İblis ve Ordusu -----Uyan Ey Müslüman 5
Daha önceki yazılarımda, dikkatinizi çekmek istediğim konular şunlardı:
1) Yeryüzünde, şeytani bir grup, dünyayı ele geçirme ve insanlığı köleleştirme amacıyla gece-gündüz çalışıyor.
2) Bu grup, bankalar ve IMF yoluyla devletleri soyup soğana çeviriyor...Savaşlar çıkarıp, borca sokuyor..Ekonomilerini batırıp, özelleştirme adı altında milli varlıklarına el koyuyor...Devletleri öyle bir çıkmaza sokuyor ki, sonunda devletler, borçlarının faizini bile ödeyemeyecek konuma geliyor ve esir oluyorlar bu firavunlara. Tabii ki temsil ettikleri halk da esir düşmüş oluyor. Devlet, bu firavunlara olan borcunu ödemek için vergileri arttırıyor, halktan alıp bu şeytanilere olan birikmiş faiz borçlarını ödüyor. Bugün Türkiye'mizde vatandaşımıza yüklenen vergilere bir göz attığımızda, bu gerçeklerle yüzleşmemek mümkün değildir.
3) Aynı zamanda da, bilim ve teknolojiyi insanlardan gizliyor, beyin yıkama taktikleri kullanarak insanlığı cehalete itiyorlar. Bunları, medya kuruluşları ve eğitim kurumları yoluyla gerçekleştiriyorlar.
4) Çoğu devletin başkanlarını kendileri belirliyor ve halkları temsil edildiklerine inandırıp demokrasi, özgürlük, cumhuriyet gibi kavramlarla kandırıyorlar...Perdenin arkasında bütün siyasi kararları kendileri alıyorlar..
Gelelim bu perdenin arkasındakilere...Yıllardır varlığını bildiğimiz derin devlet şöylece işliyor:
Baş komutan, 'cin' ırkından olan İblis.
Alt kademede, İblis'in komutasındaki şeytani cinler.
İblis planları yapar, emirlerini cinlere ve onlar yoluyla da şeytani insanlara iletir.
Planlar ilk önce, bu elit firavun kılıklı şeytani insanlara üflenir.
Bu elit kısım sahip oldukları şirketler aracılığı ile (bankalar, basın-yayın organları, eğitim kurumları, sağlık kuruluşları) bu planları, insanlar üzerinde tatbike başlar.
Büyü de, bu şeytanilerin vazgeçilmez silahlarından biridir..Harut ve Marut adlı meleklerin, Babil zamanında yeryüzüne indirdiği büyüler halen kullanılmakta...Bugün, boşanmalar bu kadar arttıysa ve aileler çatır çatır çatırdıyorsa, bu büyü değil midir? Televizyonları, bu büyüyü tüm insanlığa yaymak için kullanıyor olabilirler mi? Acaba, TV'lerindeki sabah programları, yarışmalar, haber bülterlerinde bize ne gibi bilgiler üfürüyorlar? Acaba beyinlerimizin bir bilgisayar olduğunu bildiklerinden, önce bir güzel formatladılar -yani bildiklerimizi unutturdular- ve ondan sonra yeniden kendi şeytani inanışlarına göre yüklemeye mi çalışıyorlar? Nas ve Felak sureleri, şeytanilerin bu üfürmelerinden bahseder ve insanın kendini korumasını öğütler...Şeytaniler büyüleri nasıl bir silah olarak kullanıyorlarsa, Allah'ın kelimelerini zikretmek de, bu büyülere karşı bir kalkan oluşturacak; aynı Musa'nın- Allah'ın izniyle, Eski Mısır'daki firavunun büyücülerinin büyülerini yokettiği gibi, o şeytanilerin büyülerini yokedecektir.
İblis, müslümanları tek bir ümmet olarak görüyor....
