IMF ile ilgili eleştirilerimizi yaptık... İki yazıda IMF ve ikiz kardeşi Dünya Bankası'nı tanıttık...
Bugün de alternatif olarak önerdiğimiz sistemin bazı detaylarını verelim.
Bizim bu konudaki tavsiyelerimiz nelerdir?
- IMF'ye karşı olmayın...
- IMF'ye teslim de olmayın...
- IMF'ye karşı 'alternatif çözüm' üretin...
- Bizim kırk yılda ürettiğimiz "Adil Düzen" alternatifine, "Adil Ekonomik Düzen" alternatifine ve özellikle de "Faizsiz Selem Senedi" sistemine sahip çıkın...
IMF'nin alternatifi "Adil Ekonomik Düzen"de para IMF'nin parası olarak devam edecektir ama mal ile para arasına "Mal Senetleri" girecektir...
Böylece periyodik krizlerle yuvarlanmakta olan insanlık ekonomisi frenlenerek düzlüğe çıkacak, ondan sonra "faizsiz para/senet ekonomisi"ne geçilecektir...
Bunun nasıl yapılacağını izah edelim:
Belediyeler kendi arsaları, kendi yapıları, su ve elektrik gibi tesisleri karşılığında kentlerinin "İmar Senedi"ni çıkarırlar. Komisyonculara, belediyenin arsaları ve yapılarının karşılığı çıkarılan senetler, halka satılmak üzere verilir. Halk bu arsa ve yapıları alabilmek için belediyeden senetleri para ile satın alır. Belediyede nakit fon birikir. O senetlerle halk komisyonculardan taşınmazları satın alır. Komisyoncular aynı şekilde bu senetlerle halktan arsa ve yapıları alır. Halk elde ettiği senetleri bankaya giderek paraya çevirir. Böylece belde/kent içindeki taşınmazlar para ile değil, "senetler"le alınıp satılmaya başlanır. Senetler karşılıksız olmaz. Çünkü bütün senetlerin arsa ve yapı olarak karşılığı vardır. Yani halkın elinde senet varsa, belediyenin kasasında karşılığı vardır, veya komisyoncuların hesabında arsa ve yapıları vardır. Demek ki, karşılıksız para karşılıklı hâle getirilmiştir; arsa ve yapıların değerleri de para ile değil, senetle ölçüldüğü için faizsizdir ve enflasyonsuzdur.
Mağazalar mallarını para ile değil "mal/mağaza senedi" ile satarlar. Halk senedi kasadan parayla satın alır. Elde edilen bu parayla mağazalar piyasadan mal satın alırlar. Sonraları mağazalar malları da senetle almaya başlar; yani paraları olan tüccarlar piyasadan mal satın alır, mağazaya senetle satar, senedi kasada parayla değiştirirler. Halk senedi parayla tedarik eder, sonra mağazadan senetle mal alır. Böylece mağazanın içinde para çalışmaz. Mağaza senedinin karşılığında daima mağazada mal bulunur. Fiyatlar da mağaza senediyle oluşur, dolayısıyla paradaki dalgalanmalar mağazaya etki etmez.
Görülüyor ki; IMF'nin müdahale ettiği Merkez Bankası'nın çıkardığı TL'ye dokunmadan, kentlerdeki gayrimenkullerimizin değerleri "senet"le belirlenmekte, alınıp satılmaktadır; mağazalardaki malların değeri de "senet"le belirlenmekte ve alınıp satılmaktadır.
Burada önemli olan nedir?
Dikkat edilirse, bizim geliştirdiğimiz "Selem Sistemi" faizli karşılıksız para sistemini ortadan kaldırmıyor, ona zarar vermiyor...
Para malı alıp satacağına, malı temsil eden "senetler" alınıp satılıyor...
Dolayısıyla paranın temsil ettiği değerler sisteminde bir değişiklik olmamakta...
Geçmişteki ve günümüzdeki gelişmelere baktığımızda görüyoruz ki; faizli karşılıksız para sistemi ortadan kalkacak ama bunu senet kaldırmayacak... Senet sistemi olmasa da, 'faizli karşılıksız para sistemi' kendi kendine yok olup gidecek...
Alternatif olarak geliştirdiğimiz ve önerdiğimiz "Selem Senedi Sistemi" o para sistemini de ıslah edebilir ve yok olmasını önleyebilir.