Aman nazar değmesin: Anayasa değişikliği paketinin TBMM Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmelerinde fazla sıkıntı yaşanmıyor. Genel görüşmeden sonra maddelere geçildiğinde görünen manzara şu: Muhalefet maddelere itiraz ediyor etmesine, ancak yaptıkları itirazlar genellikle olumlu; nitekim değişikliğin ilk maddesi muhalefet milletvekillerinin de katkısıyla daha kapsamlı hale geldi.
Umarım, sürecin bundan sonraki bölümleri de böyle geçer ve Türkiye hak ettiği türden bir anayasaya sahip olma umuduna kavuşur...
Meclis'e hakim olan olumlu havanın oluşmasında en önemli etken CHP'nin anayasa değişikliğine toptan karşı çıkmaktan vazgeçmesi... Gerçi CHP lideri Deniz Baykal benim de katıldığım 'Siyaset Meydanı' programında "Üç konuyla ilgili maddeleri çıkartsınlar, geri kalanı birlikte kotarabiliriz" diyerek kapıyı hafifçe aralamıştı; kapıyı sonradan daha da açtı... Yeni talebi şu CHP liderinin: "Cumhurbaşkanı HSYK ile Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılanması ve parti kapatmayla ilgili maddeleri referanduma sunulmak üzere ayırsın, diğer maddeleri Meclis'ten hep birlikte geçirelim..."
Uzmanların derhal işaret ettiği gibi eldeki anayasaya aykırı bir talep bu; Cumhurbaşkanının Meclis çalışmalarına müdahalesi, önüne gelmeden önce yasalarla ilgili herhangi bir işlem yapması, önüne geldiğinde de anayasa değişikliği maddelerini birbirinden ayırması mümkün değil...
Ancak CHP lideri Baykal'ın bu önerisini Meclis kendi üzerine alabilir ve değişikliklerden bazısını bütün partilerin ortak oylarıyla sorunsuz geçirmek üzere diğerlerinden ayırabilir.
Bunu Ak Parti'ye istetmek için, CHP'nin de, Meclis'ten halkoylamasına gidecek kadar oy alan maddeleri Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceği taahhüdünde bulunması gerekebilir.
Eğer bu konuda bir uzlaşıya varılabilirse Meclis'e iki ayrı paket halinde sunulabilir anayasa değişikliği teklifi; birinde siyasetin alanını genişletecek ve Türkiye'yi 'yargıçlar devleti' olma ayıbından kurtaracak HSYK, Anayasa Mahkemesi ve parti kapatmaya ilişkin maddeler yer alır, diğerinde de 'çağdaş devlet' olmak için gerekli diğer maddeler...
İki taraf da iyi niyetli yaklaşımlarını korurlar ve tahrik edici söylemlerden vazgeçerlerse, anayasa değişikliği konusunda yakalanan bu uzlaşı, siyasi partiler ve seçim yasalarında da gerekli düzeltmelerin yapılabileceği bir yeni anlayışa yol açabilir.
Umut fakirin ekmeği, görüyorsunuz; yine de umudunu sonuna kadar koruyabilmeyi arzuluyor insan...
CHP lideri Baykal kamuoyu araştırmalarıyla ilgilenmediklerini söylese de, bu yeni söylem halkın arzusunu da bir biçimde yansıtıyor. MetroPoll şirketinin arazi çalışması dün biten yeni araştırmasına göre, halk, sonunda önüne gelecek anayasa değişiklikleri konusunda bilgilendikçe tavrını olumluya çeviriyor.
Tartışma ilk başladığında "Fikrim yok" diyenlerin oranı azalıp (bir ay önce 13.7 iken şimdi 10.2) daha çoğu "Evet" demeye hazırlanıyor: Geçen ay "Evet" diyeceklerin oranı 48.1'di, bu oran şimdi 50.6... ("Hayır" diyeceğini söyleyenler de 38.2'den 39.2'ye çıkmış, ama daha çok sayıda insan "Evet" cephesine kaymış...)
Bu durum partilerin oylarını da etkiliyor. Bir ay öncesine göre MHP'nin bugünkü oyu sabit (12.3), CHP'de ibre düşüşte (18.6 olmuş 18.1); AKP (36.3'ten 37.1'e) ile BDP'de ise (4.0'dan 5.2'ye) çıkışta... Yüzde 20 kadar kararsızın oyları dengeli dağıtıldığında Ak Parti'nin oy oranı yüzde 45'i bulacak görünüyor.