Hafızanızı biraz zorlayın! HSYK özel yetkili Erzurum savcılarını görevden niçin almıştı?
Erzincan başsavcısı hakkında gözaltı kararı aldıkları için değil mi? HSYK'ya göre özel yetkili Erzurum savcıları yetkilerini aşmışlardı!
Ve bu nedenle hepsi görevden alınmıştı! HSYK'nın bu kararı oldukça tartışıldı!
Kimi çevreler HSYK'yı aldıkları bu karar nedeniyle alkışlarken kimi çevreler de asıl HSYK'nın yetkilerini aştığını söylemeye başladı!
HSYK alkışları memnuniyetle karşılarken, eleştirileri duymazlıktan gelmeyi tercih etti!
Ve görevden aldığı özel yetkili savcıların yerine yeni isimleri atadı!
Yeni atanan isimler HSYK'nın düşündüğü doğrultuda hareket etmiş olsa ve eski savcıların aldıkları kararların aksine kararlar vermiş olsaydı hiç şüphesiz HSYK bundan kendine övünme payı çıkaracaktı!
"Yetkilerini aşanları görevden almakta ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı" diyeceklerdi!
Ama yeni atanan savcılar da aynen eski savcılar gibi düşünmüş olacaklar ki soruşturma aynı minval üzerine devam ettirdiler! Savcılar iddianameyi mahkemeye sundular ve mahkemede bu iddianameyi kabul etti!
Bu durum HSYK açısından gerçekten büyük bir hayal kırıklığı olsa gerek!
Yani ortada bir yetki aşımı olmadığı ortaya çıktı!
Şimdi biz HSYK'nın ne yapacağını merak ediyoruz.
Yeni atanan özel yetkili savcıların da yetkilerini aştığını ileri sürüp görevden almaya kalkacaklar mı, kalkmayacaklar mı?
Sadece HSYK'nın ne yapacağını merak etmiyoruz! Aynı zamanda işin aslını astarını detaylı biçimde öğrenmeden HSYK'ya destek turlarına çıkanların ne yapacaklarını da çok merak ediyoruz.
Mesela Yargıtay'ın ne yapacağını merak ediyoruz!
Mesela Danıştay'ın nasıl davranacağını merak ediyoruz!
Mesela YARSAV'ın ne diyeceğini merak ediyoruz!
Sadece YARSAV'dan bir açıklama var!
"Sessiz kalmamak gerekiyor" diyor YARSAV Başkanı hanımefendi!
"Sessiz kalmamak" isteğini normal karşılıyoruz ama bir şartla!
Gürültü çıkarmamak şartıyla! Gürültüsüz, patırtısız istedikleri gibi seslerini çıkarsınlar! Düşüncelerini ortaya koysunlar!
Ama yargıçlara asla müdahale etmesinler!
Savcılar görev başındayken HSYK Başkan vekili gibi telefon ederek onlar üzerinde baskı kurmaya çalışmasınlar!
Yani yargıyı kendi haline bıraksınlar!
"Bu alanda yalnız bizim borumuz öter" havasından kendilerini biran evvel kurtarsınlar! Evet, bu gelişmeler karşısında HSYK'nın ne yapacağını, nasıl davranacağını gerçekten çok merak ediyoruz!
Hatalı olduklarını kabullenecekler mi yoksa kendileri gibi düşünenler iş başına gelinceye kadar görevden almalara devam mı edecekler? Dileriz zorlamalarla sonuç almaya çalışmazlar ve suyun yatağında akmasına yardımcı olurlar!