Dünyada ve çevremizde olan son gelişmelere anlam verebiliyor musunuz? Kim kiminle ortak, kim kiminle düşman? Dün yan yana olanlar bu gün kanlı bıçaklı...Dün birbirinin kanına girenler bu gün kol kola. Bu gerçekler sadece bu günün gerçekleri değil dünde böyleydi yarında böyle olacak. Çünkü "Devlet aklı ile kişisel akıl birbirine benzemez." Çünkü "Devletlerin ebedi dostlukları ebedi düşmanlıkları olmaz. Devletlerin ebedi çıkarları olur." "Devletler bir kurum olduğu için insanlar gibi vicdan ve kalbe sahip değildir..."Bu temel felsefeyi, bu değişmez kaideleri aklımızdan çıkardığımız anda dünya gerçeklerini, siyasi hadiseleri anlamak da zorluk çekeriz. Bu temel düşünce olmasa idi tarihteki çelişkileri, şu an yaşadığımız zıtlıkları anlamlandırmak mümkün olmazdı. Osmanlı; Rusya, İngiltere , Fransa , Venedik , Karaman oğulları, İran gibi devletlerle...Onlarca savaş, onlarca antlaşma yaptı. Bu devletlerle savaşırken halkına," düşmanlarının ne kadar kötü, ne kadar zalim, ne kadar, katil ve acımasız..." olduğunu anlattılar. Aynı devletlerle barışırken de, "savaşın ebedi olmayacağını kanın kanla yunmayacağını, kin ve intikamın sürekli olmayacağını, onlarla birlikte olan çıkarlarımızı, onlarla eskiden yaşadığımız dostlukları, o devletlerin tarihte oynadıkları önemli rolleri..." dile getirdiler. Böylece tebayı/ halkı her halükarda ikna ettiler. Kurtuluş savaşında Yunanlılarla savaşırken onlarla ilgili binlerce olumsuz düşünce dile getiren yöneticilerimiz savaş sonunda onlarla barış yapınca bu seferde Yunanlılarla ilgili güzel şeyler söylediler. Bu çelişki gibi duran durum sadece bize ve bizim kurduğumuz devletlerle ilgili değildir. Tüm dünya devletleri için geçerlidir. Fransa İngiltere ile , Almanya İngiltere ve Fransa ile onlarca kez savaştı onlarca kez antlaşmalar yaptı. Çin ve Japonya'nın, Kuzey ve Güney Kore'nin birbirleri ile düşmanlıKları - dostlukları onlarca kez bozuldu onlarca kez düzeldi.
Çevremizde de buna benzer çelişkiler hep var olmuştur günümüzde de var. Mesela, Düne kadar İran'la ABD büyük düşmandılar. Ya bu gün? İki devlet Ortadoğuda IŞİDE karşı ittifak içindeler. Düne kadar İsrail'in en büyük düşmanlarından görünen İran ve Suriye bu gün şöyle demekteler: Biz zayıflar IŞİD güçlenirse İsrail'in güvenliği de tehlikeye girer. Ya Türkiye'nin yaptıkları? Kobani de önce PKK= PYD dedik. Sonra Kobaniyi kurtarmak için Peşmergeye yol verdik??? Çık çıkabilirsen işin içinden.
İnsanlık hafızası, devletler ve devlet adamları için geçerli olan bu gerçeğe alışmıştı, bu çelişkiyi kabullenmişti. İnsanlık, günümüzde bu gerçeği, bu çelişkiyi, sivil ve toplumsal kuruluşlar da, (dernek, vakıf, parti, cemaat, grup, tarikat, siyasi silahlı veya silahsız örgütler, ...) onların yöneticilerinde de görmeye başladı. Kurulu düzene/devlete ve onun yöneticilerine karşı getirdiği ağır eleştirilerin bir kaç mislini kendi küçücük gruplarında uygulamaktan geri durmayan bu yöneticiler ve kurumlar, devletten ve yönetimden bıkan insanların umutlarını söndürmekte, gelecek tasavvurlarını berhava etmekte.
Bir misal verelim de mevzuu anlaşılsın.: T. Cumhuriyetini faşistlikle, çoğu zaman emperyalist devletlerle işbirliği yapmakla, halka karşı samimi olmamakla, fakirleri ezip zenginleri kollamakla, muhalefete karşı acımasız ve yıldırıcı politikalar izlemekte suçlayan pkk, ışid, dhkpc gibi örgütlerin yaptıklarına bakın hemen gerçeği görürürsünüz. Kendi elemanlarından, örgütün yapısını ve işleyişini görüp beğenmeyen ve bu nedenle de örgütten ayrılmak isteyenlere hain damgası vurup infaz ederek onları acilen "gerçek özgürlüğüne!" kavuştururlar. PKK nın faili meçhulleri, kanunsuz infazları, bu konuda suçladığı devletten az değildir. "Bizim sistemimizde herkes eşit olacaktır" diyen örgüt henüz örgüt döneminde bile bu kuralı rafa kaldırmakta; yöneticiler hayatlarını riske etmezken, elemanlar bir bir ölürken, onlardan, (yani lider kadrodan) hiç kimse risk almıyor. T. Cumhuriyetini, yer adlarını değiştirerek, halkları ve kültürlerini inkar edip asmile etmekle suçlayan örgüt, Suriye'nin iç karışıklığından faydalanarak ülkenin kuzeyinde ilan ettiği Rajova Kantonunda yıllardır kınadığı durumun aynısını yaparak, eskiden ismi ResülAyn veya Aynül Arap olan yerin adını KOBANİ olarak değiştiriyor. Bununla da kalmıyor, "Halklara Özgürlük, Eşitlik, adalet, din, dil, ırk, mezhep ayırımı yapmadan birlikte yaşamak...."sloganlarını dilinden eksik etmeyen örgüt bu küçük şehirden Arap ve Türkmenlerle, PKK ya sempati duymayan dindar Kürtleri şehirden kovarak gelecekte neler yapacağının işaretlerini veriyor. T Cumhuriyetini, " Emperyalist ABD ve Batı ile işbirliği yapmakla" suçlayan örgüt, Kobani de IŞİD le yaptığı savaşta ilk sıkıştığı anda Batıdan, Amerikadan yardım istedi ve istediği yardımı da aldı. "Kahrolsun Emperyalizm" diye yıllarca slogan atan örgüt "Amerika katil katil" diye türküler yakan kominist, stalinist, solcu ve halkçı "gerilla" şimdilerde tam bunun zıddını "Biji obama" parçaları ile yaşamakta Bu hal tıpkı II. Dünya savaşında birbirine zıt gibi duran kominsit (SSCB) ile kapitalist ABD nin, Almanya ve Japonya gibi devletleri birlikte yenmelerine benziyor. . Demek ki neymiş," dün dündür bu gün bu gün. "Demek ki neymiş: İnsan aklı ile devlet aklı çok farklı çalışıyormuş.