Ulusların, toplumların, cemaatlerin ve de en önemlisi insanların şirretleştiği günümüzde hayadan bahsetmek sanıyorum iğne ile kuyu kazmaya çalışmak gibi bir şey.
Yaklaşık 1 haftadır internetten, basından, TV’den uzakta idim. Dünya halinin olmazsa olmazı, Allah’ın emri Peygamber Efendimizin kavlini yerine getirip kız evladımızı evlendirdik. Ailecek mümkün olduğunca sade, İslama uygun olmasına gayret ettik.
Bu gün tekrar işimin başına döndüm gelen maillere, haberlere bir göz attım. Dünya ve yurt haberlerine baktım. Seçime yalpalayarak yaklaştığımız bu günlerde dünyada sallanmaya yalpalamaya devam ediyor. Ülkemize ve Simav’lı kardeşlerimize geçmiş olsun. Rabbim acılar yaşatmasın.
Toplumun en çok ihtiyacı olan şey: yani haya konusunda Mehmet Şevket EYGİ Beyefendinin yazısını okuyunca içim huzurla doldu.
EYGİ Beyefendiye içtenlikle teşekkür etmek istiyorum.
Övgü Allah’a layıktır. Övmekten ve övünmekten haya ettiğine göre bu konuya da girmeyelim.
Ama bunların toplumumuz tarafından, bilhassa gençlerimiz tarafından bilinmesine ihtiyaç olduğundan haya ederek dile getirmekte fayda vardı.
EYGİ Beyefendinin yazısını buraya alıp tekrar hatırlatmak istiyorum. Okuyamayanlar için bir hatırlatma olsun, her şeyin madde ile ölçüldüğü hayatımızda manevi takviye olacak önemli bir hususu yaymak sanırım önemlidir diye düşünüyorum.
“Mü'min ve Müslüman olduğumu şeksiz şüphesiz açıkça söylerim.
İyi bir Müslüman olduğumu söylemekten haya ederim.
Farz namazları açıkça kılarım.
Namazı hakkıyla kıldığımı söylemekten haya ederim. Dosdoğru kılamasam da kılmaya devam ederim.
Şeriatı yüceltirim.
Şeriatı hayatıma bütünüyle ve hakkıyla uygulayabildiğimi söylemekten haya ederim.
Eski İstanbul kültürünü, medeniyetini, görgüsünü överim.
Kendimi görgülü, kültürlü, medeni bir İstanbullu olarak görmekten ve göstermekten haya ederim.
Tasavvufu yüceltirim.
Kendime sufi demekten haya duyarım.
Ahlakı, fazileti, hikmeti savunurum.
Kendime ahlaklı, faziletli, bilge demekten haya ederim.
Bol bol okur yazarım, düşünürüm.
Kendime kültürlü, aydın, düşünür demekten haya ederim.
Biraz muhalefet yaparım, kötülükleri tenkit ederim.
Kendimi emr-i marufu ve nehy-i münkeri hakkıyla yapan biri olarak göstermekten haya ederim.
Dindarlığı bir fazilet olarak bilir, dindarları takdir ederim.
Kendimi dindar görmekten ve göstermekten haya ederim.
Ölmeden önce ölmenin ne büyük bir makam olduğunu bilir ve bildiririm.
Kendimi bu makamda görmekten haya ederim.
Bütün bunlardan haya ederim ama
Kendimi haya sahibi görmekten de haya ederim.
Mehmet Şevket EYGİ”
Değerli büyüklerimizin, alim insanların yol göstericiliğine her zamandan çok ihtiyacımız var. Toplum olarak hem maddi, hem manevi terakki istiyorsak değerlerimize sahip çıkmalıyız.
En çok ihtiyacımız olduğu bu zamanda.
Ahmet TÜRKAN - Habername