Bir varmış bir yokmuş, ismi güzel bir insanın ismi olmasına rağmen ahlâkı oldukça bozuk bir şahıs varmış. Adı Osman, önceleri ahlâken bu denli kötü olmamasına rağmen ondaki hırs ve yükselme iştihası onu serapa hak yiyici bir hâle getirmiş. Demek ki kerâmet isimde değil ahlâkta imiş.
İnsanımız hırsızlık yapmayı sadece birinin malını gasp etmek olarak algılayabiliyor. Hayır, bir kişinin hakkını yemek de aynen gasptır, hırsızlıktır. Konumuza dönersek, her türlü hatırlı telefonlara “he” diyen bizim Osman haliyle kısa sürede terfi aldıkça alır, hızla makamı büyür, makamı büyüdükçe hırsızlık tezgâhı olan göbeği de büyür, bu büyümelere münhasıran ahlakı küçüldükçe küçülür, ilâ nihaye tamamen ahlak yok olur. İşte karşınızda Hırsız Osman.
O kadar hak yemiştir ki hakkı yenen nice masumların intizarları (âhları) taaa arşa ulaşmıştır. Tabii Allah imhal eder ama ihmal etmez, sadece azmaları için bu tiplere mühlet verir. Azan karıncaya kanat takar kuşlara yem eder…Elbet o kaçılmaz gün gelir ve BU VE BUNA BENZER HIRSIZLAR YEDİKLERİ HAKLARLA GAYYA DERLERİNDE CAN VEREMEZLER…Allah nefsimizi ve cümle iyi insanları hak-hukuk yemekten korusun.
İşin garip tarafı bu hırsız ve şürekâsı dili inciler saçan Aziz Peygamberimiz’in “Boynuzsuz keçinin boynuzlu keçiden hakkını alacağı günü hatırlayın” sözünü yakinen bilenlerden.
Osman ve benzerleri güçlü telefonların şehvetiyle alacağı bir üst koltuğun ihtirası ile nice fukaranın hakkını yiyip on binlerce gönül sarayını tarumar etti. Ne demişti şair:
“Bu meseldir her kim fukaranın gönlüne dokuna
Dokunanın dokunur sînesi Allah okuna”
Allah’ın hak yemeyin yasağını Hz Peygamber’in hak yemenin ateş yemek olduğuna dair tehditlerini dikkate almayan Hırsız Osman hiç şairi sallar mı? Tabii ki sallamaz ama benim görevim tebliğdir. Ben tebliğimi yapayım da tutan tutar tutmayanın da hasmı Allah’tır.
Bu Osman’ın çok hırsızlık arsızlık yolsuzluk hikâyeleri var ama bu köşeye onlar sığmaz, ciltlerce kitabın anlatmakta zorlandığını iki satırlık şiir anlatırmış. İşte bu Osman ve benzer hırsızlar için yazdığım Hırsız Osman Şiirini siz değerli okurlarımın gönlüne arz ederim.
Not 1: Böyle cümle masumların hakkını yiyen Osman ve benzerlerini affettirecek İslam mirası içinde hiçbir ibadet mevcut değildir. Yalnızca hakkı yenen masumlardan helallik alırsa bunların ibadeti makbul olur, aksi halde hak yiyicilerin ibadetleri de Allah’ın katına ulaşmaz.
HIRSIZ OSMAN
Arsız Osman Nursuz Osman
Ahirette yârsız Osman
Kul hakkını yer, geğirir
Şam papazı Hırsız Osman
**
Siyasiye takla atar
Cehenneme hızla batar
Koltuğu için garipleri
Çiter geçer kansız Osman
**
Ne kanun var ne de tüzük
Parmağında gümüş yüzük
Mazlumlara kalın çizik
Atar geçer Arsız Osman
**
Kanun yok da Kuran var mı?
Resüle dost Allah’a yâr mı?
Allah, resûl hak getire
Satar geçer Dinsiz Osman
**
Yaşam tarzı torpil olmuş
Haram hanesine dolmuş
Kul hakkını iştah ile
Yutar geçer gamsız Osman
***
Haviye’de mangal keyfi
Arkadaşı hırsız Seyfi
Bu azaba değer miydi?
Şam Şeytanı damsız Osman
****
ZEKİ sözü yağ ile bal
Mazlumlardan helallik al
Arlanmaz ki koca çakal
Elifi yok lâm’sız Osman
------------
Adnan Zeki Bıyık
1999-Kayseri
Şiir 8’li hece ölçüsüyle yazılmıştır
Not 2: Haviye: O, mülhitleri, zındıkları, yalancıları ve münafıkları kucaklayan bir cehennem katmanıdır. Onun ateşi, harareti, azap ve şiddeti hepsinden üstündür.