Hz Muhammed’ in (sav) 9 (!) yaşındaki Hz. Aişe Annemizle Evlenmesi

Kenan ÖZMEN
 
 

 

        Konumuza giriş yapmadan evvel, Cahiliye Dönemi (1) Arap yarımadasında yaşanan evlilik çeşitlerinden bahsetmenin, konunun daha iyi anlaşılması bakımından faydalı olacağını düşünüyorum. Çünkü tarihi bir olay hakkında yorum yapılacağı vakit, o tarihi dönemin sosyo-ekonomik ve kültürel yapısının yanında, her türlü değer yargılarının da çok iyi sentezlenerek tarafsız bir şekilde değerlendirilmesi, doğru sonuca ulaşılması bakımından elzemdir.

 

Cahiliye Araplarında bir çok evlilik çeşidi bulunmaktaydı.

 

Bunlardan bir tanesi şu idi; evlenmek isteyen kişi, istediği kadının babası veya velisine başvurarak o kadınla evlenmek istediğini söylerdi. Teklifin kabul edilmesi halinde, evlilik gerçekleşirdi.

Başka bir evlilik türünde ise;  bir kadının ay hâli geçince, kocası olan kişi, “falancaya git, onunla yat ve kendisinden döl tut” derdi. Karısının o adamdan hamile olduğu anlaşılıncaya kadar, kocası o kadına el sürmezdi. Böyle iğrenç bir fiile başvurmalarının sebebi; o dönemde zina yolundan meydana gelen çocukların daha asaletli ve şerefli (!) olacağı düşüncesiydi.

Bir başka evlilik türüne gelince; bir kadın bir gecede en az dokuz kişi ile cinsel ilişkiye girerdi. Kadının hamile olduğu anlaşılınca, ilişkiye girdiği kişileri bir araya toplar ve şöyle derdi: “Ey filan, bu çocuk senindir. Hepinizin bildiği işten meydana gelen bu çocuk senindir” der ve sevdiği erkeğin ismini çocuğa takardı ve o erkek yaptığını inkar edemez ve çocuğu sahiplenirdi.

Bir diğer evlilik çeşidi de şöyleydi: Bir kısım kadınlar, kapılarının üstüne kırmızı bez asarlardı. Bu işaret gören erkekler, bu kadınların evlerine giderdi. Kadın da gireni kabul eder, reddetmezdi. Kadın temas ettiği kişilerden hamile kalınca, ilişkiye girdiği kişiler toplanır ve çocuğun kime benzediğini tespit ederlerdi. Kime karar verirlerse, o çocuk o kimseye teslim edilirdi.

 

 Yukarıda bahsetmeye çalıştığımız evlilik türlerinin dışında,  cahiliye Araplarınca gayet normal karşılanan; kadın ile erkeğin gizli dost tutmaları şeklindeki muhadene ya da hıdn nikâhı; erkeklerin mehir vermeksizin birbirlerinin kız kardeş veya üvey annelerini birbirleriyle evlendirmeleri şeklindeki şigar nikâhı, eşleri karşılıklı değiştirme şeklindeki bedel nikâhı, asil bir erkekten çocuk sahibi olabilmek için eşi ona sunma şeklindeki istibda nikâhı, babası öldükten sonra üvey anneyle evlenme şeklindeki zayzen ya da makt nikâhı ve belirli bir süre için evlilik hayatı yaşamak anlamındaki mut’a nikâhı sayılabilir. Ayrıca güçlü erkeklerin, beğendiği kadınları sorgu sual olmaksızın alarak onunla cinsel temas kurması anlamındaki mahtufat nikâhı, savaşlarda esir edilen kadınlardan kendi hisselerine düşenlerle cinsellik hayatı yaşamaları anlamındaki müseyyebât nikâhı ile biğa denilen fahişelik de o dönemde geçerli olan evlilik türleri arasındadır.

 

Bu uzunca girizgâhtan da anlaşılabileceği üzere, bu denli sapkın ilişkiler içerisinde bulunan cahiliye Araplarına, neden cahil dendiği daha iyi anlaşılmış olacaktır.

 

Tam bu noktada Efendimizle (as) ilgili şu gerçeklerin hatırlatılmasında fayda görüyorum. Efendimiz’ e peygamberlik verildiğinde, O’ nun peygamberliğine karşı çıkanların, efendimiz (as) hakkındaki iftiraları şunlardan ibaretti: Muhammed büyücüdür, sihirbazdır…

Büyücü ve sihirbaz iftiralarından başka hiçbir şekilde efendimizi (as) karalayamamışlardır. Onun iffetine, namusuna, dürüstlüğüne hiçbir şekilde dil uzatamamışlardır. Çünkü O (sav), 40 sene o müşriklerin içerisinde kalmıştı. O’ na (sav) “Güvenilir Muhammed” ismini takanlardan biri de baş müşrik; baş kodaman Ebu Cehil’ dir.     

Şimdi de peygamberimizin (as) evliliklerinden kısaca bahsedelim. Malumunuz ilk evliliğini henüz kendisine peygamberlik verilmeden önce 25 yaşlarında, dul ve kendisinden 15 yaş büyük olan Hz. Hatice annemizle yapmıştır. Hz Hatice ile 23 sene evli kalmış ve bu süre zarfında başka evlilik yapmamıştır. Hz Hatice annemiz vefat ettikten sonra da -ki Allah resulü o zaman 48 yaşında idi- 5 sene evlenmemiştir.

 

Yani bu şu demektir: Efendimiz (as), diğer evliliklerini 53-54 yaşından sonra yapmıştır.(2)

 

Allah resulünün (sav) 9(!) yaşındaki Aişe annemizle evlenmesi olayına gelince; cahiliye Arapları kızların yaşlarını kızların bulûğa erdikleri andan itibaren saymaya başlarlardı. Yani 9 yaşında dedikleri bir kız, -iklimden dolayı 10-11 yaşlarında bulûğa girdiği düşünülürse- aslında 19-20 yaşlarında olacaktır.

 

Yani, Aişe validemiz, Allah resûlü (sav) ile evlendiğinde 9 değil, 19-20 yaşlarındaydı.

 

Bugün bazı çevreler tarafından, bu gerçekler bilinmeden; çoğu zaman da bilinerek ve kasten insanların dinden soğutulması için, efendimizden (sav) uzaklaştırılması için akla hayale gelmedik iftiralar dillendirilmektedir.

 

Bu noktada bize düşen ise, gerekli cevabı en güzel bir şekilde vermek ve bu şer odaklarının seslerini kesmektir.

 

Şu gerçek unutulmamalıdır:

 

Allah’ a ve peygamberine yardım ettiğimiz ölçüde, Kıyamet Günü bir yardım umabiliriz.

 

  

(1)  Cahiliye kelimesiyle neyin kastedildiğinin daha iyi anlaşılması için bknz. “Ebu Cehil Olmak” başlıklı yazımız.

(2)  Konuyla ilgili daha geniş bilgi için bknz.  Seyyid Kutub -"Yoldaki işaretler"  

 

 

kenanozmen@gmail.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (13)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.