Haritaları ellerinde kaldı!

xxx444

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Büyük Ortadoğu Projesi için “Hiçbir zaman bir Amerikan Projesi değildi” iddiasında bulunuyor. Ayrıca “Türkiye bu projenin hedefinde yoktur” diyor. (Cumhuriyet, 10 Mayıs'08)

Wilson'ın inkarı, elbette gerçeği değiştirmiyor…

İki yıl önce ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde yayınlanan malum BOP haritası çok tartışılmıştı: Haritada, bütün bir Ortadoğu “kasabın etleri parçalaması” gibi doğranmış…

Türkiye'nin Doğu'su ve Güneydoğu'su da “bölünmüş” olarak gösterilmişti!

BOP, o bildik haritalarla sınırlı değildi; çoğu günışığına çıkmayan başka haritalar da mevcuttu…

Neticede ne oldu?

O kumpas, o haritalar Sam Amca'nın elinde kaldı!

11 Eylül Kurgusu ile gelen Afganistan ve Irak işgallerini müteakip yürürlüğe sokulan BOP, ABD'nin “İslam dünyasına demokrasi getirme” numarasıyla hayata geçirilmek isteniyordu.

Buna mukabil, ABD Irak'ta ağır bir yenilgiye uğrayarak “kurtulması mümkün olmayan” bir batağa saplandı…

Afganistan'ta arzu ettiği başarıyı sağlayamadı, hatta son dönemde iyice sıkıntıya girdi…

En önemlisi de…

Tezkerenin reddedilmesiyle perde arkasında büyük ivme kazanan ve iki yıl önce bugünlerde “Ankara'nın kapalı kapıları ardında” nihayetlenen son derece çarpıcı hadiseler neticesinde Washington “62 yıldır gizli iktidarı sayesinde hükmettiği” Ankara'yı kaybediyordu!

ABD ile hep uyumlu olmuş Körfez ülkeleri liderleri ise 1999-2000'den itibaren yüzleştikleri BOP haritalarının ne manaya geldiğinin farkına varmaya başladılar; özellikle de ABD'nin Irak'ı işgalini ve 1 milyon sivilin katledildiğini gördükten sonra!

2003'ün ilk yarısı itibarıyla, Amerikan piyasalarında 257 milyar doları bulan Körfez sermayesi; 2007 sona ererken 90 milyar dolara düşmüştü…

Körfez ülkelerini yönetenler, bölgedeki dengelerin köklü bir değişikliğe uğradığını, bu bağlamda “ABD'den kopan Türkiye'nin bölgede hızla belirleyici bir konuma yükseldiğini” gözlemlediler…

Bütün bu gelişmeler, ABD patentli “Büyük Ortadoğu Projesi”nin çok ağır bir darbe alarak çöküntüye uğradığı anlamına geliyor…

ABD'nin BOP'u askıdadır…

Böylelikle, “Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulması” planları da berhava oldu…

Türkiye'nin “yeni konumu” o karanlık hesaplara karşı en büyük engeldir!

Ankara'nın K.Irak'la bambaşka bir sayfa açmış olması, Türkiye'de ve bölgede son beş yıldır yaşanan gelişmelerle doğrudan bağlantılıdır…

Barzani'nin son dönemde tamamen farklılaşan demeçleri, dahası tavrı; sözünü ettiğim süreçle birebir ilgilidir…

Türkiye'nin Irak Bölgesel Kürt yönetimi ile temasları, bazılarının kirli propaganda yaparak iddia ettikleri gibi kesinlikle taviz vermek anlamına gelmiyor….

Iraklı Kürtler, bölgede Türkiyesiz çözüm olmayacağını gördüler…

“Kürt devletini kabullenme veya PKK'nın affedilmesi karşılığında” ABD'nin K.Irak'ta Türkiye'nin söz sahibi olmasını sağladığı yollu iddialar da; “Washington'ın Tahran'a karşı Ankara'ya yol verdiği” yorumları da tamamen uydurmadır…

Kamuoyunu yanıltmaya yönelik gözbağcılıklar çöpe gitmiş; “gerçekte ne olduğu” fark edilmeye başlamıştır…

24 yıllık kanlı kabus PKK bitiriliyor; K.Irak'la ezberleri bozan bir sayfa açılıyor…

Son haftalarda peş peşe yaşanan gelişmelerin hepsi bugüne kadar anlattıklarımızı teyit ediyor. Statükonun değişmiş olduğu gerçeği, her geçen gün daha iyi algılanacaktır.