Türk milleti olarak farkında mıyızdır acaba; İblis'in savaşlarda katledilenleri, Iraklı, Filistinli, Kürt, Türk, Afgan diye ayırt etmediğini ve her ölen Müslümandan dolayı mutluluk duyduğunu? Çünkü, her ölen inançlı kul, İblis'in planlarına karşı koyabilecek birinin eksikliği demek. Şeytan çok iyi biliyor ki, tam iman etmiş 100 Allah'ın kulu, 1000 şeytaniyi yener. (Tabii ki referansımız Kuran) Bunu bildiğinden insanoğlunun imanını azaltmak için de elinden geleni yapıyor..İblis'in emrinde birçok gazete, televizyon, okul olduğunu biliyor muyuz?
İşte gerçek düşman, İblis adlı cin ve onun nefsimize üflemeleri.. Ne Scud füzesi, ne de nükleer bombadır bizi yıkacak olan..Bizi yıkacak ve yıkmakta olan, İblis adlı yaratığın bu üflemelerine kulak vermemiz, Allah'ın, Kuran'ındaki öğütlerine sırt çevirmemizdendir..Bugün eğer şeriat-Allah'ın kanunları- yani evrendeki her şeyin uyduğu kanunlar- ülkemde olumsuz bir anlam içeriyor ve bazıları müslüman oldukları halde buna karşıysa- İblis başarılı olmuş demektir. Eğer bazıları bugün, İblis'in bir hayal ürünü, bir masal kahramanı, eskilerin uydurduğu bir efsane olduğunu düşünüyor ise- İblis başarılı olmuş demektir.
Gençlerimize okullarda bunlar öğretilmez. Türk milleti, bu ilimlere ve bilgilere sahipti ama unutturuldu... Tamamen bitkilerden oluşan ilaçlar hastalara derman olurken,bugün genimizi bozan ilaçlar yüzünden hastanelerde kuyruklarda halkımız sefalet çekmekte. İlacı alıyorsun başın ağrıyor diye..Başının ağrısını geçiriyor ama mideni bozuyor..Haydi bu sefer mide için ilaç alıyorsun..Miden iyileşiyor, bu sefer karaciğerin bozuluyor..Ve sonucunda paralar ilaçlara giderken, her geçen gün daha da hastalanıyor, şeytan ve ordusuna karşı savaşma direncimiz kırılıyor. Tabii olarak, büyük ilaç firmalarının da sahipleri olan bu firavunlar daha da zenginleşiyor..Genlerimizle oynayıp, bizleri kolay lokma halinde yutmak istiyorlar bir nevi...
Metafizik alem-cinler alemi, Osmanlı zamanında bilimsel olarak araştırılırken, bugün bu metafizik olayları cin ve peri masalları olarak gören müslümanlar türedi ülkemde...
Bütün bildiklerimiz önce unutturuldu. Şimdilerde ise, mistik uzakdoğu akımı adı altında-Budizm'i- bizlere paketleyip, yeni bir din olarak sunuyorlar...Namaz yerine yoga, reiki... 'Yaptığınız iyilik ve kötülükler size dönecektir' ayeti olmuş Karma... 'Musa'nın kıssası' olmuş Kahpe Bizans... O eskinin güneşe tapanları, bugünlerde ışığa ve enerjiye tapar olmuşlar.
