1'inci soru: Türkiye'nin doğusu ve güneydoğusu niçin boşalıyor yahut boşaltılıyor? İleride bu bölgelere nüfus mu ithal edilecektir?
2. Sünnî Müslüman kesim niçin irili ufaklı ve hepsi birbirinden kopuk bin kadar cemaate, gruba, hizbe, fırkaya, sekte, kliğe ayrılmış ve Protestanlaştırılmıştır?
3. Sünnî Müslümanlar, durumun çok müsait olmasına rağmen niçin başlarına ehliyetli ve liyakatli bir İmam-ı Kebir seçerek bu zata biat ve itaat etmiyor?
4. İslamî kesimin niçin büyük bir bilgi bankası yoktur?
5. PKK bir Kürt hareketi midir, yoksa tabanının bir kısmı Kürt; beyni Ermeni, Siyonist, Pakraduni, Kripto bir hareket midir?
6. Sünnî kesim içinde modern İbn Sebe'ler, Lawrence'lar, Hempher'lar, Moiz Kohen Tekin Alp'ler var mıdır ve kimlerdir?
7. Ramazan'da ve başka zamanlarda birtakım İslamcılar papazlar, patrikler, hahamlar, monsenyörler ile bir araya gelip can ciğer diyalog ve hoşgörü muhabbetleri yaptıkları halde niçin on beş büyük cemaat reisi bir araya gelip böyle muhabbetler yapmıyor?
8. Camilere ilmî icazeti olan, geniş kültür sahibi, bir kısmı sanatkar, karizmatik (namaz kıldırma memuru olmayan) imamlar tayin edilmesi için iktidara ve Diyanet'e niçin baskı yapılmıyor?
9. Dindar kesim niçin tesettür tacirlerini tenkit ve protesto etmiyor ve şer'î tesettür istemiyor?
10. Sünnîler, tek parti faşizmi zamanında kapatılmış olan İslam medreselerinin yeniden açılması için niçin güçlü ve etkili şekilde çalışmıyor?
11. Kapatılmış olan tasavvuf tarikatlarının ve tekkelerinin açılması ve bir Meclis-i Meşâyih tarafından denetlenmesi için niçin çalışılmıyor?
12. İş, ticaret, sanayi, hizmet sektörünün ıslahı için niçin loncalar, ahîlik ve fütüvvet teşkilatı kurulması için çalışılmıyor?
13. İslamî kesimin ağır topları niçin millî bir felaket halini alan, israf, sefahat=beyinsizlik, aşırı tüketim, lüks ile etkili bir şekilde mücadele etmiyor?
14. Müslümanlar, ilan gelirleri masraflarını kurtaracak, her gün iki milyon adet dağıtılacak çok güçlü, çok etkili, çok bağımsız, çok faydalı, çok uyarıcı, partiler ve cemaatler üzerinde bir gazete kurmak için niçin bir araya gelmiyor?
15. İstanbul'da, yaklaşan büyük deprem konusunda niçin en az bir milyon kişilik bir miting veya yürüyüş yapılmıyor?
16. Türkiyede yüzlerce yeni Şiî camii ibadete açıldı. Henüz bitmeyen inşaatlar da var. Bizde Şiîliğe böyle müsamaha gösterilir ve teşvik edilirken İran'daki en az yirmi milyon Sünnî ağır baskılar altında. 5oo bin ile bir milyon olduğu tahmin edilen Tahran Sünnîlerinin Cuma namazı kılabilecekleri tek camileri yok, yapılmasına da izin verilmiyor. Bu konuda Sünnîler, niçin harekete geçmiyor, adalet ve eşitlik istemiyor?
* (İkinci yazı)
Kötülükleri Yapmamakla İş Bitmez...
İslam'ın kesinlikle yasak etmiş olduğu şeyleri sadece yapmamakla Müslümanın vazifesi bitmiş olmaz... Bu gibi kötülüklere karşı olmak, bunların yapılmaması için çalışmak, bunların aleyhinde bulunmak, bunları önlemek, ortadan kaldırmak için çalışmak gerekir.
