmeden geçemeyeceğim.
Gazze'ye yardıma giden muhabbet fedaileri her kesimin ilgisini ve olumlu olumsuz eleştirilerini aldılar. Türkiye bu olaya doğrudan müdahil olduğu gibi ilk defa başbakan düzeyinde hem yardıma gidenler hem de Hamas desteklendi. Başbakan Erdoğan gerçekten de bir müslümana yakışır hassasiyeti gösterdi. Müslümanlar bir vücudun organları gibidirler. Bir yerdeki sıkıntıya nasıl duyarsız davranılır nasıl dışardan konuşulur ki.
İHH nın yardımının mutlaka eksikleri olabilir. Mutlaka daha kapsamlı bir yardım yapmanın yolu da bulunabilir. Ama yangın anında yangın kovasını veya itfayecinin eksiklerini mi göstermemiz gerekir. Yangını her yere ve herkese sıçratan zalime karşı bir şeyler yapmamız en azından ağır bir dille kınamamız gerekir.
Malum Hoca Efendi'nin bu bağlamda bu tür eleştirileri olduğu herkesin bilgisi dahilinde. Bahsettiğim gibi yardımın içeriği ve şekli tartışılabilir. Nitekim Hoca Efendi de kendi yorumunu bildirdi. Hemen hemen herkes yapılan yardım üzerine fikir beyan ederken gözden kaçan iki noktaya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi İHH yı tanımamak nasıl bir arızadır. Bu marifet midir? İllet midir? Bu, ben merkezcilikten başka nedir ki? Kendimizden başka müslüman görmezmiyiz etrafta. Ne güzel, görmedim duymadım. Biz de inandık. Ama dua etmeden geçmeyelim “Allahım sen bizim elimizden, dilimizden gözümüzden kulaklarımızdan hayırdan başka birşey yapmamıza mani ol. Hep senin rızan için kullanmamızı nasip eyle.”
İsrail otoritesinden izin almaktan kastı da anlamış değilim. İnsan yaşadığı ülkenin otoritesine şartlar gereği boyun büküyorsa bu anlaşılabilir belki. Ama İsrail'e karşı nasıl bir teslimiyettir bu. İsrail otoritesinden izin almaları gerekirdi derken böyle bir iznin verilmeyeceği bilinmiyormuydu. Yada İsrail'e bir mesaj mı gönderilmişti bu durumda. Seni otorite kabul etmeyen Hamas varsa bizim gibi senin otoritenin farkında olan bir cemaat var. Demek istenmiş olabilir mi? Bu kadar geniş manalar da nerden çıkartıyorsun diye soracak olursanız. İnsanın aklına geliyor işte. Bu konuda yardım edenlerin içinde olmayan, siyasi sorumluluk ta taşımayan biri ne diye böyle siyasi konuşursa ben de o kadar işkilleniyorum bu açıklamalardan.
Ha, bir de iç siyasetle alakalı durum geliyor insanın aklına. Çok kısa bir süre önce Deniz Baykal'a açılan geçmiş olsun telefonu. Şimdi de bu olaylar karşısında Erdoğan'ın Filistin'e verdiği desteğe muhalif bir çıkış. Acaba Başbakanın ONE MINUTE çıkışından sonra İsrail'in hesap sorma zamanının geldiği düşünülerek ihtimal bir CHP hükümetinde kurulu düzenlerin bozulmasını istememe ayarı mı?
Baykal ilerleyen yaşına rağmen yediği haltlar için geçmiş olsun telefonu alıyor da. Furkan Doğan ın babası gençliğini yaşayamadan Şehid olan oğlu için bir taziye telefonu alamıyorsa ben buna ağlarım.
tuncer2020@yahoo.com