Yeni çağın harikası internet üzerinden müthiş bir bilgi akışı gerçekleşirken…
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da da görüldüğü gibi- kitleler bu ortam üzerinden hızla harekete geçip devrimler yaparken…
Bilişim teknolojisi her geçen gün bilim dünyasında devrimler yaşarken…
Bizde –sessiz sedasız- garip uygulamalar yürürlüğe giriyor!
5809 sayılı Kanunun 4’üncü 6’ncı ve 50’inci maddeleri ile 28.07.2010 tarihli ve 27655 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği’nin 10’uncu maddesi hükümleri kapsamında;
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu'nca (BTK) hazırlanan,
“İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar Taslağı” 22 Şubat 2011 tarihinde 2011/DK-10/91 no’lu karar ile onaylanan,
"İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar"ı, 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe giriyor.
Bu uygulamayla kullanıcılar, BTK'nın belirlediği 4 internet filtresinden birini seçmek zorunda olacak ve de kıstasları tamamen BTK tarafından belirlenen filtreyi aşmak suç sayılacak!. Bir de, internet servis sağlayıcıları filtrelerin aşılmasını engellemekle sorumlu tutuluyor, aksi halde onlara da ağır para cezaları öngörülüyor.
Bu uygulama dünyada Çin, Küba, İran gibi sayılı ülkelerde görülüyor. Yani AB’ye üyelik için uğraşıyoruz derken, bir tarafımız çok marjinal taraflara kayıp duruyoruz!
…
Düzenlemeye göre; aile, çocuk, yurtiçi ve standart paket olmak üzere 4 tip filtre yer alacak ve her internet abonesi bunlardan birini seçmek zorunda kalacak; tıpkı internet kafelerde uygulanan "Websense" filtresi gibi…
Bu tür filtre sistemleri işletim sistemleri, isteğe bağlı olarak kullanılabilmekteyken bu, devlet eliyle zorunlu hale getiriliyor yani..
BM destekli Freedom House tarafından Nisan 2011 de yayınlanan İnternette Özgürlük Raporu’nda, Türkiye’nin kötü puanı 42'den 45'e yükseltilmişti, ileriki günlerde puanımız daha da artacak anlaşılan!
…
Bu yeni sistem altında port bazında da engelleme yapılabilecekmiş. Yani BTK, Türk Telekom'a zarar verdiği gerekçesiyle bazı portları kapatarak Skype türü beleş işleri de yasaklayabilecekmiş…
Şimdi bütün bunlar yaşanırken, özgürlükler ve hakların geliştirilmesi ve korunması noktasında çaba göstermeye çalışan bir hukukçu olarak bizden bu yönden bir kaç kelam bekliyorsunuzdur…
Bu sefer yok…
Çünkü yetkililere ne kadar söylesek, kısa vadede tesir göstermiyor. Yeni TCK düzenlemelerinde vb görüldüğü gibi..
O zamanlar da bir şeyler dedik ama iş işten geçtikten sonra düzeltmeler yapılmıştı…
Bu sefer ise ‘yengeç metodu’nu uygulayalım ve yasaklardan yana olan etkili ve yetkili arkadaşlara bir dizi öneriler daha getirelim, hızlarını tam alamadılarsa diye…
Bundan böyle;
Yangına sebebiyet verme ihtimaline karşı kibrit ve çakmaklara yasaklar getirilsin ve bu tehlikeli maddelerin satışı ancak savcılık oluru ile gerçekleştirilsin.
Kazaya sebebiyet verme ihtimaline karşı motorlu taşıtların satışı ve kullanımı yasaklansın. İlle de kullanılacaksa da askeri alanlarda, tedbir alınmış test bölgelerinde sürülsün…
Demirden korkanlar hesaba katılarak trenlere binilmesin..
Siyasilerin skandallar kasetlerinin çekiminde kullanılma ihtimaline karşı kameralar yasaklansın…
Şampiyonluk kutlamalarında maganda kurşunlarına birilerinin kurban gitmesi ihtimaline binaen, hiçbir takım şampiyon ilan edilmesin. (Trabzonlular da üzülmemiş olsun..!)
Gazete, radyo, televizyon, sinema… Bunlar, kötü niyetlilerin elinde suistimal edilebilir, yasaklansın gitsin… (Bu arada, bu dalda yaptığımız yüksek lisans da güme gitmiş olur.. ama olsun..!)
…
Orijinal fikirleri olan okuyucularımızın fikirlerini, tavsiyelerini beklerim. Paylaşalım, bakalım; kulağa ne kadar tuhaf gelecek. Bir de böyle deneyelim… Belki böyle tesirli olur.
Bir umut işte.. (25.05.2011)
AV. RAMAZAN KERPETEN (www.kerpeten.biz , ramazan@kerpeten.biz )