İçkiyi ele alalım... Ben içmiyorum demekle kendimizi kurtaramayız. İçki içilmesi münker bir iş olduğundan onu engellemek için çalışmamız gerekir. Nasıl çalışacağız?.. Yasal yollardan, yapılabilecek her tür protestoyu, muhalefeti, kösteklemeyi, propagandayı yapmalıyız.
İçki satan marketlerden alış veriş yapmamalıyız.
İçkili lokantalarda yemek yememeliyiz.
Ramazanda lüks içkili otellerin restoranlarında iftar ziyafeti vermemeliyiz.
Tabiî ki, içki aleyhinde çalışırken şiddete, teröre, kırıp dökmeye baş vurmamalıyız.
Bugünkü sistem/düzen yasal genelevler çalıştırılmasına izin veriyor. Bazı kadınların TC başlıklı vesikalarla vücudunu satmasına, bu hizmet karşılığında KDV ve gelir vergisi alınmasını uygun görüyor. Bu legal hanelerin kapısında resmî devlet polisi bekletiliyor. Müslüman böyle şeyleri doğru bulmaz, bunlardan razı olmaz.
Biz bütün bunlara muhalefet etmekle, bunları protesto etmekle vazifeliyiz.
Bana ne demekle sorumluluktan kurtulamayız.
İslam'da emr-i mâruf ve nehy-i münker farzı vardır. Bu bir farz-ı kifâyedir. Ümmet bu farzı terk ederse her Müslüman (sorumluluk derecesine göre) sorumlu ve günahkar olur.
Bazı cahiller ve gafiller "Şimdiye kadar kâfirler çok yedi, bundan sonra Müslümanlar haram yesin..." mealinde laflar ediyormuş. Bu söz mazAllah küfürdür. Müslüman haram yemez, çirkin işler yapmaz.
Müslüman ne Darülislam'da, ne de Darülharb'te zina edebilir.
Müslüman, İslam'ın yasak kıldığı bütün kötülüklere karşı olmakla, muhalefet etmekle yükümlüdür.
Dinimiz, insanların gizli ayıp, kusur ve günahlarının tecessüs edilmesine, araştırılmasını, öğrenildiği takdirde faş edilmesine izin vermez ama günahlar, kötülükler, münker şeyler, fısk, fücur ve fuhşiyat alenen, âşikâre, açıkta küstahça yapılırsa buna sessiz kalınamaz, mutlaka önlenmesi için çalışmak gerekir.
İslam'ın, Kur'anın, Sünnetin, Şeriatın haram kılmış olduğu çirkin şeyleri güzel görmek küfre yol açar.
Küfre rıza küfürdür.
Beş vakit namaz kılmak farzdır, mâruftur... Namazın terki haramdır, münker bir şeydir. Müslüman, namazırn kılınması için çalışmakla mükelleftir.
Emr-i mâruf ve nehy-i münker farzı tek başına yapılamaz.
Müslümanlar tek bir Ümmet olacaklar, başlarına ehliyetli ve muktedir bir İmam-ı Kebir seçip ona biat ve itaat edecekler, teşkilatlanacaklar ki bu fariza yapılabilsin.
Geçenlerde yazdım, Feribotta yüzlerce yolcunun içinde, iffetli kadınların, mâsum çocukların, hayâlı vatandaşların arasında iki saygısız yolcu, biri kadın biri erkek, tam bir saat boyunca çılgınlar gibi sevişmişler, öpüşmüşler, birbirlerini mıncıklamışlar, herkesi rahatsız etmişler. Güvenlik memuruna şikayet edilince "Bizim elimizde yetki yok, karışamayız... Beğenmiyorsanız feribota binmeyin..." gibi bir laf etmiş. Bu hadiseyi milyonlarca Müslümanın (yasal sınırlar içinde) enerjik şekilde protesto etmesi gerekirdi. Yazık ki edilmedi...
Ayasofya camiinin ana binasının ibadete kapalı olması münker, kötü bir şeydir. Müslüman bunu protesto etmekle yükümlüdür.
Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) haber veriyor: Müslüman bir toplum emr-i mâruf ve nehy-i münker vazifesini yerine getirmezse onun üzerine azap iner.