Haber izlemeye, sosyal medyalara bakmaya korkuyorum. İnsanda iç daralması diye tabir edilen duyguyu yaşıyorum. Yine bu anlatılmayan duyguları yaşadığım anı yazmam gerek. Yazmam gerek ki artık birileri bu işlere dur demeli. Kanımın çekilmesi diye bilirim.
Annelik duygusunu herkesin yaşamasını istemiyorum. Bu annelik, babalık duygusu sıradanlaşmamalı. Gerçek mana da bu duyguyu layığı ile hak eden insanların yaşamasını isterim. Bir haberdi beni benden alan.
“Elâzığ da 2 yıldan bu yana entübe olarak tedavi gören zihinsel engelli 12 yaşındaki Zühal G., hayatını kaybetti. Çocuğun cenazesi ise annesi kabul etmeyince görevliler tarafından toprağa verildi.”
Bu kadar kolay mı insanlığını yitirmek, bu kadar basit mi 9 ay karnın da bir cana can olmak. 12 koca bir yıl diye tabir edilmeli. Bir anne, bir baba bu kadar kolay olmamalı.
Devlet yetkililerinden bu şahısların diğer çocukları varsa onların araştırılmasını istiyorum. Artık yeni bir kanunun vakti geldi geçiyor bile evladını çocuk esirgemeye veren anne ve babalar o çocuklar çocuk esirgemedeyken bir daha çocuk doğuramazlar diye bir kanun çıkartmalılar.
Çocuk esirgeme kurumların da büyüyen çocukların suçu ne?
Hatta bu insanların evlenmeleri de engellenmeli! Önce çocuk esirgeme kurumunda ki evladına bak sonra evliliği hak et denilmeli. Emin olun o zaman evlilik dışı çocuk sayısı tavan yapar. O kadar çok var ki bu pozisyonda hayatını idam eden insanlar.
Sonra çocuk esirgeme kurumlarındaki evlatlarına nasıl sahip çıkıyorlar. Tabi çıkacaklar devlet onları büyütmekle kalmıyor, devlet dairelerin de iş bile sağlıyor. Sonuç da çaresizlik sonucu evladımı çocuk esirgemeye verdim diye sızlanmalar kalıyor geriye… Peki bu çocukların ruh sağlıkları nasıl? Bu çocuklar annesiz, babasız büyürken nasıl kimi örnek alacaklar hayatlarına?
Yukarda ki haberi okurken sinirlerim tavan yaptı. Böyle anne, böyle baba olmaz olsun dedim. Hatta böyle anne ve babalara artık dur demenin vakti gelip geçiyor dedim. Devletimiz rahmeti rahmana kavuşan evladımızın sağlık masraflarını karşılarken iyi bir araştırma yapılmış mı acaba?
Gerçekten bu çocuğun biyolojik anne ve babası yardıma muhtaç mıydı? Bu saatten sonra gidip bunun dibine kadar araştırırdım. Hastane masraflarının hepsini cenazeyi reddeden sözde anne ve babaya borç diye yazardım.
Gerçek bir mümin hiç tanımadığı bir insanın cenazesine intikal eder. Dua edip, cenaze namazını kılar. Nasıl bir vicdan yoksunluğu yaşar ki insan!
Demem odur ki bu şahıslar gibi bunun gibi niceleri vardır elbet. Bunların araştırılmasını, diğer insanlar için tehlike addettiğini söylemek isterim. Rabbim merhametli insanları yolumuza yoldaş etsin. Herkes anne, baba olamasın vesselam.