Ümmet can derdinde bazıları Kobeni bazıları Işid... Önce çarpıcı bir kaç tespit yapalım: Türkiye'de değişik mezheplerden değişik etnik gruplardan insan yaşıyor. Hepimiz aynı devletin vatandaşı, aynı vatanın çocuklarıyız, bu asgari müştereğimiz olmalı. Türkiye şu anda bu bölgede salim bir liman. Sıkışan herkes Müslim, Gayri Müslim, Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sunni... Bu limana sığınıyor. Savaştan, ölümden, kaçanlar ne Irak'a, ne İran'a, ne Suriye'ye gidiyor. Herkes Türkiye'ye geliyor. Ya Türkiye bu kadar güçlü olmasa, ya Türkiye'de çevresindeki ülkeler gibi bir kaosun içinde olsa! Bu kadar mülteci nereye gidecekti? Sonrada bir kaç soru soralım:
1- Türkiyede yaşayan her inanç grubunun, her etnik yapının Türkiye dışında yaşayan ırkdaşlarının, dindaşlarının, mezhepdaşlarının başı derde girdiğinde, iki gündür HDP nin yaptığı yapsa, yani, " Ya devlet bizim kardeşlerimize yardım eder ya da biz yakar yıkar, çalar çırparız! Soruyu müşahhaslaştıralım: Sırplar Bosna'ya girdiğinde Boşnaklar, Ermeniler Karabağ'ı işgal ettiğinde Azeriler, Işid Kerküğe girdiğinde Türkler (bilhassa Türk Milliyetçileri); Maliki yanlısı devlet güçleri Irak'da sunnilere zulmedince Türkiye'nin çoğunluğunu oluşturan sunniler; İran Irak'a girdiğinde Türkiye'de yaşayan Araplar...sokaklara dökülse yakıp yıksa ne olur?
2-PKK kobani de özerklik ilan ederken Türkiye'nin uyarılarını niçin dikkate almadı da Zalim, katil Esedle iş tuttu? Niçin ilk fırsatta AYNÜL ARAB ismini KOBENİ ile değiştirdi?
3- Işidden kaçanlar niye müttefikleri olan Esed'e yani Suriye'ye, Şam'a; Bağdad'a, Tahran'a değilde Türkiye'ye sığınıyor?
4-PYD nin Kobani de kurduğu devletin yapısı nasıl bir yapı? Bu yapının devamında pkk, pyd nasıl bir örgütlenme istiyor? Bu örgütlenme ileride Türkiye'yi nasıl etkileyecek?
5- İslam Dünyasının kurtuluşu Amerika, Avrupa, Rusya, Çinde mi? Yoksa Ankara, Tahran, Şam, Mekke de mi?
6- PKK lılar Avrupa'da gösteri yaparken normal bir davranış gösterip yakıp yıkmazken, sağı solu kırıp dökmezken Türkiye'de niçin tersini yapıyor?
7- İran, PKK şimdiye kadar hep emperyalizme düşman! ABD ye karşı gibi görünüyorlardı. Her ikiside bu günlerde IŞİD e karşı ABD den yardım istiyor işbirliği öneriyor. Bu çelişkinin asıl nedeni ne?
