İNSAN ISLAHI HAYVANDAN DAHA ÖNEMLİ

Meltem KAVAK

Islahlaştırılmışlardan mısınız yoksa ıslahlaştırılamayanlardan mı? Bu cümleyi hayatımız gibi sıradanlaştırmayın. Hayvanlar üzerinde yapılan ıslahlaştırma çalışmaları öncelikle insanlar üzerinde yapılmalı ki etkisi hayata geçsin. Okumayan ve okuduğu cümleyi anlamayan ve sadece bildiklerini okuyan kesimden dolayı Türkiye’nin önü karanlıktır.

Sevgiyi koymadığımız kalpten, sevgi beklemek bizimkisi. İnsan sevmiyoruz, insan olmak gerek insan sevmek için bunu bilmemiz için insan gibi yaşamaktır aslı olan.

Ülkemiz şu an ikiye bölünmüş durumda diyeceksiniz ki bizler birlik halinde yaşayan insan mıyız? Birlik olsak bu durumda olur muyduk?

Bugün ki yazım iptal bir yazıydı. Gündemdeki konuları kaleme almıştım daha sonra editörümüzden iptalini rica etim halkı kin ve nefrete itmemek adına. Baktım olmuyor insanlar zaten kavgacı tekrar rica ettim konulmasını.

Geçtiğimiz günlerde sokak hayvanlarına ilişkin kanun teklifi meclise sunuldu. Kanun teklifi sonuna kadar destekliyorum. Saldırgan hayvanların uyutulması diğer köpeklerinde ölçüsü dahilinde kısırlaştırması en mantıklı karardır. Bizler de çocuk olduk sokaklarda sürü halinde gezinen köpekler görmedik. Çocuklara, kadınlara, adamlara saldıran köpeklerle karşılaşmadık.

Bunların tek sebebi kendilerini köpek anneleri olarak ilan eden kişilerdir. Köpekler sadece onları sahipleri olarak görüyor. Bulundukları ortamı kendileri tapulamış gibi insan ayağı istemiyorlar. Dört sene önce yaşadığım olay hala dün gibi geliyor gözümün önüne 7-8 köpek tarafından işgal altına alınan bendim. Gözümün önüne köpeklerden sonra yaşanacak tüm olumsuz içerikler gözümün önüne film şeridi gibi gelmişti. Hastane ortamı, kan, parçalanma ne varsa… Beni o ortamdan kurtaran beyefendiye her zaman dua ediyorum.

Ankara’nın en elit semti ve en çok köepklerin bulunduğu bir semtte yaşamanın atraksiyonunu yaşamak benimkisi. Bu köpek anneleri bizim semtimiz de oturmuyorlar bu arada başka mahallelerden hususi olarak gelip parklarımıza hazır mamalar, kemikler bırakıp gitmekle mükellef hazırcı anneler. Köpekler gündüz uyur, gece ulurlar. Bu köpek anneleri de gece mışıl mışıl evlerinde yatarlar. Bizlerin ayağı toprağa basmaz. En kısa mesafe okula çocuklarımızı araçlarımızla götürürüz. Bir kere götürmedim etrafım sarıldı hadi sıkıysa bir daha dene.

Çocuk parkları köpeklere ait, yollar köpeklere ait. Bizlerse evlerin vergilerini veren sığınmacılar pozisyonundayız. Adeta devlet ve köpek anneleri tarafından Nazi kampındayız. Sokağa çıkamıyoruz. Bunları kaleme aldığım için de artı saldırıya uğrayacağım. İki ayaklılar tarafından…

Başımıza gelen olayı bizzat yazdığım için resimli kanıt eklediğim için bile okumuş cahiller tarafından eleştirildim. “Dün aracımıza yaklaşan köpeğin tatlı patileri aracımızı çizdi. Yayan olsaydık o patiler ne yapardı bize dedim.” Resmen tırnakları aracın sol kapağının üstünü çizmiş. Boyları kocaman besili koç gibiler. Fotoğraf olarak koydum çizilen yeri.

