Doğumdan ölüme kadar insan hayatının bütün safhalarında İslam'ı, hayat düsturu, kılavuzu, programı olarak bilen ve uygulayan Müslümanların -ki, kâmil Müslümanlık ancak böyle olur- yiyip içtikleri, giydikleri, kullandıkları, ilaç olarak aldıkları… nesnelerin helal mi, haram mı olduğunu araştırmaları ve bu alanda da kırmızı çizgilere riayet etmeleri tabîîdir; ancak her konuda olduğu gibi gıda konusunda da ifrat ve tefritten (aşırılıklardan) kaçınmak gereklidir. Kimileri ellerinde koruyucu madde isimleri, kendi anlayışlarına göre yazılmış haram listeleri ile dolaşıyor, insanları adeta dehşete düşürüyor, helal yiyecek hiçbir şeyin kalmadığını düşündürüyorlar. Kimileri de yalnızca hijyen ve sağlığı ölçü alarak önüne geleni yiyor, içiyor, kullanıyorlar. İşin doğrusu, ortası, makul ve mutedil olanı kesin haramlardan uzak durmak, kesin helallerden yararlanmak, şüpheli olanlarda ise şüphe durumuna göre (şüphenin güçlü veya zayıf, evham veya gerçeğe yakın… olması durumuna göre) ihtiyatlı davranmaktır.
3-4 Haziran günlerinde Bursa Uludağ'da, U.Ü. İlahiyat Fakültesi'nin ev sahipliği yaptığı ve bütün İlahiyat fakültelerinin fıkıh dalı hocalarının katıldığı bir toplantı yapıldı. Toplantının konusu "helal gıda" problemi idi.
Türkiye'de başta GİMDES olmak üzere bazı şahıslar ve sivil toplum kuruluşları yıllardan beri helal gıda problemi ile meşgul oluyorlar. Yapılan bazı toplantılara ben de katılmıştım, ama ilk defa, İlahiyat Fakültelerinde öğretim üyeliği yapan fıkıh alimlerinin helal gıda konusunu ele aldıkları bir toplantıya katılmış oldum.
Bu toplantının bir güzel tarafı da helal gıda konusunda yalnızca din alimlerinin değil, aynı zamanda gıda, kimya vb. ilim dallarında çalışan ilim adamlarının da konuşmaları olmuştur.
Toplantıda dört tebliğ sunuldu:
1. Hitit Üniversitesi (Çorum) İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kâşif Hamdi Okur tarafından "İslam hukuku açısından helal-haram olan gıdalar ve bazı güncel meseleler."
2. Aydın Üniversitesi (İstanbul) Mühendislik ve Mimarlık Fak. Öğr. Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gündüz tarafından "Gıda katkı maddeleri ve riskleri."
3. Özden Özdemir tarafından "Helal Sertifikasının Dünyadaki ve Türkiye'deki gelişimi."
Tebliğler sunulduktan sonraki oturumda dört öğretim üyesi müzakere yaptılar. Daha sonraki oturumda ise bütün katılanlar serbest bir ortamda konuyu tartıştılar.
Toplantının amacı "konunun alimler ve uzmanlar arasında tartışılması ve doğru sonuçlara ulaşmak için takibi gereken yol ve yöntem arayışı" olduğu için halkın beklentisine cevap vermek beklenemezdi. Toplantı kendi amacı bakımından başarılı oldu, bütün katılanlar memnun ayrıldılar.
Helal-haram konusunda hassas Müslümanların yararlanacakları bazı sonuçları da gelecek yazıda arz edelim.