Haydi Haykıralım! Bizler Ümmetiz
Evet haykıralım Bizler Ümmetiz. Ümmetiz, ümmeti Muhammediz. Pekiyi bizler kimiz? Bizler, Türk, Kürt, Arap, Acem, Boşnak, Çerkes; Alevi, Sunni, Şii, Tarikatçi, Selefi'yiz... Bu farklılıklarımızın hiç biri ümmet olmamıza engel değildir. Çünkü hepimiz elhamdülillah Müslümanız şükür ki ümmetiz. Bu gerçek Küffarın gözünde daha nettir. Onlar için senin , Işidci olman, PKK lı olman, Hizbullahçı olman, Alevi, Sunni olman, bir çok konuda kendileri ile birlik olman hiç bir şeyi değiştirmez. Değilmi ki sen Müslüman bir ülkede doğdun, değilmi ki sen çocukluğundan beri beş vakit ezanın okunduğu topraklarda büyüdün, değilmi ki sen yemin ederken "vallahi billahi", kızınca "Allah Allah," geleceğe dair bir plan yapınca "inşallah", bir şeyden korkunca "Allah korusun!" diyorsun, Çocuklarına ali veli selahaddin ahmet ebubekir, hüseyin, ayşe fatma...adlarını veriyorsun, sen, dünya cebbarlarının, dünya zalimlerinin, dünya kafirlerinin gözünde Müslümansın, Ümmetsin. Bazı inançlarımız farklı olsa da (itikadi olanlar hariç) mezheplerimiz, meşreplerimiz ayrı olsa da, ırklarımız, renklerimiz coğrafyalarımız değişik olsa da bizler ümmetin birer parçasıyız.
Bu hakikatten uzak kalan Ümmet-i Muhammed, bu gün maalesef birbirini boğazlıyor. Halifeliği son olarak deruhte eden Osmanlı yıkıldıktan sonra, imamesi kopmuş tespih gibi sağa sola dağılan, bazen etnik unusurlar, bazen mezhebi farklar temel yapılarak parçalanan ümmet, yüzyıla yakındır birbirini boğazlıyor. Osmanlı parçalanırken Orta doğuda kaybettiğimiz canlar, İran Irak savaşı ile İran'da Irak da yitirdiğimiz insanlar hep bu imamenin kopmasının birer neticesi. Saddam ve Maliki zamanında Irak'da, Esedler zamanında Suriye'de, diğer İslam ülkelerinde başka diktatörler eliyle milyonlarca Müslümanın kanı aktı, akmaya devam ediyor.
Pekiyi bu hastalığın çaresi ne? Tekrar ümmet şuurunun canlanması! Arap, Arapçılığı, Türk, Türkçülüğü, İran, Acemliği, Kürt, Kürtçülüğü terketmedikçe , Alevilik, Sunnilik, Şiacılık, Seleficilik Ümmet gerçeğinin gerisinde durmadıkça bu kan akmaya, bu ayrılıklar kavga sebebi olmaya devam edecektir. Ve Bu hal, bu hakikatten uzak kalma durumu PKK lar, Nusralar, IŞİDler, Esedler, Malikiler, cebbarlar, diktatörler yetiştirmeye devam edecektir. şu gerçeği katiyen unutmayalım: Ortadoğuda bu savaş bu çatışma devam ettikçe Müslümanlar birbirini kırdıkça ağıtlar Türkçe, Arapça, Kürtçe, Farsca kısaca yani "İslamca"; Zafer çığlıkları İbranice, İngilizce, Rusca, Çince Almanca... kısaca "Gavurca" atılacaktır.
Osmanlı dağılırken bu gerçekleri haykıran, bu karanlık günleri gören büyük zatlardan biri olan Bediüzzamanın şu sözleri ile yazıma son veriyorum;
" Unutmayınız ki: Sizin Halikınız bir, Malikiniz bir, Mabudunuz bir, Razıkınız bir. Bir bir.. bine kadar bir bir. Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir. Bir bir.. yüze kadar bir bir. Sonra ülkeniz bir, devletiniz bir.. ona kadar bir bir. Bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği halde; şikak ve nifaka, kin ve adavete sebebiyet veren örümcek ağı gibi ehemmiyetsiz ve sebatsız şeyleri tercih edip mümine karşı hakiki adavet etmek ve kin bağlamak; ne kadar o ratıba-i vahdete bir hürmetsizlik ve o sevgi sebeplerine karşı bir istihfaf ve o kardeşlik bağına karşı ne derece bir zulüm olduğunu; kalbin ölmemiş, aklın sönmemiş ise anlarsın elbette!
Fatebirû ya ülil ebsar! Düşünün ey basiret sahipleri!