İnsanı yok sayan iktidarınız bin yıl yaşasa ne yazar!

Ufuk COŞKUN

İnsanların inançları, değerleri, giyimleri, dilleri ve yaşam tarzları üzerinden yapılan her türlü politik hesap, insanlığı alçaltan bir durumdur. Kısacası alçakça bir hesaptır bu. Değerlerin ve diğerlerin yıpratılması üzerinden güç temin etmeye çalışmak ahlaksızlıktır. İnsanlık dışı bir tavırdır. İçinde insanı barındırmayan, onun değerlerine saygı duymayan bir iktidar, bin yıl yaşasa ne olur! İşte İsrail gözlerinizin önünde… Masum çocukların kanı üzerinden bir devlet inşa etmeye çalışıyor. Neye yarar. İnsanlık bunu onaylayacak mı? Vicdanlarda kabul görecek mi bu devlet.

Koskoca adamlar, paşalar, müdürler, öğretmenler, bakanlar, parti liderleri vs. bir türlü kız çocukların başörtüsünü içlerine sindiremediler bu ülkede. Öğretmenler başörtülü çocuklar için ikna odaları kurmuşlar.”Ben suçluyum” yazılı kâğıtlar imzalatmaya çalışıyorlar çocuklara… Nasıl eğitimci bunlar. Siz nasıl ne tür bir sivil toplum örgütlerine üyesiniz… Bu insanlık mı? Bu çocukları vebalı gibi göstermeye hakkınız var mı? 

Bir insanın inancını, değerini ve itibarını dikkate almadan neyi inşa edeceksiniz bu ülkede. İçinde insan olmayan bu devleti nasıl yöneteceksiniz. İçinde insanlığı barındırmayan yasalarınızla bir ülkeyi nasıl idare edeceksiniz. Çocuklarını üzen onları korkutan ve sürgüne gönderen bir ülke dünyanın en büyük en güçlü ülkesi olsa neye yarar! Bu güç mü? Adalet mi? Ülke yönetmek mi bunun adı? Hukukun üstünlüğü bu mu? Güçlü Türkiye tasavvuru böyle bir şey mi? Çocukların, genç kızların başörtüsünü yasaklamak mı? Onları cezaevinde tutmak mı? Farklı olanı, düşüneni, inananı, giyineni, konuşanı, yazanı, çizeni dışlamak mı? Neyse bunun adı söyleyin bize lütfen.

Bize güçlü, adaletli ve kalkınmacı politikalarınızla avutamazsınız. Güç; masumu zalimin elinden kurtarmak değil mi? Adalet;  insana huzur sağlamanın diğer adı değil mi? Ülke; içinde kardeşçe yaşayan, birbirini seven, saygı duyan, serbestçe inanan, giyinen, düşünen, muhabbet eden, şiir yazan, resim yapan, üreten, ürettiğinden haz alan, birbirlerini öldürmeyen, barışçı ve erdemli insanların bir arada yaşadığı bir toprak parçasının adı değil mi? Sizler sürekli sevmek ve korkmak zorunda bırakılmış bunun üzerine kurgulanmış-şartlandırılmış ruhsuz et yığını insanların içinde güçlü olduğunuzu zannediyorsunuz…

Yasalarınız insanları canlandırmıyor onlara ruh vermiyor sayın yetkili. İnsanların inançlarını tehlikeli görüyor. Ece Nur’dan, Sabiha’dan, Büşra’dan, Berivan’dan korkuyor yasalarınız. İnsandan ürken, onu içine dâhil etmeyen yasalarınızla adaleti inşa edemezsiniz sayın yetkili… İnsanı yeniden tanımlayan, ona değer veren bir hukuk sistemini acilen yerleştirin bu ülkeye. Bu insanları mutlu etmek onlara huzurlu bir ortam sağlamak boynuzun borcu… Bu çocukları kurtarın bu yasaların elinden. İnsanları özgür bırakın.

Tadına doyulmaz bir ülke istiyoruz hepsi bu…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.