Kıbrıs seçimlerinde yapılan onca "provokasyon"a rağmen UBP'nin, yani muhalefetin tek başına iktidara gelecek kadar bir başarı göstermesi çok düşündürücüdür. AKP bakanlarının ikna turlarına rağmen, AKP'nin "Reform" partisine rağmen, son anda başlatılan "Ergenekon" taarruzlarına rağmen... İşin ibretlik tarafı Derviş Eroğlu şimdi o soruşturmayı kendisinin yürüteceğini söyledi.
Vaktiyle de bizim ikinci cumhuriyetçi liberallerin arkadaşı Karen Fogg, bilirsiniz çok etkili bir savaşa girişmiş ve Kıbrıs halkının "yes be annem" demesini sağlamak için epeyce ter ve euro dökmüştü. O zamanki badireyi Rusların Güvenlik Konseyi'ndeki vetosuyla atlatabilmiştik; bu sefer Kıbrıs'ta yükselen millî bilinç ve konjonktürün (mali krizlerin ve verilen vaadlerin tutulmaması gibi sebepler) sebebiyle Kıbrıs'a yakışan bir sonuç alınmış oluyor.
Ahmedinejat'ın İsviçre'de ırkçılığa karşı yapılan toplantıda İsrail'i ırkçı ilan etmesiyle ortalık karıştı. Salon karıştı daha evvel. Bu lafları beğenmiyenler salonu terketti, kimi çığlık attı, kimi palyaço kıyafetiyle Ahmedinejat'a bir şeyler attı. İşin en eğlendirici tarafı, bütün bunlar olurken Ahmedinejat muzip muzip gülüyordu.
Arap dünyasındaki işgal edilmiş topraklarda direnişin emperyalizmi yenmesi, Güney Amerika'daki bağımsızlıkçı hareketler, turuncu devrimlerden dönen Kafkas ülkeleri... Daha üç dört sene evvel Brezilya'daki marketleri yağmalayan aç halkı seyrediyorduk tv haberlerinde; şimdi Brezilya IMF'ye kredi açmış. Gülme de dur. Çin'in de ABD bütçesine kredi açtığını biliyorsunuz değil mi?
Bizdeki son seçimlerde iktidarın beklenmedik bir şekilde yüzde ona yakın bir oy kaybı olduğunu; eğer iktidarın devlet imkanlarını kullanmasaydı, yardım adı altında devlet bütçesinden öte beri dağıtmasaydı, kadrolaşmasaydı, belediyeleri orda burda birleştirmeseydi, oylarla oynamasaydı, sayım sırasında elektrikleri kesmek gibi çocukça ama etkili işler yapmasaydı, bu kaybın daha da çok olacağını da biliyorsunuz. İşsizlikte iflas eden İzlanda'dan sonra ikinci olduğumuzu, satılmadık bir şeyin kalmadığını, güneydoğuda ve Kafkasya'daki yanlış ve tavizkâr politikalarla başımızın derde girdiğini...
Şimdi son günlerin en ilginç röportajından birkaç satır yazacağım. Gazeteler, TV'ler bu konuşmayla çalkalanıyor. Liberal, ikinci cumhuriyetçi ve Ümraniye takipçisi Mehmet Altan'ın Vatan'da çıkan konuşmasından:
"Bence AKP'ye kalsa Ergenekon kapanır bile. AKP'yi aşan bir irade Ergenekon'un peşinde. (...) Dünya sistemi Ergenekon'u tasfiye ederek Türkiye'yi tedavi ediyor. (...) Burası NATOülkesi. Burada NATO'nun ve ABD'nin istemediği hiçbir darbe olmaz."
Ahmet Hakan da "Madem öyleydi niye aylardır bizimle dalga geçtiniz, niye hava attınız, kahramanlık tasladınız" diye kendi dalgasını geçiyor, köşesinde.
Kaynak: Milli Gazete