Sahte Peygamber ile Yeni Dünya Düzenin Dini
Edindiğim bir bilgiye göre, Budizm'in mesihi olan Maitreya, küresel bir dinin peygamberi olarak, çok yakında tüm insanlara sunulacak...Benjamin Creme adlı şahıs, Maitreya denen sahte peygamberi yaklaşık 30 yıldır dünyaya pazarlıyor. Geçenlerde, Birleşmiş Milletler'e bile bu kişiliği ve dini tanıttı. Benjamin Creme'e göre, Maitreya'nın gelişi çok yakında...Geleceği gün, telepati yoluyla tüm insanlık, bu sahte peygamberin sesini içinde duyacak...Eee telepati adlı ilimin varlığından haberi olmayanlar, bu olayı bir mucize olarak nitelendireceklerdir..Aynı zamanda, toplu iyileşmeler olacak diyor, Bay Creme...Kanserin ve diğer tüm hastalıkların radyo dalgaları ile 5-10 dakikada tedavisinin mümkün olduğunun farkında mıyız? Tabii ki bunu da bir mucize olarak algılayacak, bu ilimin varlığından bihaber olanlar...Creme, Maitreya'nın, diğer dinlerin de beklediği mesih olduğunu iddia ediyor. Yani, Maitreya kendini imam Mehdi olarak müslümanlara sunarken, Hristiyanlar onu bekledikleri İsa olarak tanıyacak...Maitreya, 30 yıldır dünyanın birçok ülkesinde kısa süreli de olsa görünüp kayboluyormuş. İstanbul'da bile görünmüş. Eh bu da mümkün...İfrit adlı cinin koca tahtı göz açıp kapayıncaya kadar Hz.Süleyman'a getirdiğini biliyoruz... Yani ışınlanma ve maddenin taşınması bilinmeyen ilimler değil. İblis ve ordusu , böyle yalan bir din ve peygamberle, insanları kandırarak, onları Allah yolundan tamamen çıkarmak istiyor..Maitreya, sevginin efendisi olarak takdim edilecek ve insanlığa nasıl tanrı olunduğunu öğretecek...Tek tanrı yerine, mily arlarca tanrı...
Kısacası, İblis boş vaadlerle, süslü sözlerle kandırmaya devam edecek...Maddede süslü, manada boş sözleri ile...
Eğer insan insanlığını bilir, Rabbini tanır ve O'na dönerse, Rabbi de ona döner. Ayette belirtildiği üzere, Yaradan, toplumların durumunu, toplumlar istemedikçe değiştirmez. Ne yazik ki halklar, bu değişimi yanlış ilahlarda arıyor ve onlardan medet umuyorlar..
Düşmanımızı iyi tanımamız lazım
İblis'in yüklü bir birikimi var. O, Adem zamanında da vardı, Süleyman zamanında da..Hatta Adem yaratılmadan önce de..O, Atlantis gibi uygarlıklarda da yaşadı. Eski Roma ve Mısır zamanında da....Günümüzde bütün bu birikimlerini kullanarak, insanları şaşırtıp yoldan çıkarmaya tam gaz devam ediyor. Bu ilimleri ve büyüleri, bu firavunlara ruhları karşılığı satıyor ve onları boş vaadlerle kandırıyor, yoldan çıkarıyor...Halbuki, 'evrenin ulu mimarı' olarak gördükleri İblis, Allah'ın yanında ne kadar aciz ve çaresiz olduğunun farkında..(Mimar lakabı herhalde cinlerin inşaa edebilme kapasitesinden geliyor) Sadece, insanları yoldan çıkarmak olan görevini yerine getiriyor. Bir yandan amacı, kendisinden secde etmesi istenilen insanoğlunun beş para etmediğini göstermek. Kim bilir, belki de insanları yoldan çıkarma görevini yerine tam getirirse Allah'ın onu affedeceğini düşünüyordur..En iyisini Allah bilir...
Ve unutmamak gerekir ki, o şeytanilerin bir planları varsa, Yaratıcı'nın da bir planı var...Tarihi incelediğimizde, Yaratıcı ve O'na iman edenlerin hep galip geldiğini, azan kavimlerin ise ansızın gelen bir felaketle helak edildiklerini görürüz. Allah, sadece bir müddet verir o şeytanilere ve onlar bu verilmiş zamanı kullanırlar...İşte son bir kaç yüzyılda olduğu gibi kendilerini kazanmış olarak görür, azgınlıklarını arttırırlar. Ayette denildiği üzere, şeytani cinler ve insanlar birbirlerinin azgınlıklarını arttırırlar...Fakat bu şeytaniler bilmelidirler ki, zafer, her zaman kudret sahibi Allah'a aittir.