Dört büyük takımımız da uygulanan yanlış oyuncu alımı takımlarda büyük ekonomik sıkıntılara neden oldu. Beşiktaş ise kapanma noktasına geldi...
90 dakika izlenerek veya hiç araştırmadan getirilen yabancıların faturası kulüplere çok pahalıya patladı.
Hatalı transferler yüzünden çuvallar dolusu eurolar ödenerek alınan oyuncuların çoğu forma bile giymeden gönderilirken, aralarında sürekli rezalet çıkaranlar ve kulüplerini mahkemede süründürenler bile var.
Türkiye futbolcu cenneti...Gece hayatı, eğlence, pili bitmiş, kariyeri gitmiş yabancı futbolcu ve teknik adamlar için son vurgun ülkesi... Yeşil sahalarda değil, gece barlar da koşuyorlar...
Ülkemizin milyonlarca doları sokağa atılırken karşılığın da, ne milli takım bazında, ne de kulüp takımları bazında doğru dürüst uluslararası başarımız yok. Küçücük 5-10 milyonlu nüfuslu ülkelerin uluslararsı başarılarını saymakla bitiremezken, koskoca 70 milyonluk Türkiye'nin topu topu aldığı bir dünya üçüncülüğü, birde Galatasarayın aldığı UEFA kupası...
Diğer taraftan Fransız, Hollanda ve Portekiz ülkelerinin takımları ise, yıllardır Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın yılda harcadığı transfer parasının üçte birini harcıyor. Sezon sonuna gelindiğinde başta Şampiyonlar ligi olmak üzere Avrupa Kupalarında, çeyrek ve yarı finale kadar çıkabiliyorlar. Bizim takımlar ise onca pahalı transfere rağmen gruplardan çıkamazken, bazen de gruplara kalmak için mücadele ettiği, 3. Dünya ülkelerinin derme-çatma takımlarna bile eleniyor.
Uzun yıllardır transferde en hovarda davranan ve milyonlarca eurosunu sokağa atan Beşiktaş sonunda battı. Kasasında cüzi miktarda parası bulunan Beşiktaş'ın yeni yönetimi, zorunlu olarak ucuz futbolculara rotasını çevirdi. Sezon başında kadosunda ki pahalı futbolcularla yollarını ayıran yönetim, gelecek vaat eden genç futbolcuları 200-250 bin euroya transfer ederek ayağını yorganına göre uzattı.
Sezonun ilk yarısı itibari ile Beşiktaş takımı fotbol otoritelerini yanıltarak çok başarılı oldu. Koşan, mücadele eden bir takım haline gelen Kartal; taraflı, tarafsız bütün izleyicilerin zevk aldığı bir takım şekline büründü...
Hülasa, fanatik bir Fenerbahçeli olarak şunu belirtmek istiyorum. İnşallah bu sene Beşiktaş Türkiye liginde şampiyon olur da, siyah-beyazlı takımın zorunlu transfer modelini diğer büyük takımarımız da örmek alır.. Aksi halde daha çok paralarımız sokaklara dökülür ve, Avrupa arenasın da değil de, annemizin liginde birbirimizi yemeye devam ederiz...