Hava Durumunun Güne Yansıması

Meltem KAVAK

Bir dönemin hava durumu spikerinin sözleri dolandı dilime “Havanız ne olursa olsun sizin havanız güzel olsun.” Ne kadar hoş bir söz öyle değil mi? Birçok insanı içinde bulunduğu hava durumu etkiliyor. Belki de hava durumunu bahane eden insanlarız her birimiz. Telefon sohbetlerine iliştiririz.

“Sizin orda hava nasıl?” gibilerinden sohbeti koyulaştırma tekniğidir çoğu vakit.

İnsanın içinde bulunduğu hava mıdır insanı hüsrana sokan yoksa insan hüsrana sokulmak için mi bahane arar dersiniz.

Orta doğu ülkeleri ve ülkemizin durumu nasıl sizce? Hava durumumuzu karşılaştıralım mı?

Korana ile karşılaşıp yüzleştiğimiz nice duyguların etkisi havamıza mı yansıdı, yoksa hava mı bize yansıdı dersiniz?

Zalim İsraillin karşısında mazlum Filistin halkının yaşadıklarını düşünelim mi? İsrail dün gece Gazze’ye hava saldırısı düzenledi 20 Filistinlinin şehit olduğu aralarında 9’unun çocuk olduğu bildirildi. Bizim havamız şimdi istediğimiz hava şekline cevap verse de bizim günümüz sizce nasıl geçmeli?

Bazı hoş sözlerin bu gibi durumlarda etkisiz hale geldiğini gördüğüm vakit gerçek dünyanın bu taraf olmadığını daha iyi anlıyorum.

Beni etkileyen o savaş anından son görüntülerden bir tanesiydi zalim İsraillin mazlum Filistin halkına attığı plastik mermiler ile yere Mescidi aksa sureti yapmalarıydı.

Gerçeklik; duygulara, inanışlara sahip çıkmaktan öteye geçmediğini göstermektedir. İnsan insana sahip çıktığı sürece caniler yok olmaya mahkûmdur.

Sene 2000 bir görüntü vardı ki babanın çaresizliğini çekmişti gazeteci. Baba-oğul, İsrail askerleri ile Filistin güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmanın ortasında bir varilin arkasına saklanmıştı. Görüntüde babasına sarılmış olan Muhammed ağlıyor, sonrasında açılan ateş sonucu Muhammed babasının bacakları arasına oracıkta şehit oluyordu.

Yıl 2021 21 yıl önce ve sonra arasında fark ne diye sorsalar tek fark Müslüman ülkelerin Müslüman kardeşine yardım edememesi diyebilirim. Herkes korku filmi izler gibi izlemekten öteye geçemiyor. Birbirlerine sosyal sitelerden vahşetin fotoğraf ve videosunu atmak yerine hadi ayaklanalım. Gidelim İsrail Konsolosluğuna artık yeter bu zülüm duracaksanız durun yoksa defolun ülkemizden diyelim diyen görmedim de duymadım da. Göz göre göre dağdan gelip bağdakini kovmak değil midir? Mescidi aksa bizim ilk Kâbe’miz değil mi? Orası biz Müslümanların değil mi peki! Amerika gibi kaç küsür kilometreye uzanan Amerika bu sefer burdan uzak kalmış durumda. Türkiye üst olmayı bırakın bizzat ülkemize aldığımız Suriyeli, Iraklı, Afgan kardeşlerimizi oraya yerleştirebilir. Sonuçta Filistin halkının nüfusunu çoğaltmalıyız. Bu şartlar altında sadece Filistin halkının savaştığı kutsal mekân gibi oluyor. Ama herkesin dilinde büyük Kudüs var.

Tarihi mekân olarak gidip, fotoğrafları çekip sosyal sitelerimizde göz düş yapmaktan geçemeyen insanlarız her birimiz. Hiçbir mekânın şuurunu içine hapsetmeyen. Öylesine yaşayan ve hava ile içinde bulunduğu anı birleştiren basit etten kemikten bir canlı olmaktan öteye geçemeyenleriz. Ben Filistin halkının yerinde olsam kendilerine yardım etmeyen hangi ülke varsa asla topraklarıma sokmam. Diri diri masum çocuklar katledilirken yürek sızlatmayan kimse kanlı topraklara ayak basmayı hak etmemektedir. Düşünün 21 sene önceki görüntüler ve şimdi ki arada ki fark hava mı sizce?

Bir gazete yazımda 31. Aralık 2015 yılında yine Filistinli kardeşlerime yeni yıl adına dua etmişim.

Filistin de, İsrail alçaklarının eziyetlerine ses çıkaramayan sessizce bir köşede ölümü bekleyen gençlerimiz adına. Açlıktan ve susuzluktan gözlerini yuman evlatlarımız adına. Bombalar arasında kalmış kimsesizler adına Çöpten bir dilim ekmek bulup da evladımın karnını doyurabilir miyim diyen yüreği yaralı anneler adına Her an askerde ki evladından acı haber gelecek diye burnunda ki acı sızıntıyla evinde uykusuz haberleri takip eden anne ve babalar adına. Vatanını terk edemeyen yürekli yiğitler adına Evlatlarını toprağa vermiş kimseler adına Kimi insan yemek yemek için yaşıyor, kimi ise yaşamak için yemek yiyor. Bu farkı kavraya bilenler adına.. Somali, Arakan, Suriye, Kenya gibi ülkelerde yaşayan eti kemiğine karışmış hastalıklar içinde perişan kalan musum insanlar adına.. Hastane, doktor, hemşire bulamayan hastalar adına.. Rabbim sana sığınıyor ve senden yardım diliyoruz. Savaşları çıkaran kimseleri El Kahhar sıfatınla Kahret Mazlumlara yardım et..

(Amin.)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.