HASAN KARAKAYA

Av. Mehmet YALÇINKAYA

Akit Gazetesini üniversite öğrencileri arasında nasıl daha fazla okuturuz, derdiyle tertiplenen sohbetler vesilesi ile kendisi ile 2003 yılında tanıştım.

Bir istişare toplantısında, vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenciler için ayrı bir sohbet tertipleyebilir miyiz, şeklinde bir soru sorunca, toplantıya katılan bir kadim dostum benden bahsetmiş. Davet etti ben de gazetedeki odasına hem tanışmak hem de konu üzerinde fikir alışverişinde bulunmak üzere gittim.

İlk görüşmemiz üç saatten fazla sürdü. Karabüklü olduğumu duyunca ayrı bir sevindi. Eşinin çocukluğu, gençliği, orta öğretimi Karabük’te geçmiş. Evlendikten sonra da uzun yıllar fırsat buldukça Karabük'e gittim, diye ayrıca belirtti.

Rahmetli Hasan Ağabeyi yazdıkları dışında tanımayanlar, ilk tanışmalarında büyük bir şaşkınlık yaşamışlardır tıpkı benim gibi. Hayatımda, kibarlığı, sıcak ve samimi sohbeti, insanın içine işleyen mütebessim çehresi ile ilk tanışmamızda beni etkileyen çok ender insanlardan birisi olmuştur Hasan Ağabey. Sohbete başladıktan yarım saat sonra kendisine;

-Ağabey hakikaten o yazıları siz mi yazıyorsunuz, yoksa başkası kaleme alıp ta sizin isminizle mi çıkıyor, diye sordum.

Güldü. İnsanın taa içine işleyen bir samimiyetle güldü. Bu soruyu ilk defa benim sormadığımı belirtti. Bugün bile kelimesi kelimesine hatırladığım şu cümleyle cevap verdi:

-Yazı yazarken, bambaşka bir ruh haline bürünüyorum. Genelde geceleri, kimse rahatsız etmeden yazı yazmayı seviyorum. Bazen yazımı bitirinceye kadar iki paket sigara içtiğim oluyor. İçimde taşıdığım isyanı ancak yazdığım yazı ile bastırabiliyorum. Derdim, ülkede ve dünyada, nerede yaşıyorsa yaşasın, mağdur, garip, haksızlığa uğramış Müslümanların sözcüsü olabilmek. Yazdıklarımla bütün bu insanların hislerine tercüman olmak istiyorum. Yazılarımdan dolayı bana küfürbaz diyorlar. Farkındayım. Ama onların bilmedikleri bir şeyi sana söyleyeyim: Yazımı yazdıktan sonra tekrar okuduğumda, ertesi gün çıkan kötü kelimelerin belki on katını silip, yerlerine daha yumuşak kelimeler buluyorum. Umursuyor muyum? Kafama taksam zaten yazmam. Kendileri küfür içinde yaşayan insanlar bana küfürbaz derlerse bunu da iltifat kabul ediyorum, dedi.

Bir Müslümanın ana karakteri nedir? Rasulullah (SAV) Efendimizin hayatı göz önüne alındığında belki yüz tane haslet sayılabilir. Bunların içinde en önemlilerinden ikisi, Müslüman dediğin kâfire karşı şiddetli, müminlere karşı ise şefkatlidir. Ayrıca Müslüman dosdoğru insandır. Dost düşman, seven sevmeyen herkes Hasan Ağabey’de bu iki özellik olduğuna şahadet edecektir diye düşünüyorum.

Bugünden sonra, yazılı medyada Hasan Ağabeyin boşluğu her geçen gün daha fazla hissedilecek. Çünkü doğru bildiğini hiç kimseden, hiçbir makamdan çekinmeden deyim yerinde ise bodoslama yazabilen, girift konularda “Bakalım yarın Hasan Ağabey bunu nasıl anlatacak” diye merak uyandıran gazeteci-yazarımız yok artık.

Her nefis ölümü tadacaktır, emr-i ilahisine, Hasan Ağabey gibi koşmak kaçımıza nasip olur? Kutsal topraklarda, bütün günahlarından arınabileceğin, Allah (cc)’a en yakın noktada, O’nun misafiri sayıldığın topraklarda umre yap, günahlarından tevbe et, oradan en sevgilinin başı ucuna koş ve onun manevi atmosferinde Rabbi’ne kavuş. Şehitliğin dışında gıpta edilecek bir ölüm diyesi geliyor insanın.  

Öldükten sonra herkes dünyada yapıp ettikleri ile hatırlanacak. Belki edepten, aldığımız terbiyeden birçokları için saatlerce kafamızı patlatsak olumlu hatıralar aklımıza gelmemesine rağmen yine de olumsuz söz ve düşüncelerimizi kendimize saklayacağız. Özellikle basın dünyasında… Fakat Hasan Ağabey’in ardından böyle olmayacağını biliyorum. Özellikle onu çok daha iyi tanıyan, onunla birlikte çalışan ve bir ömür tüketen yazarlarımız onu en güzel şekilde anlatacaklardır. Onun bırakacağı boşluğun kolay kolay dolmayacağını da belirteceklerdir.  

Ben tanışmamıza vesile olan olay dışında, bu ülkede yaşayan Müslümanların, sessiz çoğunluğun sesi olan, 312 general davasından, başörtülülere kurulan ikna odalarına karşı yazdıklarından, 28 Şubat döneminde, camiamızda ondan daha meşhur ve önemli kişiler bile sesini çıkartmazken, Hasan Ağabey’in yazdıkları yüzünden apar topar götürülmesini hatırlayacağım ve aklıma geldikçe her daim arkasından hayır dua edeceğim.

Mevlam (varsa) taksiratını hasenata tebdil eylesin, geride bıraktıklarına sabr-ı cemil versin. Kıyamet günü, Allah (cc) rızası için yazdığı tüm yazılarını rahmete vesile kılsın.

Ruhu için el-fatiha…    

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.