PEKİ ÇÖZÜM NE?
Anayasa bir toplumun,bir milletin ortak değerlerinin yer aldığı metindir. Toplumsal gelişme, demokratikleşme, insan hak ve hürriyetleri gibi temel alanlarda kat ettiğimiz mesafeler, kaçınılmaz olarak Anayasanın tartışılmasına ve yeni bir anayasa talebinin doğmasına neden olmuştur.
Bizler geçmişi geri getiremeyeceğimizi ve düzeltemeyeceğimizi biliyoruz, fakat bugünü ve geleceği kurtarabilir, çocuklarımıza daha güzel,yaşanabilir bir ülke inşaa edebiliriz.
Bu Anayasa değişikliği belki her şey değildir,ama çok önemli bir şeydir. Türkiye'nin aydınlık geleceği için, daha ileri bir demokrasi için,daha adil bir hukuk sistemi için çok önemli bir adımdır. Milli iradenin güç kazanması, vesayetçi ve statükocu anlayışın kırılması için tarihi bir karardır.
Bu Anayasa değişikliği bir partinin veya bir kişinin projesi değil, MİLLETİN projesidir. Bu değişiklik Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ,talep ettiği,yıllardır özlemini duyduğu bir MİLLET ve MEMLEKET projesidir. Zorlama yorumlarla çoğunluğun tahakkümü diyenler milleti hiçe sayan bir kaç mutlu azınlıktır.
Cumhuriyetin ilanından bu yana TBMM'de yalnızca bir kez 1924'te Milletvekillerinin hür iradesiyle anayasa yapılmıştır. 1924 anayasası, 1960 darbesiyle rafa kaldırılmış,1961'de darbecilerin yaptığı anayasaya geçilmiş, 1980 Askeri müdahalesine kadar yürürlükte kalmıştır. 1982'de tekrar askerler tarafından Anayasa yapılmıştır. 2010 Refarandumunda bir çok sorunlu maddeler Meclisin kabulü ve halkın EVET oyuyla 1924 yılından sonra ilk kez halk sivil bir mini anayasayla tanışmış oldu. 2010 Referandumla hız kazanan yeni anayasa hazırlık çalışmaları,bugün zirveye ulaşmış ve 1 mayıs 2012 itibariyle yazımına başlanmıştır.
Son yıllarda katıldığım ve tv'lerden izlediğim bir çok panel ve sempozyumda hayretler içerisinde koca, koca profösör, doçent, doktor,siyasetçi,parti ve STK başkanı ünvanlı kişiler dinledim,dinledik... Hayretler içerisinde dedim çünkü; Yapılan tartışmalarda " Beşiktaş Çarşı - herşeye karşı " propagandasıyla seksen yıldır yaptıkları gibi milletin ayaklarındaki prangaları gevşetmek yerine sıkı,sıkı perçinleme peşinde koştular ve koşmaya devam ediyorlar. Bir dönem tek parti iktidarıyla,bir dönem rakip olanları asarak, hapse atarak, bir dönem darbelerle, muhtralarla,post-modern darbelerle...
Yazık, çok yazık, çok zaman kaybettik. Millet uyandı sivil bir anayasa istiyor ve bu yolda artık mücadele ediyor. Bu Ülkede % 47 oy alan bir partiye kendini bilmez bir zat tarafından,uydurma ve propaganda sitelerinden toplanan delillerle kapatma davası açıldı. 367 garabeti ileri sürülerek sistemin adamı A.Necdet Sezer haksız yere koltukta tutuldu, kritik karar ve atamalar hakkı olmadığı halde yaptırıldı.O dönemlerde bir çok darbe girişimi de yapıldığı sonradan gün yüzüne çıktı.
Yeni Anayasa tartışılmaya başlarken ihtiyaçlarımız nedir konuşulmazken,fırsat bulmuşken hemen, Hes'lere, nükleer enerjiye,sosyal devlet olma gereği kömür-erzak dağıtımına, 4+4+4 eğitim sistemine,katsayı adaletsizliğinin kaldırılmasına, resepsiyonlarda içki olmamasına, başörtülü kamusal alana ve üniversitelere girilmesine, ihracatın 140 milyar $ olmasına, kentsel dönüşüme, yerinden yönetime, Diyanet Başkanlığına, dindar ve ahlaklı bir nesile, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine, darbecilerin ve destekçilerinin yargılanmasına, sosyal devlet olma bilinciyle özürlü,bakıma muhtaç ve dul kadınlarımıza verilen maaşa, yeni ve moder sinema ve tiyatro salonlarının yapılmasına, halkın uçakla seyahat etmesine,tünellere,köprülere,duble yollara,hızlı trene, bedava kaliteli sağlık hizmetlerine, Üniversitelerin çoğalmasına, özel eğitim kurumlarının artmasına, Marmarayın yapılmasına,milli gelirin 1 tirilyon 119 milyon TL ye yükselmesi, kişi başına GSMH 15 bin dolara çıkmasına, beyaz eşya ve elekronik eşyanın ucuzlamasına ... Kısaca bu köhnemiş zihniyetin yılmaz bekçileri " ÇARŞI GRUBU" gibi her şeye KARŞI...
YENİ ANAYASA, Allahın izni, sağ duyulu milletin feraseti,güçlü bir iktidar, millet sevdasıyla güç bulan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM çatısı altında görev yapan Milletvekillerinin gayretleriyle, Cumhurbaşkanımızın dik duruşuyla olacaktır.Tarih bu Meclisi altın harflerle yazacaktır.
"Anayasa, milletin tamamıyla arzularını ve meclisin mahiyetini ve gerçek şeklini gösterir bir kanundur" Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Saygılarımla sezaicimen@hotmail.com