Hepsi benim kardeşim!

xxx11

Safların netleştiği bir dönemden geçiyoruz. Ve kendimizi tartışmaların tam orta yerinde bulunuyoruz!

Doğru bildiklerimizi yazıyoruz!

Yazılarımız kimi kardeşlerimizi mutlu ediyor, dua üstüne dua edip teşekkürlerini iletiyorlar!

Kimi kardeşlerimizi ise huzursuz ediyor ve "Daha ne kadar o köşeyi işgal etmeye devam edeceksin" diye soruyorlar!

Dua eden de kardeşim, artık yazmamam gerektiğini savunan da benim kardeşim!

Şimdi tüm kardeşlerimize sormak istiyoruz: Bize ne oldu?

Kimseyi dışlamadık, kimseyi horlamadık, kimseye sizi yanımızda görmek istemiyoruz demedik!

Biz herkesi kucaklamaya çalıştıkça üzülerek gördük ki, birileri bizi dışlıyor! Tabir caizse "Siz sıranızı savdınız, artık kenara çekilin" dayatması ile karşı karşıya kaldık!

Oysa daha düne kadar biz birlik ve beraberlik içindeydik! Ya da birlik beraberlik içinde olduğumuzu sanıyorduk. Peki, ne oldu da bu hallere düştük? Birlik ve beraberliği devam ettirmek çok mu zordu?

Birleştirici, herkesi kucaklayıcı bir konuşma yapmak ve "Herkesle çalışırız" mesajı vermek bu kadar mı zordu?

Bir büyük anlaşmazlığı ateşlemek yerine herkesi kucaklamak ve yola öyle devam etmek çok mu zordu? Bir anlaşmazlık baş gösterdikten sonra elbette istenmeyen, hiç arzu edilmeyen bir sürü tablo ortaya çıkıyor!

Anlaşmazlık baş gösterdikten sonra itidal çağrılarında bulunmak yerine anlaşmazlık depreşmeden tedbir almak ve herkesi kucaklamak daha güzel olmaz mıydı?

Tamam, bir kısım okurlarımızın duasını alıyoruz ama ötekilerin niye tepkisini çeker hale geldik?

"Bir tarafı tutma, iki tarafı da gözet, sadece bir tarafı eleştirme, öteki tarafında yanlışlarını dile getir" diyen kardeşlerimize meram anlatmak bir hayli zor oluyor!

Yıllarını bu davanın içinde geçirmiş insanlara karşı elbette saygımız var ve onları üzmek hiç hoşumuza gitmiyor!

Ama yaşadıklarımızı da içimize sindiremiyoruz! Dünya artık iyiden iyiye küçüldü!

Hiçbir laf edildiği yerde kalmıyor! Anında her yere yayılıyor!

Yıllarımızı verdiğimiz bu mücadelede insanların büyük-küçük tanımaz hale gelmiş olmalarından dolayı fevkalade üzgünüz!

Erbakan hocamız hakkında söylenenleri dikkat ve ibretle izliyoruz.

İnsanımızın nasıl bu hale geldiğini düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

Erbakan hocamız bu kadar kötü idiyse bu insanlar niye yıllardır peşinden koştular diye sormadan edemiyoruz.

Sahi kardeşler bu hale nasıl geldik hiç düşündünüz mü? Hiçbir uyarı ve ikazı kaale almayanların bu hale gelmemizde hiç mi vebali yok?

Evet, teşekkür eden de, eleştiren de hepsi benim kardeşim! Bu noktaya nasıl geldiğimizi hep birlikte düşünmek zorundayız!