Irkçılık Tek Millettir :MHP TÜRKÇÜNÜN PKK`Sİ, PKK KÜRTÇÜNÜN MHP`Sİ
Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Hem de sizi şubeler ve kabilelere ayırdık ki, birbirinizi tanıyasınız. Şüphesiz ki, Allah katında en şerefliniz, takvaca en ileride olanınızdır?(Hucurât sûresi,13)
Merhum Metin Yüksel'in anısına
Irkçılık tek millet ve her ırkçı oluşumun benzer özellikler taşıdığı gibi PKK ile MHP arasında da benzer özelliklerin olduğu her ne kadar hoşumuza gitmese de ifade etmemiz gereken bir siyasi gerçeklik. Birbirlerine karşı fanatik bir tutum içinde olmaları onların farklı olduklarının delili değil. Şiddet üzerinde çalışan uzmanlar birbirine yakın türlerin , yakın olmayan türlere oranla daha fazla şiddet eğilimi gösterdiklerini ıafade etmekteler. Erich Fromn Agression (Şiddet) isimli kitabında aynı renkteki balıkların farklı renkte ve cinste olan balıklara oranla birbirlerine karşı daha fazla şiddet eğilimi gösterdiklerini tespit etmiş. Aslında konuyu mezhep çatışmaları noktasında ele alırsak dünya tarihine bakıldığında mezhepler arası çatışmanın dinler arası çatışmadan daha kanlı olduğunu görebiliriz. Demek ki çatışıyor olmak farklı olmaya değil daha çok benzer olmaya yönelik bir alamet-i farika?
Bu bağlamda MHP ile PKK arasında benzer özellikler kurmak mümkün. Öncelikle ikisinde de ırkçılığı esas alan bir yapı var. Tabii ki MHP ve PKK sempatizanları buna hemen karşı çıkacaklardır. Bizim teşkilatımız içersinde farklı ırklar da var türünde söylemler onların ırkçı olmalarını değiştirmeyecektir zira ikisinin de çıkış noktaları etnisiteye dayanan bir milliyetçilik türüdür.
Terörist olan bir örgütle devletin siyasi bir oluşumu arasında böylesi bir benzerlik elbette Türk milliyetçilerini rahatsız edecektir. Ancak bazı gerçekler rahatsız edilse dahi dile getirilmelidir. Şöyle düşünün ! Siz Türkiye Cumhuriyetin de değilde Kürdistan Cumhuriyetin? de yaşasaydınız MHP?nin terörist ve sol yelpazede bir Türk partisi olduğunu görecektiniz ve yine PKK eksenli bir partininde MHP gibi bir sağın sağında bir siyasal oluşum olduğunu müşahade edecektiniz. Bu sefer sokakta nara atan PKK?lı faşistler ve dağa çıkan ve Türklerin hakları için çatışan Türkçü teröristler olacaktır. Zihniyet aynı zihniyet sadece yaşlandıkları temel farklı.
İki oluşumun temel benzerliklerinden birisi de şiddet içerikli olmasıdır. Bebek öldürmek, asker öldürmek, Kürt öldürmek, Türk öldürmek ama insana kıymak ve onu öldürmek? Beyazid meydanında bir Kürdü tekme tokat döverek öldürmek veya dağın başında bir Mehmetçiği kurşunluyarak öldürmek veya bir öğretmeni okulunda katletmek yani ikiside aynı ilkellik değersizliğini taşımaktadır. Zira ben bütün annelerin göz yaşlarının renginin aynı olduğuna inanırım. Akan kanlar aynı ve yine dökülen insan kanıŞiddet Kürtten Türke veya Türkten Kurde ne farkeder ki? Sadece siyasal anlamda değil hayatlarının bir parçası haline gelmiştir kavga etmek. Üniversitelerde veya sokakta , pazarda hatta düğünlerde hem Türk ırkçılarının hemde Kürt ırkçılarının sadece kendileriyle değil başkalarıyla da kavgalı olduğunu görürsünüz.. Şiddet onlar için sadece bir metot değil aynı zamanda hayatın bir parçasıdır.
Her ikisinde de ideolojik bir samimiyetsizlik, bir başka değişle tutarsızlık vardır. İçki içeni, flört yapanı, oruç tutmayanı acımasızca döverken görürsünüz Türk ırkçısını ama kendisinin dindeki samimiyetsizliğini hatta tutarsızlığını görünce şaşırırsınız ve dona kalırsınız ilk kez şahit oluyorsanız eğer.Diğer taraftan PKK?lının kendisini sosyalist olarak tanımladığını görürsünüz ancak şartlar değişince birden her türlü ideolojiyi kendisine yamayan bir pragmatist olduğunu görmeniz sizi şaşırtır. Bir başka anlatımla her ikisinde de hedefe ulaşmak için her yolun meşru kılınması esası vardır. Sevgi yoksunluğu ve insan eksenli olamamak ikisininde ortak özelliğidir. İkisininde kurbanları vardır ve ölmeye hazır neferleri vardır. Beyin yıkayarak insanları şartlandırma ve insanları yoktan bir etnisite davası için harcama esası ikisininde olmazsa olmaz bir parçasıdır. Vidansızlık ve irfansızlık ve birde ufuk darlığı sadece Türk ve Kürt ırkçılarında değil dünyadaki tüm ırkçıların temel özellikleri arasındadır. Irkçılık ise tabiatı gereği hep birbiriyle kavgalı olmak zorundadır.
