Her Kapıyı Açan Anahtar : İhram…

Ünal SADE

Değerli Bir Hocamız “Hacdan Notlar” başlığı altında aşağıdaki mesajı gönderdi:

“Metaf alanına sadece ihramlı olanlar alınıyor. Bunun için en az 5 kontrol noktasından geçmek gerekiyor. İhram yeşil pasaport gibi bir şey önünde bütün kapılar açılıyor. Kadınlarda ihram alameti olmadığı için onlar sürekli muhrim sayılıyor. İhramsız olanların Büyük bir kısmı tavaf için ihram elbisesini giyip tavafa gidiyor.

Bir kısmı bunun manevi sorumluluğunu sürekli müzakere ediyor.

Normal hacıların tavaf ettiği 2 katta bir tavaf 1 saat civarında sürerken metafta 15 dakikada tamamlanabiliyor. Hacı kırana niyet edenler sürekli protokol muamelesi görüyor.

Bütün engelleri aşan bu ihram hürmetine Rabbim sevdiklerimizle beraber duhuli evvelin ile cennetine dahil eylesin”

Mesaj tam olarak böyle…

Mayıs ayının sonlarında yaptığım Umre ziyaretinde de yaşadığımız da tam olarak buydu. Yönetim pandemi döneminde aldığı bazı kararları ve kısıtlamaları aynen sürdürüyordu. Mekke’desiniz Kâbe’ye ulaşıp tavaf yapmak, namaz kılmak ve Kâbe’yi seyretmek istiyorsunuz… Orada oluş amacımız zaten bu…

Daha önce 3 sefer mübarek beldeye gitmiş biri olarak en sıkıntılı ve anlamsız kurallara boğulu bir dönemi de yaşamış oldum. Bir defa Kâbe’ye gideceksiniz yola çıktınız, kafanızda bir güzergâh var. “Şu kapıdan girerim, şuradan çıkarım” diye planladınız. Yapamazsınız… Çünkü ne zaman hangi girişin açık olduğunu, dubalarla nereye yönlendirileceğinizi, gözünüzün önünde duran kapıdan niye giremediğiniz anlamanız mümkün değil. Bir girişinizde şu….noktadan çıktınız. Bir sonrakinde oradan çıkacağınızın da garantisi yok. Her yer yolunuzu kesen dubalarla dolu. Niye? Diye sormazsınız… Sorsanız cevap alamazsınız…

Diyelim ki girmeyi başardınız. Bu defa Hocamızın “Hacdan Notlar” diye bahsettiği metindeki sorunla karşılaşırsınız. Kâbe’yi doğrudan görebileceğiniz “Metaf” alanına “İhramlı” değilseniz giremezsiniz. İhramlı değilseniz sizi Kâbe sıfır zemine almazlar ve ikinci kata yönlendirilirsiniz. Peki olabilir… Ne yapalım… Biz de ikinci katta tavaf yaparız daha uzun da olsa ve oradan Kâbe’yi seyrederiz… Ama bu kadar kolay değil. Niye olduğunu anlamadığımız bir şekilde ikinci katta Kâbe’yi görebileceğiniz cam korkuluklara en az iki metre mesafe dubalarla konulan ikinci bir engel sizin Kâbe’yi görmenize izin vermez. Ya da çok sınırlı ve zor zar görürsünüz.

Düşünün Mekke’desiniz, hatta Kâbe’nin içindesiniz ve Kâbe’yi görmeden ya da zar zor görerek tavaf yapıp, namaz kılıyorsunuz. Üstelik bu tavaf Kâbe sıfır zeminde yapılan tavafa göre en az 4 katı sürede yapılıyor…

Kısa bir şok ve hayal kırıklığından sonra görürsünüz ki eğer “İhram”lıysanız hiç sorun yok. Sizin Umre yapıp yapmadığınızı kontrol edecek bir mekanizma da yok. Vicdani bir muhasebe yapıp “Ben buraya Kâbe’yi müşahede etmeye geldim” yolu buysa neden ben de ihram giymeyeyim sonucuna ulaşırsınız. Kaldığınız otelden ihramı giyip çıkarsınız ve Kâbe’nin yanında metaf alanında Kâbe’yi görerek tavaf yapma, namaz kılma ve Kâbe’yi doya doya seyretme şerefine nail olursunuz.

Sonra bir de bakarsınız herkes böyle yapıyor. İhramı elbise gibi kullanıyor insanlar… Diğer şartlar da yok. İçinde kıyafetler, ayakta çoraplar vs… İhramlar o kadar çok giyiliyor ki yıpranmış ve kirli. Bizlerin bunu bildiğimiz ortamda yetkililerin bilmemesi mümkün mü? Tabii ki hayır. O zaman bu anlamsız uygulama neden var? Çok tartıştık vardığımız sonuç şu. Kâbe metaf alanında sadece ihramlı insanların bulunması canlı yayınlarda çok estetik bir görüntü ortaya çıkarıyor… Olur mu böyle şey derseniz buyurun adını siz koyun…

Mekke’de durum bu peki Medine’de durum ne derseniz aynı maalesef. Pandemi döneminde kısıtlı ziyaret ve kontroller için getirilmiş kurallar aynen devam ediyor. Mescid-i Nebevi’de namaz kıldınız, Hz. Peygamberi selamlayarak çıkmak isterseniz işiniz zor. Mescidden çıkacaksınız dubalarla ayrılmış bir yolu takip ederek uzun yürüyüşler yapacaksınız ve selamlama girişine (Kapısına) ulaşacaksınız… Neden? Hiçbir anlamı yok…

İnşallah yetkililer bu anlamsızlığı görür de hayatı kolaylaştırırlar…

Bu anlattıklarımıza rağmen Mübarek beldelerde olmanın ne kadar doyumsuz bir hazzının olduğunu ve ayrılır ayrılmaz özlediğimizi belirterek yazımıza son verelim ve kendi çekimimiz iki fotoğrafı siz okurlarımıza hediye edelim.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.