İKNA ETMENİN HER TÜRÜ MÜBAHTIR!
Günlerden bir gün Avrupa’nın en iyi politikacıları seçilecek ..
Bunlardan finale kalanlar, Almanlar, İngilizler ve Türk politikacıları olur, gelirler ormanın girişine. Ormanda zürafayı, en çabuk kim bulup getirirse Avrupa’nın en iyi politikacıları seçilecektir.
Alman politikacıları gönderirler, bir saat, iki saat, üç saat ve dördüncü saatin sonunda elleri boş gelirler.
Sıra gelir İngilizlere bir saat, iki saat, üç saat, beşinci saatin sonunda onlarda eli boş döner.
Sıra Bizimkilerde. Gönderirler bizimkileri, bir saat, iki saat, üç saat, on saat...1 gün, 2 gün olur. Heyet Türk politikacılardan umudu keser Türk politikacıları kayboldu düşüncesiyle aramaya geçecekleri esnada, Türk politikacılar yanlarında bir fille çıka gelir.
Filin kafası, gözü, kaşı patlamış. Heyet derki: “Yanlışlık var zürafayı getirecektiniz”. Fil tek gözünü açar ve der ki:
Allah belamı versin ki BEN ZÜRAFAYIM....:)
Tabi bu fıkra bir zamanlar polisimiz için anlatılır dı. Tabi geçmiş te olanlar da bu fıkrayı haklı çıkarır cinstendi.
Bir de ben fıkrada ki polis yerine siyasetçileri koyup öyle okumanızı istedim.
Maalesef yaşadığımız bu zaman da siyasetçilerimiz seçmeninin gözüne baka baka ikna etmeleri şöyle dursun umurlarında olmadan istedikleri her şeye seçmenlerini veya yandaşlarını inandırmak adına her türlü şekle giriyorlar.
Ülkemizde son zamanlarda yapılan icraatları protesto etmek adına masum! Ve son derece demokratik haklarını kullanarak AKP karşıtları eylemlerini yaptılar ve yapıyorlar.
Çok masumane bir şekilde toplandılar, yürüdüler, dövizlerini açtılar, sloganlarını attılar ve dağıldılar!
Ama maalesef böyle olmuyor ve olmayacağa da benziyor. Bir göstericinin attığı Molotof nerdeyse polis aracında bulunan polis memurlarını öldürüyordu.
Ortalığı savaş alanına çevirip, halkı ve çevrelerini bir o kadar yaşanmaz bir hale getirmek noktasında da sınır tanımadan sözüm ona demokratik haklarını kullanıyorlar.
Birde ekran karşısına geçip bu protestoları normalmiş ve demokratik hakmış şeklinde savunmak nereye konulursa oraya koymayı da size bırakıyorum sevgili okurlar.
İşte yukardaki fıkra gibi bu siyasetçi liderler kendi seçmenini veya takip edenleri ikna konusunda madalyayı hak ettiklerini kesin bir dille ifade edebilirim.
Başbakanın Almanya ziyareti cılız bir protestolara ve muazzam bir karşılama mitingleriyle geçti. Başbakanın salon konuşması mükemmeldi. Türklerin bulundukları yeri değiştirme konusunda ki başarılarını ve ülkelerine olan bağlılıklarını, hizmetlerinin devamını istedi.
Ülkemize gelen yabancı bir ülke liderinin kendi vatandaşları tarafından ülkemiz de protesto edildiğini ben görmedim, hatırlamıyorum ama ne yazık bizim vatandaşlarımız kendi ülkelerinin onur ve haysiyetini düşünmeden bunu yapıyorlar ya da kendilerine yaptırılıyor.
Başbakan Yalova da cumhuriyet meydanın da, muhteşem bir kalabalık kendisini karşıladı ve sloganı şu:
1)Tek millet
2)Tek bayrak
3)Tek vatan
4)Tek devlet
Geleceğe bu şekilde yürüyoruz, yeni Türkiye’nin sloganı bu. Bunu ister kabul edersin, ister etmezsin bu senin sorunun. Bizimleysen yanımız da ol yoksa gölge etme başka ihsan etme demek istiyor ya da ben bunu anlıyorum.
Güzel kutlu bir mevsimdeyiz ve Miraç Kandilini idrak ediyoruz. Miraç Kandilinizi tebrik ediyorum. Miracınız cennete olsun inşallah.
Vesselam. Kalın sağlıcakla.