Bu olay bu sözde hayvan severlerin başına gelse ne kadar ucuzlaşırlardı. Kendileri ortalığı birbirine katarlardı. Ben şahsıma ait sosyal medyada bunu paylaştım. Daha sonra da yazdığım şuydu: Köpeklerin suçu yok onları bu duruma getiren köpek anneleri dedim. Çevremde insanlar dışarı çıkacaksa yayan elinde sopa ile çıkıyor herkes çoban gibi dolaşıyor acaba neden?

Evet sebebi köpek anneleri, hayvanları saldırgan yapan sizsiniz bu masum canlıları. Bizler de kuş, kedi, köpek besliyoruz hiçbir canlı bizi anası, babası yerine koymuyor. Sokak hayvanları sokağındır sahiplenemez! Bu mantığı bu insanlara veremiyoruz yılladır savaştığım konu budur. Sokak hayvanları birini sahibi görürse eğer o zaman diğer insanları hep yabancı görür. Gelin bunu bu beyinlere uygulayın. Bakın ben 2021 yılında yazımda ne yazmışım.

“Buradan hayvan severlere sesleniyorum. Neden elbirliği ile hayvan köyü oluştur muyorsunuz? Böyle bir şeyi neden talep etmiyorsunuz? Barınaklara güvenmiyorsanız devletten bir arsa talep edin ve devlet ve bizler elbirliği ile güzel projeler gerçekleştirebiliriz. Sürekli kavga dövüş, şikâyetle kim nereye gelmiş soruyum? Hatta benim bu köpek fobim belki gideri ben de bu projede yer almak isterim.”

(28.12.2021)

Bakın yıl 2024 ben 2021’ de HABERNAME sitemiz ’de yazmışım bunları.

Şahsımı gönülden tanıyanların bildiği diğer iki ayaklıların bilmediklerini maddeler halinde yazacağım ki yukardaki yazımı sağa sola sakız gibi sündürüp, istedikleri kirli işlere yama yamamaları adına! Kendi kirli açıklarını benim kelimelerimle kapatmamaları adına tek tek maddeliyorum.

  1. Sokak köpekleri için her ilin, her semte insanların gidip göreceği şekilde tasarlanmış köy şeklinde bir alan oluşturulsun. Bakın ben barınak bile istemiyorum, bu hayvanların orman için de özgürce gezip tozacağı alanlara ihtiyaçları var.
  2. Duruma göre kısırlaştırılsın.
  3. Sokaklarda tamamen köpekler toplanmasın! Onların denetimi devlete ait olsun. Asla ve asla şahıslar bu hayvanları beslemesin. Özgürce aramızda yaşasınlar halk olarak nasıl ki belirli bölgelere çöpler, giysiler atılıyorsa onlara özel yerlere de yiyecekler koyabilirler. Sorumluluk tamamen devlete ait olsun.
  4. Barınak diye tabir ettiğimiz bölgelere hayvan severler istedikleri vakit gitsinler, onlarla ilgilenmeleri engellenilmesin! Barınaklarda ki köpeklerin sahipleri olsun.
  5. Sokaklarda saldırgan, kuduz köpekler öldürülsün. Uyutulma tabiri çok saçma geliyor bana kimi kandırıyoruz. Bana göre hapishanelerde ki insanlar için de bu geçerli.
  6. Sokaklarda kediler yok oldu, kedileri evlere tıkan insanlardan kediler alınıp sokaklara sevk edilsin. Bulunduğum İl ve semte sokakta kedi hiç yok.

Sevgili köpek anneleri, kedilere annelik neden yapmıyorsunuz? İkinci bir tartışma konusu çıkarıp gidiyorum vesselam. Yukardaki maddelerim dışında duygularım yoktur. Yine algılama güçlüğü çekecek insanlara özel son kez cümlelerimi ekleyeyim istiyorum. Köpeklerin öldürülmesini istemiyorum. İçinde bulunduğumuz durumdan bizleri kurtarın diyorum. Derler ya hani köpek kadar değerimiz yokmuş, başımıza gelen olayları anlatmayalım susalım. susalım. Bu ne kardeşim! İnsan canı bu kadar alçaltılamaz. Beni cani olarak gören ve görecek olanlara şunu yazayım siz bir balık için ağladınız mı? Ben çocuklarıma aldığım süs balık için bile gözyaşı döken; duygusal, sulu göz biriyim daha ne diyeyim. Suni mürekkep yalamış insanlaradır satırlarım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.