İğreniyorum !
Şeytan’dan ve ona dilbeste olan zalimlerden, Firavun’dan, Nemrut’tan, Bel’am’dan, Karun’dan ve onun modern, postmodern, global veya lokal tüm versiyonlarından iğreniyorum...
Sevgizilikten, merhametsizlikten, vicdansızlıktan,hayasızlıktan, arsızlıktan ve dahi duygusuzluktan, ruhsuzluktan ve şuursuzluktan iğreniyorum…
Onuru ezen izzetsiz ayaktan, merhameti kundaklayan haysiyetsiz elden, iffete uzanan acımasız dilden, izzeti kıran vefasız gözden iğreniyorum.
İmanı kundaklayan zındıktan, kutsal patentli sömürü hokkabazından, çıkar odaklı politikadan, riya eksenli dostluktan, haram karışmış aştan ve günah karışmış aşktan,söz ve sevgi kalpazanlıklarının cümlesinden iğreniyorum…
Yaşarmayan gözden, sızlamayan özden, kızarmayan yüzden, doğru olmayan sözden, fayda vermeyen ilimden, amel etmeyen alimden, vicdanları sömüren ve tüyü bitmemişlerin hakkını yiyen amirden iğreniyorum…
Kimliğinden utanan Stockholm sendromuna kapılmış bilinç hastasından, kendi ırzına geçen zorbaya aşık olan aptal kadın misali, düsmanına sevdalı yırtık kimliklilerden, siyonist Filistinli’den, Amerikancı Kızılderili’den, komünist Çeçen’den veya Fransız meftunu Cezayirli’den ve kimlik sendromu olan tüm bu yığınlardan iğreniyorum…
İbrahim’e iman ettiği halde Nemrut gibi hüküm veren, Musa’ya iman ettiği halde Firavun gibi yaşayan, Yusuf’a iman ettiği halde Züleyha’nın peşinden koşan, Hakk’a iman ettiği halde batılı ahlak haline getiren halin cümlesinden iğreniyorum.
Şirkten, bid’atten, hurafeden, dini paçavraya çeviren zihniyetten, Rabbine yapması gereken kulluğu şeyhine, efendisine, hocasına, herhangi bir özneye, nesneye, subjeye, objeye yapan zelilden, gassalin elinde meyyit olmayı küffarın elinde şehit olmaya tercih eden çarpık bakıştan iğreniyorum…
Filistin’e inen bombaya, Bosna’da olan mezalime, Çecenistan’da yapIlan haksızlıklara , Bağdat’da ölen bebeklere üzülüyorum ama Lübnan işgal altındayken “Onlar şii dua etmek caiz değil” diyen tefessüh etmiş yoz, yobaz ve mutaassıp bakıştan da iğreniyorum….Filistinliyi öldüren Yahudi’den değil sadece, Arabı öldüren yahudileşmiş Araptan veya Tü rkten iğreniyorum…
Camilerin bir bölumünü eski Sümerlerin tapınaklarındaki gibi geneleve çevirmeyi teklif eden, böylelikle yaşadığı topluma bu denli yabancılaşmış ve içinde bulunmuşolduğu toplumu uçkurundan gözlemleyen zavallı akademisyen bozuntularından iğreniyorum…
Bir kaç ağacı bahane ederek memlekette terör estiren ve elindeki Türk bayraklarıyla bunu vatanperverlik namına yaptığını zanneden zihin melekesi meflûç olmuşlardan ve onların ardındaki küresel hokkabazlardan igreniyorum ! Ve birde bu hainlerin ekmeğine yağ süren ve öfkesini yönetemediği halde memleket yönetmeye kalkan cemadatlardan…
Yüreğinde sevgin varsa Hakk’a ne duruyorsun tükür mimsiz medeniyetin hayasız suratına…
Tükür haysiyetsiz siyonistlere ve onun şereften yoksun kuklalarina ve nifak şebekelerine...
Tükür İsraile ve onun kahpe piyonlarina...
Tükür vicdani bloke olmuş insanlık düşmanlarına...
Tükür seni içten içe yıpratmaya çalışan hainlere…
Tükür masonların,farmasonlarin iğrenç tezgahlarına …
Tükür, teberriyle görevli olduğun tüm zalimlere...
Yaşamak için direnmenin, kavuşmak için beklemenin lüzumu ne ise sevmek için
iğrenmenin lüzumlu olduğunu anlamalısın.. Karanlığa düşman değilsen aydınlığa
dost olamazsın. Vicdanı vuranlara tükürmezsen bil ki ehli vicdan kalamazsın...
Bilgin Erdogan