Bu satırları okuyan bir MHP li , bir terörist örgütle MHP'nin aynı kefeye konamayacağını ifade ederek öfkeleneceğini tahmin ediyorum ve yine bir PKKlı bu satırları bir faşiste benzemenin dayanılmaz hafifliği şeklinde değerlendirecektir. Oysa ki terör göreceli bir kavramdır. Bana göre ikisinde de terör ile bağdaştırılabilecek özellikler mevcuttur. Zira terör kavram olarak Arapça ?tedhis? sözcüğünün Fransızcasıdır. İnsanlara dehşet vermek anlamına gelen tedhis her iki oluşum için ortak bir özelliktir. Terör, insanlara dehşet vererek amaca ulaşmayı gaye edinen topluluklar için kullanılır. Bunun yasal olması veya yasa dışı olması farketmez zira bazen terör devlet eliylede yapılır ki yapıldığına tarih şahittir. Aztek ve Mayalar Meksikada, İnkalar Güney Amerika?da devlet terörüyle geniş kıyımlara uğratılmışlardır. Kadim Roma imparatorluğu kurduğu Engizisyon mahkemeleriyle kendisine muhalefet eden güçleri dehşet ve vahşet içinde bastırmış ve devlet kendi eliyle terör uygulamıştır. Bugün yine İsrailde uygulanan bir devlet terörüdür. Bu örneğe Dersim?de yaşananları katmakta mümkündür.
Bu bağlamda tabii ki PKK'da bir terör örgütüdür. Gerek insanlık dışı yaptığı katliamlarıyla, gerekse gayri-insanı şekilde uyuşturucu trafiğini tekelinde bulundurmasıyla, hedefe ulaşmak için insanları korkutma ve onlara dehşeti hatırlatma gibi özellikleriyle her anlamda terörist tanıma uyabilen bir özelliğe sahiptir. MHP?den farkı devletin karşısında yer almasıdır. Bir örgütü terörist kılan devletin karşısında olması değil insanlığın karşısında olmasıdır. Tedhis eden anlamına gelen terörizm sadece devlet için değil aynı zamanda insanlık içinde ele alınmalıdır.
Bir Türkiye vatandaşının PKK'ya tavırlı olmaması düşünülebilir mi? Elbette ki PKK terörist bir örgüttür ama unutulmamalı ki MHP çizgisi bu örgütü güçlendirir mahiyettedir. Bu konuyu bir fıkra ile bağlayayım. Bağdatta bir dilenci vardır ve bir köprünün altında dilenir. Ama öyle ki ekmeğini zor çıkarır bu dilenci. Kimse kendisine rağbet etmez. Birgün zengin olmaya karar verir ve aklına şöyle bir fikir gelir dilencinin. Ben bir arkadaş daha bulayım ve onu köprünün diğer ucuna geçireyim o Ali aşkına dilensin bende Muaviye aşkına. Birde bakar ki insanlar arasında bir rekabet oluşmuş. Şii ölanlar Ali aşkına dilenen dilencinin önündeki paraları az görünce onu desteklemek için tomar tomar para vermeye başlarlar ve sünni olanlar ise Muaviye aşkına dileneni destekleyip onu paraya boğarlar. İş rekabete dönüşür. Akşam olunca ise iki ortak dilenci köprü altına geçip paraları paylaşırlar.
Bazı toplumlar kendilerini daha tanımlı hissetmek ve siyasal kimliklerini güçlendirmek için bir ötekiye ihtiyaç duyarlar. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana hep bir öteki vardır. Ermeniler Türkiye için , Türkiye Ermenistan için hep bir öteki olmuştur ve yine Yunanlılar Türkiye için ve Türkler Yunanlılar için bir ötekidir siyasal tarihlerine bakıldığı zaman..Araplar içinde durum farklı değildir. Araplar Türkler için ve Türkler Araplar için hep bir öteki olmuşlardır. Ulusal kimliğin gelişmesi için bunlar zaruri olarak görülmüştür. Yunanlılar ve Ermeniler düşman olarak gösterilince ve yine onlar için Türkler karşılıklı ulusal kimlikler güçlenmiştir. Bu bağlamda Araplar hedef alındığında ise hem ulusal hem de seküler kimliğin altı çizilmiştir. Bunların etkisi kısmen devam etsede küreselleşen dünyada düşmanlıklar minimize olmuştur. Dolayısıyla bir başka öteki icad edilmiş hatta kışkırtılmıştır. Bu yapay ve kışkırtılmış ulusacılık ise 80 sonrası etkisini günümüze kadar göstermiştir ve toplum uyanmazsa göstermeye devam edecektir.Türkçülüğün kışkırtılması ile Kürtçülüğün güçlenmesi yakından ilgilidir Kürtçülüğün kışkırtılması ise Türkçülerin işine gelen bir kışkırtılma şeklidir.
Şunu ifade etmek lazımdır ki ırkçılık ırkçılıktır ve her halükarda lanetlenmelidir. Zira her ırkçı oluşum gayr-i insanıdır.Bu anlamda sözün özü nedir derseniz derim ki: MHP Türkçü'nün PKKsı ve PKK Kürtçü'nün MHP'si ve ikisi arasındaki fark birinin resmi diğerinin gayri resmi olmasıdır. Ortak özellikleri ise ikisininde GAYR-İ İNSANI ve GAYR-İ VİCDANI oluşudur