Kaf Dağı Yolcusu Kalmasın, gücüm ve takatim nispetinde hazırlayabildiğim küçük, mütevazi bir kitaptır. Bu şuna benziyor; mutfağa girersiniz, dolabınızda ne varsa onlardan bir yemek yaparsınız. Çıkan yemeğin lezzeti, elinizdeki malzemeye ve sizin ustalığınıza bağlıdır. Bu, benim kitabım için de böyledir.
Kaç yıldır, gerek Habername sitesinde gerekse kendi kendime yazdığım yazılara döner bakarım; hiç de istediğim gibi olmadı, derim. İşte bu mükemmele ulaşma arzusu, beni yazmaktan neredeyse vazgeçirtecekti!
Dönüp başkalarının yazdığı kitaplara da bakıyorum, pek azı hariç çoğunluğunu güzel bulmuyorum. Bazı kitaplar içinse; bu bir kitap olmaya değmezmiş, diyorum. Amma bir kitap olmuş! Basit, yanlış, eğri, büğrü; fakat yazılar bir araya geldiğinde, bir kitap olmuş işte diyorum. Buraya kadar söylediklerim genellikle üslup hakkında. Yazarın sanatı hakkında. Ama ben, iyi bir içerik ve iyi bir üslup taraftarıydım. Bu yüzden de kendi yazarlığımı hiç beğenemedim.
Kaf Dağı Yolcusu Kalmasın kitabını, basıma girmeden önce on kişiye okuttum ve yorumları dinledim.
Kitabımı okuyanlardan biri, yazar Perihan Akçay hanımefendiydi. Okuyup bitirdiğinde, kalemime dair güzel şeyler söyledi.
"Kitabınızın içinde batıl ve hurafe yok! Lütfen bu kitabınızı Diyanet dergilerine yollayınız, yayınlasınlar." dedi. Sonra da:
"Bir yazarın okuyucusuna her şeyden önce, samimi ve gönülden hitabı çok kıymetlidir. Celaleddin Rumi Efendi der ki:
'Samimi olmadan dilin söylediği latif sözler, süprüntülükte yetişen otlar gibidir. Yemeğe ve koklamaya yaramazlar. Onlara uzaktan bak ve geç!'
Hazretin bu önemli tavsiyesi ışığında baktım eserinize. Cümleleriniz aşk ve samimiyet ihtiva ediyordu. Bu, yazar adına çok kıymetli bir hal Teslime'ciğim! Kitabınızı okuyup bitirdiğimde, tüm yazdıklarınızın, ilk baştaki taktiminizle çok güzel bir uyum sağladığını gördüm. Ayrıca yüreğinizdeki imani coşkuyu gerçekten satırlarınıza yansıtmış olmanız da değerlidir. Sizi tebrik ediyorum. Kitabınızın kaderi güzel olsun!.. El emeğiniz göz nurunuz kitabınız, size nice vefalı okuyucu dostlar kazandırsın!" dedi.
Habername sitesi yazarlarımızdan Fatma Çetin Kabadayı yazarımıza, ilk kitabımın çıkacağını söyleyince beni gayrete getirdi.
"Ben sizin yazılarınızı okumayı çok seviyorum" dedi. Fatma Çetin Kabadayı hanımefendi, 43 tane kitabı olan bir yazar. O, bu söylemiyle bana çok ince bir ders verdi:
"İnsan büyüdükçe küçülmeli. Tevazuda toprak gibi olmalı."
Kitabımın çıkmasında beni gayrete getiren bu yazarlarımızdan Allah razı olsun. Yazar Safiye Çetinkaya'dan, Şair yazar Celil Çınkır'dan ve yayıncılığın duayeni Yalın yayıncılık- Cevdet Şahoğlu beyefendiden Allah razı olsun. Sizler olmasaydınız ben hala oyalanıyor olacaktım ve bu kitap çıkmayabilecekti. Kitap işlerini ben, hep başka baharlara erteliyordum.
Kaf Dağı Yolcusu Kalmasın, çok güzel bir kitap oldu. Onu güzel yapan hususlar sadece bana ait değildir. Hariçten eklenen şeyler de bu güzelliğin parçalarındandır.
Kaf Dağı Yolcusu Kalmasın, altınlarını, ziynetlerini taktı takıştırdı da öyle geldi. En son ziyneti, sevgili Es'ad Coşan hocamın kızı Hümeyra Coşan Uyarel hanımefendi'nin, kitap hakkında yazdıklarıydı.
Kaf Dağı Yolcusu Kalmasın'ı en son o okudu. Çok beğendiğini söyledi, dualar etti.
Kitap hakkındaki hissiyatınızı bir kaç satır yazıyla belirtir misiniz? diye rica ettim. Şu güzel cümleleri yazmış.
"Kitabı okuyup bitirdiğimde, en çok ilk başlarda bulunan yazılar içinden düşünce ile alakalı olan makale etkiledi beni. Mahpus olmanın anlamına bir başka açıdan baktım. Dünya sürgününü ve düşünmeye davet eden ayetleri tekrar ve başka bir yerde durarak tekrar tekrar düşündüm, düşündüm...
Yazıların tümünde Kuran-ı Kerim’e sevda, Rasulullah'a muhabbet; rehber olup öğretenlere olan bağlılık aktı gönlüme.
Muhabbet, bir ırmak gibi geçip geldiği yerlerden kelimeler aracılığı ile taşındı.
O duyguları hissettim yazar ile birlikte. Kah ürperdim haşyet ile, kah simurgla göklerde uçtum.
Efendimize, sahabe-i kirama, asırlardır eserleri ile yaşayanlara, hocalarımıza muhabbet coştu gönlümde.
Okuyan ile yazan arasındaki gönül birliği,maksadın hasıl olduğunun göstergesidir.
Dilerim, her okuyanın gönlünde tesiri halk olsun bu güzel yazıların.
Ecriniz bol, mizanınızda ağırlığı çok olsun."
Hümeyra Coşan Uyarel'in de izni ve müsaadesiyle, bu cümleler, kitabın arka kapağına özenle yerleştirildi.
Değerli okurlarım!
Kalemimin yazabildiği kadar yazdım!.. Bir kapta ne varsa dışarıya o sızarmış. Dönüp baktım ki, hep Allah'ı ve Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'i yazmışım. Onun yolunda giden erenleri, güzideleri yazmışım.
Canım babam bir gün bana dedi ki:
Kızım sen Allah'tan başka bir şey bilmez misin!..
Şahid ol Yarab!..
Haydi, Kaf Dağı Yolcusu Kalmasın!
Kitap iletişim: kafu-nun@hotmail.com